MİLLİ MÜCADELEDE ORDU’DA BİR MÜZAYEDE

1922 yılı Haziran ayıydı ve Anadolu’nun birçok yeri hala işgal altındaydı. Yunan donanma gemileri ise Karadeniz şehirlerini bombalamaya devam ediyordu. Son olarak, 7 Haziranda Samsun’u bombalamışlardı. Bombardıman sonrasında Samsun’da sivil halktan çok sayıda ölenler vardı. Birçok bina da harap olmuştu [1]. Artık dayanacak gücün kalmadığı böyle bir dönemde, işgalcileri Anadolu’dan bir an önce söküp atmak için, Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde Büyük Taarruz hazırlıkları ise hızla devam etmekteydi.
 
Bu amaçlarla Topal Osman’ın Karadenizli gönüllülerden oluşturduğu, 47.Alay da hazırlıklarını yürütüyordu. Topal Osman’ın yine gönüllülerden oluşan ve Koçgiri İsyanını bastırmış diğer 42. Alay’ının tamamına yakını ise daha sonra Sakarya Savaşında şehit düşmüştü. Büyük Taarruza sadece 47. Alay katılacaktı.
 
Alay’ın bütün ihtiyaçları ise bizzat Topal Osman tarafından ve bölgeden toplanan yardımlarla karşılanmaktaydı. Ancak bu konuda sıkıntılar yaşanmaya başlanmıştı. Çünkü eldekilerle Alay’ın ihtiyacının karşılanması mümkün görünmüyordu. Bu yüzden Topal Osman Ağa, 8 Haziran 1338 (1922) tarihinde Giresun Mutasarrıfı Nizamettin Bey’e cepheden bir telgraf göndermişti. Telgrafta, Giresun’da bulunan bütün mal ve mülkünü Alay’ın ihtiyaçlarını karşılamak üzere satılığa çıkardığını ve gönüllülerden daha fazla fedakarlık istemeye yüzünün olmadığını belirtmekteydi.
 
Topal Osman’ın telgrafının sadeleştirilmiş hali şu şekildedir.
 
“Öteden beri takip ettiğim maksat ve gayemin vatanın ve dinimizin selameti ve muhafazası olduğu, siz değerli kardeşlerimce de bilinmektedir. Bu sebepledir ki, mülk ve servet sahibi olmak gibi bir sevda ve emelimiz yoktur. Tek emelimiz, Milli Mücadelenin kesin bir zaferle sonuçlanmasıdır. Biz bu uğurda vatanı selamete çıkarmak için, büyük Ordumuzun safları içerisinde Karadeniz’i temsil eden, hamiyetli ve vicdanlı arkadaşlarımla birlikte, hayatımızı gözden çıkararak, evimizi-ocağımızı terk ederek yer aldık. Meydan muharebesinde ve Kürd hadisesinde (Koçgiri İsyanı) düşmanlarla göğüs göğse çarpıştık. Ve mücadeleye devam edeceğiz. Ancak benimle birlikte cephede yer alan arkadaşlarımın ihtiyaçlarının karşılanması konusunda onlardan daha fazla fedakârlık istemeye yüzüm yok. Bu yüzden Alay’ın ihtiyaçlarının karşılanması için ne kadar mal ve mülküm var ise satılmasını istiyorum.
 
Cümleye selam eder, gözlerinizden öperim.
 
(8 Haziran 1338, Alay Kumandanı Osman) [2]
 
Topal Osman’ın bu telgrafı hemşerilerini üzmüştü. Bunun üzerine Giresun’un yardımsever iş adamları bir toplantı düzenlemişler ve Topal Osman’ın mallarının satılmaması için Alay’ın ihtiyaçlarını karşılamayı taahhüt etmişlerdi.
 
Aynı tarihlerde Ordu’da da bu amaçlarla bir müzayede düzenlendiği görülmektedir. 17 Ekim 1967 tarihli Ordu Sesi Gazetesinde rastladığımız müzayedeye dair haber, 1 Temmuz 1338 (1922) tarihli Güneş Mecmuasından aynen alınmıştı.
 
Habere göre, yardım toplamak amacıyla, Atatürk’ün bir resmi müzayedeye konmuş ve yüklü miktarda para toplanmıştı. Daha sonra da kurbanlar kesilmiş ve cephedeki askerlere dualar okunmuştu. Tarih olarak da Topal Osman’ın telgrafının hemen sonrasıydı. Çünkü Güneş Mecmuası on beş günde bir çıkmaktaydı. Buna göre müzayede Haziran ortalarında yapılmış olmalıydı. Biz o tarihli Güneş Mecmuasına da ulaşmaya çalıştık. Ancak bu tarihli sayı kütüphanelere intikal etmediğinden bulamadık. Ama ne mutlu ki, Ordu’nun tarihi bakımından böylesine önemli bir belge yıllar sonra “Ordu Sesi” tarafından yayınlanmıştı.
 
Bu belgenin de sadeleştirilmiş hali şu şekildedir.
 
“Hamiyet sütunları başlığı altındaki yazımızda, Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin (resminin) müzayedeye konularak iki beşi birlik altın ile bir altın saat ve 1600 lira da şehrin ileri gelen eşrafından ve tüccarlarından olan Furtunzade Mehmet Efendi’nin üzerinde kaldığını yazmıştık. Bu müzayede o derece hararetli ve heyecanlı olmuştu ki, buna herkesin iştirak ettiği görülmüştür. Belediye Reisi Yusuf Bey’in hanımı, 4000 kuruş kıymetinde bir altın saat, Cordanzade İsa Bey ve Ulubey nahiyesi eşrafından Meletlizade Aziz Ağa’nın hanımları da birer beşibirlik altın vermek suretiyle, bu toraklar üzerinde görünüşte kendilerine eşraf ve vatanperverlik süsü veren bazı kalpsiz, hissiz ve hamiyetsiz kimselere büyük bir ders vermişlerdir.
 
Müzayedeyi müteakip Liva Kadısı faziletlü Şevki efendi hazretleri tarafından dualar okunmuş, tekbirlerle kahraman ordumuzun muvaffakiyeti ve Müslümanların kurtuluşu uğruna kurbanlar kesilmiştir. Müzayedeye iştirak eden muhterem zevatın adlarını da iftiharla aşağıda veriyoruz.
 
Tedrisat Müfettişi İsmail Hakkı Bey: 200 kuruş
 
Muhasebe-i Hususi Başkatibi Mahmut Efendi: 100 kuruş.
 
İdadi terbiye-i bedeniye (beden eğitimi) muallimi Hafız Ahmet Efendi: 100 kuruş.
 
Belediye Reisi: Yusuf Bey: 2950 kuruş
 
Tüccardan Rizeli Hacı İbrahimzade Efendi. 2400 kuruş.
 
Felekzade Tevfik Efendi: 1100 kuruş.
 
Meclis-i Umumi Azasından Şıhmanzade Şakir Bey: 100 kuruş.
 
Mühendis Halil Bey: 700 kuruş.
 
Azim Gazetesi sahibi Fahrettin Bey: 100 kuruş.
 
İstinaf Mahkemesi reisi Şerif Bey: 100 kuruş
 
İcra memuru Rahmi Bey: 100 kuruş.
 
Bodurzade Şevket Efendi: 1800 kuruş.
 
Kayıkçılar tarafından: 12.000 kuruş.
 
Tabak Ahmet Usta: 300
 
Kunduracı Arhavili Ali Usta: 100 kuruş.
 
Poyrazzade İzzet Efendi: 2500 kuruş.
 
Uzunömerzade Mehmet Bey: 2500 kuruş.
 
Sürmeneli Ali Ağa: 100 kuruş
 
Hamal Mustafa Ağa: 200 kuruş.
 
Azaklızade Mahmut Efendi: 200 kuruş
 
İstanbul Oteli Müdürü Furtunzade Mustafa Efendi: 500 kuruş
 
Şıhmanzade İhsan Bey: 250 kuruş.
 
Abdibabazade Mümtaz Efendi: 100 kuruş.
 
Hamal Hüseyin ve Hüseyin Ağalar: 400 kuruş.
 
Kantarcı Durmuş Ağa: 500 kuruş.
 
Çabulacı Osman Usta: 300 kuruş.
 
Trabzonlu Hikmet Efendi: 500 kuruş.
 
Tüccardan Hacızade Tahsin Efendi: 950 kuruş.
 
Hamal Mehmet Ağa: 600 kuruş.
 
Zabıt katibi Temel Efendi:100 kuruş.
 
İstanbul Oteli garsonu Paşa Efendi: 200 kuruş.
 
Liman Reisi İsmail Hakkı Bey. 100 kuruş.
 
Toplam: 33950 kuruş”
 
İşte Milli Mücadele cephe gerisinde de bu şekilde yürütülmüştü. Ancak asıl kahramanlar, yiyecek bir öğün ekmeği olmadığı halde en değerli varlığı evlatlarını cepheden cepheye yolcu edenlerdi…
 
Tüm Milli Mücadele kahramanlarını minnetle yâd ediyoruz.
 
 
Dipnot:
 
[1] Akşam Gazetesi, 9 Haziran 1338 (1922)
 
[2] Akşam Gazetesi, 28 Haziran 1338 (1922)

Önceki ve Sonraki Yazılar