OrduKent’in Madaraları

OrduKent’in Madaraları

Önce balık çiftlikleri kurularak bu limanın hakkı, hakkından gelinerek verilmeye çalışıldı. Şimdilerde ise (duyumlarımız yanlış değilse), Çeşmeönü’ne Perşembe Belediyesi lağım arıtma tesisi kurmaya çalışıyormuş.


OrduKent’in Madaraları


Çeşmeönün’e Arıtma

Perşembe (Vona) Limanı, değil ülkemizin dünyanın en güzel doğal limanlarındandır. Ve birçok tarihi kaynakta bu limanın özellikleri anlatılır.

Vona Limanı’nın en güzel yeri ise Çeşmeönü’dür.

Önce balık çiftlikleri kurularak bu limanın hakkı, hakkından gelinerek verilmeye çalışıldı.

Şimdilerde ise (duyumlarımız yanlış değilse), Çeşmeönü’ne Perşembe Belediyesi lağım (Kanalisazyon) arıtma tesisi kurmaya çalışıyormuş.

Sayın Perşembe Belediye Başkanı, eğer doğruysa, böyle bir yeri sahipsiz sanarak kuracağınız arıtma tesisi ne Ordu sahiline dikilen Palmiyelere ne de Yalı Cami önüne dikilen teleferik ayaklarına benzer.

Neden ilk proje yerinden vazgeçtiniz?

Eğer birilerinin gücü hesaplanarak böyle bir kararınız varsa biliniz ki o gücün çok fazlası Çeşmeönü’nde mevcuttur.

Şunu da belirtelim bunlar sadece duyumlar üzerine varsayım.

Ama gerçekse şimdiden vazgeçin.

Çünkü Ordu Kentinin madarası olmak var.

Olmadı Lübnan Başbakanı Saad Hariri!

Teknolojisi yeni, santralleri pırlanta, yurdun her yanında çok sayıda binası, arazileri, araçları, müzesi ve spor kulubü ve kasasında 122 trilyon lira parası bulunan Telekom’u, senin ailene 6 milyar 550 milyona satan bir ülkenin Başbakanı böylemi karşılanır?

‘‘Sultan’’ falan afişleri astırarak ya da Türkçe bilmeyen birkaç yüz kişiye Türkçe konuşan Başbakanımızı alkışlattırarak diyetini ödeyeceğini mi sandın Saad Hariri. Bırak Telekom’u bize bu şartlarda vermeyi, bir torba kömür ve makarnaya bile biz dünyayı ayağa kaldırıyoruz. Olmuyor ama…

 

Bu da İncirlik üssünün amblemi.

18262

Bu da İncirlik üssünün amblemi. Üssün sitesinde mevcuttur.

Şimdi füze kalkanının amblemi nasıl olacak bekliyoruz..


Kimin Kalkanı

Hey gidi hey!

Hiç unutmayız. II. Dünya Savaşı biter bitmez Stalin, Kars/Ardahan’ı istemiş ve Boğazlarda üs kurma hakkı talep etmişti. Bulgaristan’a da asker yığmıştı. Böylece Yalta’da oluşturulan ‘‘Yeni Dünya Düzeni’’ gereği ABD’ye bırakılan Türkiye’ye yeni yeri hatırlatılıyordu.

Stalin’in bu isteklerinden sonra Türk-Amerikan diplomatik ilişkileri hızlanmaya başlamıştı. ABD, iki yıl önce vefat eden Türkiye'nin Amerika Büyükelçisi Münir Ertegün'ün cenazesinin Türkiye'ye gönderilmesi için Amerika donanmasının en gözde zırhlısı Missouri'yi 1 Nisan 1946’da yola çıkarmıştı.

Türkiye’de ise her şey tamamdı. Tekel Missouri adlı sigarasını piyasaya sürmüş, PTT hatıra pulu bastırmıştı. Başta Karaköy’deki genelev olmak üzere Dolmabahçe’ye kadar olan binalar beyaza boyanmıştı. İstanbul Belediye Başkanı Lütfü Kırdar Taksim’de kutlamalar organize etmiş ve milletimiz ise büyük bir coşkuyla Missouri’yi karşılamıştı.

Daha sonra Marshall yardımı gelmiş, Kore’de aslanlar gibi çarpışılmış, İncirlik Üssü açılmış ve NATO’ya girmiştik.

Şimdi de füze kalkanının radarı geliyor.

Bazılarımız itiraz ediyor.

Daha ne yapsın a(b)damlar.

Vefa kalmamış bu memlekette!

 

(Not: Bundan böyle OrduKent Madaraları devam edecektir. Siz siz olun madara olmayın.)


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.