SES; Mücadeleye Devam

SES; Mücadeleye Devam

SES Ordu Şube Başkanı Ahmet KADIOĞLU Yaptıkları açıklamada; AKP iktidarı; sağlık hizmeti başta olmak üzere kamu hizmetlerini tamamen piyasalaştırmayı, ticarileştirmeyi ve sonunda özelleştirmeyi temel politika olarak benimsemiştir. 2002 yılı öncesi h

 

PİYASACI UYGULAMALARA, KHK’LERE, BASKI VE TUTUKLAMALARA İNAT MÜCEDALEYE DEVAM!

 

SES Ordu Şube Başkanı  Ahmet KADIOĞLU Yaptıkları açıklamada; AKP iktidarı; sağlık hizmeti başta olmak üzere kamu hizmetlerini tamamen piyasalaştırmayı, 

ticarileştirmeyi ve sonunda özelleştirmeyi temel politika olarak benimsemiştir.

2002 yılı öncesi hükümetler; İMF ve DB tarafından dayatılan “yapısal uyum programlarını”;

emekçilerin mücadelesi, finansman zorluğu, koalisyon hükümetleri olması vb. nedenlerden dolayı

istedikleri düzeyde hayata geçirememişlerdir. Ancak, 2002 yılında tek başına iktidara gelen AKP

hükümeti “SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM”, bizce sağlıkta YIKIM sürecini, TBMM deki çoğunluğu üzerinden

hareket ederek hızla hayata geçirmeye başlamıştır.

En son 2 Kasım 2011’de çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile artık sağlıkta

piyasalaşmanın önündeki engeller kaldırılmıştır. KHK’ler darbe ürünü yasalardır. Baskıcı-otoriter

sistemlerde başvurulan yöntemlerdir. Bırakın sağlık örgütlerinin ve halkın örgütlü kurumlarını; AKP,

meclisten, hatta kendi milletvekillerinden bile yasayı kaçırmıştır. Bakanlar Kurulu istediği gibi at

koşturmaktadır. Bir yandan bunlar yaşanırken, toplumun tüm muhalif örgütlerini de; baskı, sürgün,

gözaltı, tutuklama furyaları, gaz bombaları ve coplarla sindirmekte, baskı altına almaktadır. Emekçiler

ve halk için daha yaşanılır bir ülke mücadelesi veren SES’e ve KESK’e yönelik saldırı ve baskıların

anlamını biliyoruz. Çünkü bizler kurmak istedikleri sömürü sistemine karşıyız.

Bu sistemde; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iş, ücret ve gelecek güvencesi bitirilmek

istenmektedir. Artık bu sistemde esnek, kuralsız ve güvencesiz, sözleşmeli çalışma esas haline

getirilmektedir.

Bu sistem’de yoksulların ve düşük gelir gruplarının sağlık hizmetlerine erişimi gittikçe zorlaşmaktadır.

AKP hükümetinin, “SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM” diye süslü laflarla yutturmaya çalıştığı sistemde reklam/

masal dönemi bitti. Şimdi asıl film oynamaya başlıyor. Sağlık sistemi daha fazla piyasalaştırılıyor,

ticarileştiriliyor, alınıp-satılan mal haline getiriliyor. Başbakanın dediği gibi, “ne kadar para o kadar

köfte” dönemi, yani paran kadar sağlık dönemi başlamıştır.

Biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak;

• Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname

ile Sağlık Bakanlığı’nın sağlık hizmeti sunumundan çekilerek sağlık holdingine dönüşmesini,

• Devlet hastanelerini şirket hastanelerine dönüştüren kamu hastane birliklerini,

• Kamu sağlık bütçesinin özel hastanelere peşkeş çekilmesini,

• Katkı-katılım paylarını,

• Aile Hekimliklerinde muayene için katılım payı 3,00.TL.

• Devlet Hastanelerinde muayene için katılım payı 8,00.TL.

• Özel Hastanelerde muayene için katılım payı 15,00.TL.

• “Yeşil alan uygulaması” adı altında acil servislerin bile paralı hale getirilmesini,

• Yazılan her reçete (3 ilaca kadar) 3,00.TL. her kutu fazlalık için 1,00.TL.

• 5 Gün içinde aynı dalda farklı bir doktora gitmek 5.00.TL.• Telefonla muayene randevusu almak 4,00.TL.

• Yazılan ilaç reçetesinin toplam ederinin %20 sini cepten ödemeyi,

• Yatan hastalarda tedavi masrafları ederinin %1 kadar otelcilik yatak ücreti ödemesini

• GSS primini ödeyemeyen hastaların hastane kapılarından geri çevrilmesini,

• Özel hastanelerde “ilave ücret” adı altında alınan bıçak parasını alınmasını,

• Sağlık hizmetlerinin meta haline getirilmesini, sağlık alanının piyasanın vahşi koşullarına terk

edilmesini, sağlıktaki özelleştirmeleri, REDDEDİYORUZ.

TALEPLERİMİZ AÇIKTIR.

• Sağlık için ayrılan bütün kamusal kaynaklar kamu sağlık sistemi için kullanılmalıdır.

• Sağlıkta taşeron çalışma yasaklanmalıdır.

• Bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçileri güvenceli istihdam, insanca yaşayabilecekleri

ve emekliliğe yansıyan güvenceli ücret ve grevli, toplu sözleşmeli sendikal haklara

kavuşturulmalıdır.

• Sağlık çalışanlarının mesleki bağımsızlıklarını yok eden her türlü idari-mali kısıtlamalara

son verilmeli; kamuda performansa dayalı döner sermaye, özelde ciro baskısı gibi sağlık

mesleklerinin insani doğasına aykırı olan uygulamalardan vazgeçilmelidir.

• Sağlık, bütün insanların doğuştan kazandığı temel bir haktır.

• Sağlık hizmetleri herkes için eşit, ulaşılabilir, nitelikli, parasız olmalıdır.

• Bütün sağlık harcamaları, başkaca hiçbir katkı-katılım payı, ilave ücret, sağlık primi koşulu

olmadan genel vergilerden karşılanmalıdır.

• Odağında kâr değil toplumsal yarar, piyasa değil insan olan kamu sağlık hizmetleri devletin

vazgeçilmez ve zorunlu görevidir.

• Sağlık örgütlenmesinin her düzeyleri toplum katılımına açık olmalıdır.

• Bedensel, ruhsal ve sosyal bir iyilik hali olan sağlığın korunup geliştirilebilmesi için koruyucu

sağlık hizmetlerine öncelik verilmelidir.

SES olarak; sağlık ve soysal hizmet emekçilerinin ekonomik, özlük demokratik hakları ile halkın sağlık

hakkı için verdiğimiz mücadele devam edecektir.

Buradan AKP hükümetine sesleniyoruz;

Yöneticilerimizi, temsilcilerimizi, üyelerimizi, gözaltına alıp cezaevlerinde alıkoysanız bile bizler eşit,

ücretsiz, parasız sağlık hakkı mücadelesine devam edeceğiz ve kazanacağız. Gerçek anlamda

kutlayacağımız sağlık haftalarını ve bayramlarını mutlaka yaratacağız,dedi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.