Terzi Osman (Osman YAMAN)

Terzi Osman (Osman YAMAN)

Hani, Gün ağarırken yamaçlar Kızıllanır ya. Dökülen Kanlarımız, Devrim Güneşinin Kızıl yamaçları olacak diyerek, Tarihe gömüldüler...

TERZİ OSMAN (OSMAN YAMAN)

DEMEDİ Kİ  
girdik birbirimize 
vurduk öldürdük 
tutsaklara yükledik  
 dağ gibi yük 
oyduk gözlerini 
gömdük, yaktık diri diri 
insanları 
 hayvanlara yem ettik 
devirdik saltanatlar 
değiştirdik uygarlık çağlar 
toplumları toz ettik 
hoş görünmek için 
 Allaha 
kestik kellesini 
biçtik hızarla 
çiviledik ağaca 
gözü önünde elçisini  
 Tanrının 
bir kez 
bir ses 
bir ışık gibi köklerden 
ne de bir çiçek gibi yerden 
gösterip kendisini 
ben sizi 
evren üstü 
fikir, vicdanla süsledim 
vahşetinizi 
hayvan bile yapmıyor 
demedi ki 

 
Hani, 
Gün ağarırken
yamaçlar
Kızıllanır ya.
Dökülen 
Kanlarımız,
Devrim Güneşinin
Kızıl yamaçları olacak
diyerek,
Tarihe gömüldüler... 

YEŞERİR ORADA 
bir çekici 
bir örse vurduğun zaman 
bir ses çıkartır dalga dalga 
titretir 
kulağının zarını 
 olur bir şeyler 
yokluk yok bir defa 
ışıkla karanlık 
acıyla tatlı 
sert ile yumuşak, 
döğüşür, öpüşürler durmadan 
bir çekiçten fırlayan 
 kıvılcım gibi 
kovalar 
birbirini ölümle yaşam 
 düzlüğünde sürecin 
canlılık dediğin 
hani şu sır var ya 
işte bu olay 
 yeşerir bu kavgada
Bir Taş Daha Düştü

Uğur Cankoçak

Pazar sabahı cumhuriyet'i açtım: "Bir taş daha düştü" başlığıyla bir ilan Osman Yaman'ın öldüğünü haber veriyor.

Öylece kaldım. Çok dogru bir tanımlamaydı. Sosyalist mücadelenin binlerce alçak gönüllü savaşçılarından biriydi Osman Yaman. Onlar, lafla değil, işle sosyalist mücadeleyi sürdürdüler.

Övünmediler , yılmadılar, korkmadılar, inat ettiler. Osman Yaman 87 yaşındaydı. Kaç yıldır, sosyalist mücadele içinde olduğunu bilmiyorum. Ben onu 1963'de TİP'nin Ankara il binasında tanıdım. Kırıkkale ilçesini kurmak için başvuruyordu. Pırıl pırıl zeki gözleri ve yüzünü güzelleştiren tebessümüyle güven veriyordu. Geveze değildi. Palavracı değildi. Terziydi. Ekmeğini iğnesiyle kazanıyordu. 
Kırıkkale'de dükkanına gittim. Ara sokakların birinde küçük bir dükkandı; sandalyesinde oturmuş, bacak bacak üstüne atmış, elindeki kumaş parçasını iğnesiyle dürtüp duruyor, kumaştan ceket üretiyordu.

TİP'nin Kırıkkale ilçe örgütünü kurdu, partinin adresi o küçücük terzi dükkanıydı. Yıllarca ilçe başkanlığı görevini yürüttü. Bir çok okura şimdi bu cümleler birşey ifade etmeyebilir, "ne olmuş yani"? detirtebilir.

Kırıkkale ilçesinden söz ediyoruz. MKE'nin silah fabrikalarının olduğu ilçe ve 1960'lı yıllar... Devletin önemle üzerinde durduğu yerlerden biri. Polisiyle, MİT'iyle, özel seçilmiş kaymakamları ve devlet memurlarıyla hiç bir sosyal harekete iyi gözle bakılmayıp, izin verilmeyen bir ilçe. Öyle ki 3000 işçinin çalıştığı fabrikaların, sendikalarını devlet kurdurmuş, sendikacılarını da devlet seçmiş. Kırıkkale'de bir yoksul terzi Osman TİP'ni kuruyor ve legal, illegal baskılara karşın partiyi dimdik ayakta tutuyor.

Kırıkkale'deki helen her toplantımız olaylı geçerdi. ya bir günümüzü polis nezarethanesinde geçirir, ya da faşist saldırılarında yaralanırdık. Biz Ankara'ya dönerdik ama Osman Yaman orada kalırdı.

Gün oldu, korkan müşteriler Osman'a dikiş vermez oldular, dayandı. Faşistler dükanın camına kırmızı boya sürdüler. Sabah kırmızı boyayı gören Osman Yaman'ın yanıtı, bir kutu boya ve fırçayla ddükkanının tamamını kırmızıya boyamak oldu

1980 darbesinden sonra sosyalistlerin birleşme çalışmalarını dikkatle izledi. Ancak Sovyetler Birliğindeki rejimin çöküşü Osman Yaman'ı çok etkiledi,  ilk kez Osman Yaman'ı umutsuz görmüş çok üzülmüştüm..

Oğlu Yücel Yaman mezarı başında yaptığı konuşmada "türünün son örneklerindendi." dedi. Evet türünün son örneklerinden biriydi. Evet, taşlar birer birer düşüyor.

Osman Yaman, bir yandan iğnesiyle çoluğunun çocuğunun nafakasını çıkartır, bir yandan da sosyalist mücadeleyi sürdürürken, dehşetli  okurdu. Sadece okumakla kalmaz yazardı da. Yücel Yaman babasının şiirlerini kitaplaştırdı. Çok da iyi etti.

Türünün yeni örneklerinin çıkmasını ve düşen taşların yerine daha çok taş konulması dileğiyle Osman Yaman'ı saygıyla anıyorum.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.