SANDIKDAKİ DEMOKRASİ VE VENSERAMos

[email protected]                                      

“Sandıkla gelen, sandıkla gider!”

Elbette! Şimendiferle, dolmuşla gidecek değil ya!

Nereden nereye bu yolculuk? Bu ülkede mi?

Hayır, hayır canım kardeşim, bizde değil!

Nerde o zaman?

Demokrasilerde, Demokratik ülkelerde, Hukukun halk adına işlediği toplumlarda!

Bizde, Demokrasi, Hukuk yok mu?

Var(!) Var diyorlar, ama seçim günü sandıkta kitli kalmış!

Sandığın Demokrasisi, Hukuku nerde?

Görmedim, duymadım, bilmiyorum!

Polisimiz, Gezi Parkı direnişinde yeteri kadar kan akıttıkları, can aldıkları, göz çıkarttıkları, cop salladıkları, Gaz bombardımanını başarıyla yürüttükleri, genç-yaşlı, kadın-erkek ayrımı gözetmeksizin yerlerde sürükledikleri, boğazlarını sıktıkları, iyi bir futbol takımından daha çok tekme salladıkları için, başta Başbakan olmak üzere, yönetenlerimizce taltif edildiler, tebrik edildiler… Hak etmişler demek ki(!)

Bu ülkede Hukuk var mı? Hukuk adamı var mı?                                                                                                               Var diyorlar(!) Peki, neden işkencelere mani olmuyorlar, işkencecileri ve emir verenleri cezalandırmıyorlar?

 Görmediler… Duymadılar…                                                                                                Öyle ufak tefek işlerle uğraşmıyorlar; onların daha büyük işleri, tevdi edilmiş görevleri var!

Ülkeler böyle yönetilince, haykırıyor Şili ve Güney Amerika halkları Faşist Diktatörlere karşı:

Venseremos, venseremos!

Kıralım zincirlerimizi!

Venseremos, Venseremos!

Zulme ve yoksulluğa paydos!

Ve haykırıyor Türkiye’de meydanlar:

Venseremos, Venseramos!

Kıralım zincirlerimizi!

AKP ve Tayyip Erdoğan, tutuldukları güç hastalığının şaşkınlığı ve kanunsuzluğu içindeler. Bu gücü halk yararına kullanmak yerine, iktidarlarını pekiştirmek, karşıt düşünceleri ve örgütlenmeleri yok etmek için kullanıyorlar. Meydanlardan yükselen ‘Venseramos’ haykırışlarının nedeni iktidarın uyguladığı taraflı, baskıcı ve antidemokratik uygulamalarıdır…

Dile getirilen %50 tehdidi, aklı başında hiçbir lider ve siyasetçi tarafından telaffuz dahi edilmez. Bu tür açıklamalar, bazı çevrelerin geri dönülmez biçimde gemileri yaktıklarının işaretidir ve bu davranış sonun başladığını gösterir.

Başbakan’ın %50 sopası çürüktür. Demokrasi sadece sandık sonucu değildir. Sonuçlar, Hukuk zemininde hizmete sunulmuyorsa, Demokratik hiçbir ifadesi yoktur. Sandığa kilitlenmiş bir demokrasi, günümüz insanının ihtiyaçlarına cevap veremeyeceği gibi, toplumun da böyle bir talebi yoktur…

İktidar, sandıkta kazandığını, halkın tümünün hizmetine sunmak zorundadır. Ülke, taraflı bir anlayışla yönetilmemelidir. Meydanlar haykırmaya başlamışsa, iktidarlar için zor dönem başlamış demektir. İktidarlar tepkileri doğru algılarsa, yanlışlardan arınma terapisi olarak yararlanabilir…

Bilinmeli ki; Venseramos ‘kazanacağız’ diye bir araya gelenler, lâf olsun diye haykırmıyorlar, boşuna direnmiyorlar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.