Salih Ziya CÖRÜT

Salih Ziya CÖRÜT

KARADENİZ TRAFİĞİNE RADAR ENGELİ !

Geçmiş yıllarda yazdığım üzere, her ne kadar Karadeniz otoyolu bitirilmiş olsa da, trafik açısından gelecekte ne gibi sorunlarla karşılaşılacağı hususunu dile getirmiştim.

Bolaman tünellerinin bitirilmesini müteakip, Ordu şehir girişinde ciddi trafik karmaşası yaşanabileceğini belirtmiş ve buna karşın çevreyolu projeleri ile şehir merkezinin rahatlatılması gerektiğine değinmiştim.

Ancak, şu anda çevreyolu yapıladursun ama bir diğer tehlike olan radar çilesi ve adım başı polis kontrolleri araç kullanıcılarını çileden çıkararak canından bezdirir duruma gelmiştir.

Sözde trafik kazalarını  asgariye indirgemek ve gelir sağlamak amacıyla maliye bakanlığının bütçeye koymaktan çekinmediği ceza gelirleri, Trafik polislerine yönelik yapılan baskı neticesi belirli aralıklarla karayoluna kurulan hız sınırlaması ile kısa aralıklarla kurulan radarların, uzak mesafelere seyreden araçlara tezgâhlanan büyük bir tuzak olduğu gözler önüne serilmektedir.

Özellikle uzaklardan memleketlerine gitmekte olan gurbetçilerin kurban seçildiği bu cezalar hakikaten hak ve adaletten uzak bir davranış olarak vatandaşına karşı devletin uyguladığı baskıcı davranış çirkin bir yöntem olsa gerek….

Bu sebeple ceza yeme korkusu ile yavaş seyreden ve ardı ardına aralıklarla kavşaklarda uzun süre yanan kırmızı ışıklar, şehir merkezlerindeki trafik akışını daha da karmaşık hale getirmekte ve hatta büyük şehirleri aratmayacak nitelikte bir hal almaktadır.

Şehir merkezlerinden geçişlerde hem hız sınırlaması ve hem de kara yolunun bir de radar engeli ile donatılması, son günlerde insanları canından bezdirmektedir.

Bayram münasebetiyle bulunduğum Ordu İlimizin şehir giriş ve çıkışlarında yaşanılan bu manzara ile trafik sıkışıklığına bir de hız sınırlaması, kırmızı ışıklar ve para toplamak adına kısa mesafeler aralığında konulan radar engeli ve ardında bölünmüş yolu daraltan ve trafiği tek şeride düşüren polis kontrolleri eklendiğinde elbette tahmini mümkün olmayan bir çile tatile gitmekte olan insanları isyan noktasına getirmektedir.

Gerçekten yüzlerce araç  trafiğinde kurulan radarlar ceza yeme korkusu ile insanları paranoyak yapmaya yetmektedir.

Peki soruyorum yetkililere ? Bu kadar kısa aralıklarla kurulan radarlar insanlara kurulan yasal tuzaklar ne derece adildir ? Hiç farkında olmadığınız durumlarda plakanıza arkadan kesilen ceza makbuzları hangi demokratik anlayışa sığar ? Ummadığınız ve belki de farkında olmayarak bir hastayı hastaneye ulaştırmak için gittiğiniz durumlarda adresinize böyle bir ceza makbuzu geldiğinde ne yaparsınız ?

Bizzat yaşadığım gibi, Ordu – Trabzon arasında seyreden araçlar 170 kilometrelik mesafeyi dur-kalk ile 6- 7 saatte hatta yarım günde alabiliyor ise bu durum hız sınırlamasının ve radarların ne denli trafik sıkışıklığına neden olduğunu ortaya koymaya yetmektedir.

Mezkur mahal denilen yerlerde bölünmüş yollarda bu tür engellerin uygulamaya konulması trafiği felç etmek demektir. Gelecekte turizmin gelişmesi bu yollarla

mı sağlanacak ? Artık modern ve çağdaşlık yolunda ilerleyen İlimizde bu tür kıskaçların gözden geçirilerek acilen tedbir alınması gerekmektedir. Hatta Karadeniz otoyolu artık iç kesimden yol almalı ve ayrıca demiryolunun hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Dileğim bu hız sınırlamasının otobanlardan kaldırılarak tekrar gözden geçirilmesi ve makul seviyelere çekilerek realize edilmesidir.01.09.2013 

Önceki ve Sonraki Yazılar