O REKTÖRÜ BİR DE BENDEN DİNLEYİN

Burhan Kuzu da Başbakan Erdoğan da şaşırdı iyice... Artık nereye ne söyleyeceklerini, nasıl söyleyeceklerini bilemiyorlar. Yanlış söylüyorlar, hedeflerini şaşırıyorlar. İlginç...

Yumurta saldırısıyla neye uğradığını şaşıran Burhan Kuzu,“Yönetim istifa etsin”deyiverdi.

Ne sandınız Sayın Kuzu rektörleri, hükümetin "yumurta" kalkanı mı?

Her hükümet görevlisi geldiğinde hazırolda bekleyen neferlerden mi olmalı rektörler, dekanlar, mütevelli heyeti üyeleri?

Bunlar devlet memuru mu?

Her biri Yusuf Ziya Özcan’ın klonları mı?

Haklısınız ama, öyleleri de yok değil... Bu ülkenin valileri bile hükümet üyeleri geldiğinde kırmızı halıları da bırakıp, öğrencileri bayram yerine gönderir gibi sokağa dökmeye kalkıştığına göre, üniversitelerin“memurları” da bunlara uymalı. Uymazlarsa, başlarına gelecekleri biliyorlar, değil mi?

Parlamenter sistem var ya... Bunun anlamı, parlamenterden büyüğü yok demek... Hani milletin vekilleri ya...

Böyle algılıyor hazretler. Herkes "sustalı maymun" olmalı.

Cemal Taluğ... Hayatını bilime adamış, dünyanın en “zarif” insanlarından biri. Gençliği “devrimci” mücadele içinde geçmiş bir bilim adamı.Dernek başkanlığı yapmış, bizim soluduğumuz "devrimci, ilerici, Atatürkçü" havayı solumuş. Yurt dışına gitmiş, eğitimi sürdürmüş, dirseklerini sıralarda yıpratmış, hasta olmuş ama hep dik durmuş. Rektör yardımcılığı sırasında da tüm mesaisini üniversiteye harcamış, tutmuş şimdi bir de "çocuk üniversitesi" projesini hayata geçirmiş. Daha ne yapabilirim sorusunun peşinde koşan bir bilim adamı... Siz böyle bir insanı, birüniversite rektörünü, kendinize niye bekçilik yapmadı diye sorgulayacak ve hiç sıkılmadan da “istifaya” davet edeceksiniz.

Öyle mi?

Yani YÖK başkanınız bu durumda sütten çıkmış ak kaşık oluyor.Üniversitelerin hepsinden o sorumlu olduğuna göre, bıraksaydınız rektör Taluğ’u da, Özcan’dan istifasını isteseydiniz, yeterince sizi korumadığı için. Sizi onun koruması daha akla yakın değil mi?

Öğrenciler açıklıyor: Aramızda dışarıdan gelen kimse yoktu, diye.

Ama sizce olmalı. Yoksa bu “masum” öğrencilerin size ne gibi kızgınlığı olabilir ki?

Nankör bunlar, öyle değil mi Sayın Kuzu? Bu kadar özgür üniversiteyarattınız, onlar kıymetini bilemediler.

Yemeleri gereken yumurtaları kafanıza atma “küstahlığı” gösterdiler.

Gittiğiniz yer üniversite Sayın Kuzu, kent varoşlarındaki seçmen kitlesini kucaklamaya gitmediniz oraya. Sınır boylarında da sayılmazsınız yani...

Gittiğiniz yer, mürekkebin bolca yalandığı ve sizin de tadını bildiğiniz eğitim kurumu...

Orada profesörlük ünvanınızı almaya çabaladığınız ve aldığınız yıllarda, gelen her bürokratın peşinden önünüzü ilikleyerek koşturduğunuzu mu hatırladınız, yoksa böyle bir şey sizin bilim etiği anlayışınıza sığmaz mı?

Sizin anlayışınıza sığmadığını umduğum bu davranışı, Ankara ÜniversitesiRektörü’nden ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı’ndan nasıl beklersiniz?

Belki o saatte ders veriyordu bu kişiler?

Belki sizi korumak, sizin yumurta savaşından sağ salim çıkmanızı sağlamaya çalışmaktan daha önemli görevleri vardı.

Onlarca korumayla geldiğiniz fakülte salonunda, rektörün veya dekanın orada olması sizi ne derece koruyacaktı?

Lise öğrencisi mi bunlar?

Cetveli görünce bacaklarını kısıp yerlerine oturmalarını mı bekliyorsunuz?

Neydi sizin rektörden ve dekandan beklediğiniz önlem, görev, biat?

Sizi YÖK başkanı ve avanesi iyi alıştırdı doğrusu. Aşkolsun onlara...

Daha odanızdan çıktığınızda, kilometrelerce ötede bulunduğu odada “esas duruşa” geçen “bilim insanlarımıza” o kadar alıştınız ki, rektörün sizi kapıda karşılamayışına baştan bozulmuşsunuzdur elbet.

Hele bir de yumurta saldırısı...

Affedilir gibi değil Sayın Kuzu, affedilir gibi değil.

Ama unutmayın ki, tüm Ankara Üniversitesi'nin onuru olan Rektör ve Dekan, bir kez daha aynı şeyle karşılaşsalar da, alabilecekleri bir önlem olmadığının farkındadırlar.

Elbette, üniversite terbiyesinin verdiği incelikle sizi telefonla arayıp üzüntülerini de bildireceklerdir. Bu onların “görevlerini ihmal ettiğini” göstermez Sayın Kuzu, bu kibarlıklarını gösterir. Değilse, seçilmişleri de almak gibi “antidemokratik” uygulamaya gideceğinizin bile farkındadırlar, ama tavırlarını değiştirmezler.

En azından benim tanıdığım ve bildiğim; dostum olarak kabul ettiğim Cemal Taluğ bunu yapmaz.

Tanıdığım en kibar ve insan sevgisi taşıyan insanlardan biridir Taluğ hoca, ama o kibarlığının arkasında da müthiş bir direnç ve başkaldırı vardır.

Kaybedecek bir şeyi olmayan insanlardan biridir.

Bir daha rektör olması söz konusu değildir ki, telefon edip üzüntüsünü bildirsin yalakalık için.

Üniversite öğretim üyeleri sizlerin “paralı” askerleri değildir Sayın Kuzu.Öğrencileri artık disiplin cezalarıyla yola gelmeyecek kadar aklı başında insanlardır.

Size yumurta atmamaları için öğrencileri tembihleseydi, siz yumurta “yemeyecek miydiniz” sanıyorsunuz?

Yoksa ilerici bir üniversite rektör ve dekanının “ayağını kaydırmak” için sudan bahaneler mi üretiyorsunuz?

Geçiniz lütfen... Bir sonraki döneme...

Biraz daha beklemeniz gerekecek sanırım.

Atama yapıncaya kadar.

Mümtaz İdil

Odatv.com

http://www.odatv.com/n.php?n=o-rektoru-bir-de-benden-dinleyin-0912101200