'KELTEPE' İSTEMİYORSAK, BOZTEPE ACİLEN KAMULAŞSIN
Ordu Büyükşehir tarafından "DAĞ KIZAĞI" ismi verilen bu uygulama benim teknik bilgim içerisinde, hiçbir biçimde ne heyelan yaratır, ne sel oluşt senin bayram urur, ne de herhangi bir -keyfe keder görsellik dışında- sıkıntıya yol açmaz...
'KELTEPE' İSTEMİYORSAK, BOZTEPE ACİLEN KAMULAŞSIN
Nevzat AKATA
Erol Karaer Bico' mun paylaştığı Ömer Kulaçoğlu isimli arkadaşın yazısının tümü ve tamamı benim itiraz perspektifim içerisinde kaldı....
Şu anda bu gördüğümüz fotoğraftaki karı imarla ilgili ya da gelecekte sökülmesi çok zor bir imar katliamı değildir
Ordu Büyükşehir tarafından "DAĞ KIZAĞI" ismi verilen bu uygulama benim teknik bilgim içerisinde, hiçbir biçimde ne heyelan yaratır, ne sel oluşt senin bayram urur, ne de herhangi bir -keyfe keder görsellik dışında- sıkıntıya yol açmaz...
Bilindiği gibi görsellik izafi bir olaydır.
Dolayısıyla kişisel kanaatim olarak buradan baktığım -Yeni mahalle- zaman
yani Ordu merkezden şu anda çıplak görünen bu yer,
alışmadığımız bu uzun görüntü belki çirkindir diyebiliriz...
ya da kimine göre güzelde oldu denilebilir...
Bu keyfe keder bir tartışma alanıdır...
Şayet burada imar katliamı arıyor isek bu uygulamanın- parselin-sağına soluna üstüne yanına bakmamızda yarar var ...
Bildiğiniz gibi ya da bilmeyenlere hatırlamayanları ben hatırlatayım.
Burada Vali Kemal Yazıcıoğlu döneminde yukarıda sadece bir tane lokanta var idi ve hemen 30 mt sağında vali ve yardımcılarına tahsisli küçük bir barakamsı tek katlı 2 odalı ve yanında wc si olan bir yer idi.
Özel idareye bağlı ve bu lokanta, Seyit Torun ve Vali Yazıcıoğlu'yla birlikte büyütülmesini onay verilerek iki kat büyültülerek bugünkü hale geldi....
Ve Akabinde bu lokantanın yanında bulunan boş alanlar, bir anlamda kullanım adı altında tamamıyla halka kapatıldı... (Buradaki müstecir bu uygulamaları yapması yasal ve anlaşmaya uygun olabilir tartışma konumuz bu değil)
Ayrıca ve yine Seyit Torun belediyesi döneminde bugün Tepe Restoran olarak adlandırılan yere -belleğim beni yansıtmıyor ise- belediyenin tapusu başka şahsa ait olan Belediye uhdesinde olmasına rağmen, 15 yıllık kiralama yöntemiyle üç katlı bina yaptırıldı ve hatta 60 metre cepheli olacak olan yer Ordu Kent Gazetesi olarak bizlerin itirazı sonucu 18 metre mi 20 metreye düşürüldü...
Gelelim diğer bir olaya... yine Radisson Blu denilen otel, sağ olsun Seyit başkanım sayesinde vücut buldu bugün gözlerimizin içine sokulup duruyor !..
Ve ayrıca eski Belediye İş Sendikası başkanı ve aynı zamanda meclis üyesi olan ve daha sonra balkon adı verilen işletmeyi yine Boztepe'ye kuran Yurtaş yine Seyit Torunmun Meclis üyesi idi...
Ve bu macerayı uzatıp durabiliriz...
Çünkü kentte mimarlar ve STK'lar ağır böbrek hastası gibi yatalak vaziyetteler ve çıtları çıkmadı ya da yeteri kadar çıtları çıkmadı ... not: ordu Çevre derneği'ni tenzih ederek söylüyorum
Seyit Torun ve işbirlikçisi meclis üyeleri Boztepe'ye teleferik yapma projesine susarken, Ordu Kent Gazetesi Nevzat Akata olarak ben de itiraz etmiştim...
İtiraz Gerekçem ise, Boztepe'nin tamamına imar düzenlemesi yapmadan ve tümüyle oradaki yurttaşların Arazisinin değerlerinin haklarını zayii etmeden,
ve onları koruyup kollayarak kamulaştırmadan,
Boztepe'ye yapılacak ve saatte en az 800 yolcu taşıyan daha sonra artırılarak 1100 civarına yükseltilen teleferik in taşıyacağı insanların, konforunu sağlayacak oturma trafiği/düzenini sağlamadan, orada oluşacak kalabalık yüzünden, insanların temel ihtiyacı olan wc ve diğer insani ihtiyaçlar için mağduriyet yaşanacağını ve akabinde de çarpık çurpuk biçimsiz yapılaşmalara yol açacağını düşünmem idi....
Bugün geldiğimiz nokta Selimiye ve Kiraz limanı cenahlarından Boztepe tamamıyla kuşatıyor ve on seneye kalmaz Boztepe değil beton tepeyi izliyor olacağız..
kenti bekleyen diğer bir risk ise, Boztepe'nin betonlaşması şehrin içi sıcaklığının da en az birkaç derece yükselterek bir çok anlamda sıkıntıya yol açacaktır.
Özetle ordunun Şahincili tepelerine, -yüksek kat İmari verilmemesi gereken geçirimli topraklarına - neredeyse 25 kata varan bina izni veren Seyit Torun ve daha sonra Enver Yılmaz  ile Engin Tekintaş dönemi Ordu ili için bir kabus olarak aklı başındaki insanlarımızın gündemine yerleşmiş vaziyette...
Naçizane görüşüm şudur ki; Bir an önce şehirde yapılmış yeni imar'ı uygulayacak olan Altınordu belediyesi ve Büyükşehir belediyesi iş birliği yaparak aktarmaya çalıştığımız hassasiyetleri bir an önce hayata geçirmeliler...
Şimdilik söyleyebileceklerimizin bir kısmına aktardık...
Ve bir çağrıda bulunuyorum
Şayet Ordu'da mimarlar var ise mimar odaları var ise
Şayet Şehir'de mühendisler ve jeoloji odaları var ise
Ve Ordu'da çeşitli sivil toplum kurmuşlar ve çevreciler var ise,
-Ordu Çevre Derneği'ni tenzih ederek söylüyorum çünkü o gereğini yapıyor her zaman-
Lütfen ya bu şehre sahip çıkın ya da 'dükkanlarınızı' kapatın gidin!?...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.