Ordu Üniversitesi (ODÜ) Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Atnan Uğur, Karadeniz Bölgesi'nde çok miktarda bulunan ısırganın sağlık açısından birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını belirtti.

Isırganın özellikle bölge halkında çok fazla görülen romatizmal hastalıklarının tedavisinde sıkça kullanıldığını hatırlatan Yrd. Doç. Uğur, "Isırganın arterit ve romatizma gibi kronik enflamatuar (iltihap önleyici) hastalıkların tedavisi konusundaki etkisi günümüzde de kabul edilmektedir.

Yapılan bir takım klinik çalışmalar ağrı ve eklem sertliklerini giderdiğini ve klasik antienflamatuar ilaçların etkisini arttırdığını kanıtlanmıştır" dedi.
Isırganın sağlık ve beslenme açısından çok önemli bir bitki türü olduğunu ifade eden Uğur, "Isırgan, çay şeklinde demlenmiş veya aşırı demlenmiş olarak, şampuan ve esans şeklinde kullanımları vardır.

En önemli özelliği idrar söktürücü (diüretik) olmasıdır. Bitkinin genel olarak, yara iyileştirici, müshil, antiseptik, antitümör, yorgunluk giderici, kan şekerini düşürücü, sperm artırıcı, damar genişletici, idrar söktürücü, kansızlığa, egzamaya, prostat problemlerine, kansere, enfeksiyonlara ve yaşlanmaya
karşı gibi birçok olumlu etkisi bulunmaktadır" diye konuştu.

YÜKSEK TANSİYONU DÜŞÜRÜYOR

Yrd. Doç. Uğur, ısırganın diğer bilinen bazı etkileri ve kullanım alanları şöyle anlattı: "Diüretik etkisinden dolayı yüksek tansiyonu düşürebilir. Akupunktur tedavisinin etkisini arttırabilir. Isırgan kökleri ile hazırlanan preperatlar prostat büyümesi ve diğer prostat hastalıklarında etkilidir.

Isırgan, prostat büyümesinde etkin rol oynayan enzimleri frenleyerek etkili olmaktadır. İdrar yolu enfeksiyonlarında ve saman nezlesinde etkilidir. ABD'de saman nezlesine karşı kapsülleri üretilmiş ve eczanelerde satılmaktadır.

Saçları güçlendirir, canlı ve parlak bir görünüm kazanmasını sağlar ve kepeği önler. Bu etkileri sağlamak için 4-5 gram kuru ısırgan, kaynamakta olan 750 ml suya katılır ve dört dakika daha kaynatılır. Soğutulan süzüntü, temizce yıkanmış saçlara sürülür ve yarım saat bekletilir ve daha sonra suyla yıkanılır."

Isırganın içermiş olduğu mineral maddeler ve besleyici özellikleri ile yaraların iyileşmesinde vücudu kuvvetlendirici bir rol oynadığını kaydeden Yrd. Doç. Uğur, "Kıl dönmesi probleminde bitkilerin kaynatılarak elde edilmiş lapa şeklindeki kürleri bir tülbende sarılarak yaranın üzerine konur.

Bu işlem yara iyileşene kadar haftada 2-3 kez tekrarlanabilir. Hemen herkes tarafından yakıcı özelliği bilinen ısırgan, vücutta ve organlarda temizlenmeyi ve hastalıklara karşı da korunmayı sağlar" şeklinde konuştu.