Panik Atak'ta tedavi şart
Samsun Kızılay Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Bengi Zeynep Yazıcıoğlu, "Panik atak hastalığı uzun süre tedavi edilmezse psikolojik kökenli başka rahatsızlıkları meydana getirebilir" dedi.
Samsun Kızılay Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Bengi Zeynep Yazıcıoğlu, "Panik atak hastalığı uzun süre tedavi edilmezse psikolojik kökenli başka rahatsızlıkları meydana getirebilir" dedi.
Panik atak geçiren birine yardım ederken ilk önce o kişinin panik atak geçirip geçirmediğinden emin olunması gerektiğini vurgulayan Uzman Dr. Bengi Zeynep Yazıcıoğlu, "Eğer kişinin panik atak geçmişi varsa ve sizde o anda kişinin panik atak geçirdiğinden eminseniz ilk olarak o kişiyi rahat olabileceği ve etrafında onunla ilgilenen çok fazla kimsenin olmadığı bir yere götürün. Olabildiğince sakin ve serin kanlı olmalısınız, o kişi o anda çok kötü bir şey olduğunu öleceğini düşünüyordur. Sizde sanki o kişi ölecekmiş gibi panik bir şekilde hareket edersiniz kişiyi daha da kötü bir duruma sokabilirsiniz" diye konuştu.
Panik atağı başta panik bozukluk olmak üzere diğer psikiyatrik bozukluklarla görüldüğünü, akut olarak ve beklenmedik bir biçimde ortaya çıkan yoğun bir kaygı nöbetçisi olduğunu söyleyen Yazıcıoğlu, "Panik atak sırasında belirtiler hızla ortaya çıkar, şiddeti giderek artan bir tempoyla başlangıcından sonraki 10 dakika içinde doruğa ulaşır. Panik ataklar yaklaşık 15-20 dakika sürelidir. Ancak bazen bir veya iki dakika bazen de 1-2 saatten uzun sürebilir. Beklenmedik panik atak ile başvuran hastalar korkularını genellikle 'yoğun' olarak tanımlar ve bu belirtiler kalp krizi geçirdiğini, felç olacağını, bayılacağını, kontrolünü yitireceğini ya da delireceğini çoğu kez öleceği biçimde ifade ederler" şeklinde konuştu.
Panik atağın temel özelliği 13 bedensel veya bilişsel belirtiden en az 4'ünün eşlik ettiği yoğun bir korku ve rahatsızlık duyma döneminin olduğuna işaret eden Yazıcıoğlu, bedensel veya bilişsel 13 belirti olduğu söyleyerek, "Kalp hızında artma, terleme, titreme veya sarsılmalar, nefesin daralması veya boğuluyor gibi olma duyumları, soluğun kesilmesi, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi, bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, sersemlik ya da bayılma hissi, kontrolü yitireceğini ya da çıldırma korkusu, ölüm korkusu yaşanmaktadır" ifadelerini kullandı.
Panik atak esnasında nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı gibi hissedildiğini kaydeden Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
"Bu hastaların bir kısmı kalp krizi geçirdikleri korkusu ile kardiyologa başvurmaktadır. Panik atak sırasında ağız kuruluğu idrara çıkma isteği, karında gaz hissi, nadiren öfke patlamaları şeklinde belirtiler de bildirilmektedir. Panik atakları gece uykuda da gelebilir. Bu atakları yoğun olarak yaşayan gece uykuda dalmaktan korktuklarını ifade ederler. Hatta uyanmamaya gayret ederler. Bunun dışında sosyal ortamdan kopma sonucu kişide depresif bir duygu-durum oluşabilir."
Panik atak tedavisiyle koordineli olarak diğer problemlerin de çözümüne ayrı olarak başlanması gerektiğine işaret eden Dr. Yazıcıoğlu, panik atağın uzun süre tedavi edilmemesi halinde psikolojik kökenli başka rahatsızlıkları meydana getirebileceğini sözlerini ekledi.
Panik atak geçiren birine yardım ederken ilk önce o kişinin panik atak geçirip geçirmediğinden emin olunması gerektiğini vurgulayan Uzman Dr. Bengi Zeynep Yazıcıoğlu, "Eğer kişinin panik atak geçmişi varsa ve sizde o anda kişinin panik atak geçirdiğinden eminseniz ilk olarak o kişiyi rahat olabileceği ve etrafında onunla ilgilenen çok fazla kimsenin olmadığı bir yere götürün. Olabildiğince sakin ve serin kanlı olmalısınız, o kişi o anda çok kötü bir şey olduğunu öleceğini düşünüyordur. Sizde sanki o kişi ölecekmiş gibi panik bir şekilde hareket edersiniz kişiyi daha da kötü bir duruma sokabilirsiniz" diye konuştu.
Panik atağı başta panik bozukluk olmak üzere diğer psikiyatrik bozukluklarla görüldüğünü, akut olarak ve beklenmedik bir biçimde ortaya çıkan yoğun bir kaygı nöbetçisi olduğunu söyleyen Yazıcıoğlu, "Panik atak sırasında belirtiler hızla ortaya çıkar, şiddeti giderek artan bir tempoyla başlangıcından sonraki 10 dakika içinde doruğa ulaşır. Panik ataklar yaklaşık 15-20 dakika sürelidir. Ancak bazen bir veya iki dakika bazen de 1-2 saatten uzun sürebilir. Beklenmedik panik atak ile başvuran hastalar korkularını genellikle 'yoğun' olarak tanımlar ve bu belirtiler kalp krizi geçirdiğini, felç olacağını, bayılacağını, kontrolünü yitireceğini ya da delireceğini çoğu kez öleceği biçimde ifade ederler" şeklinde konuştu.
Panik atağın temel özelliği 13 bedensel veya bilişsel belirtiden en az 4'ünün eşlik ettiği yoğun bir korku ve rahatsızlık duyma döneminin olduğuna işaret eden Yazıcıoğlu, bedensel veya bilişsel 13 belirti olduğu söyleyerek, "Kalp hızında artma, terleme, titreme veya sarsılmalar, nefesin daralması veya boğuluyor gibi olma duyumları, soluğun kesilmesi, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi, bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, sersemlik ya da bayılma hissi, kontrolü yitireceğini ya da çıldırma korkusu, ölüm korkusu yaşanmaktadır" ifadelerini kullandı.
Panik atak esnasında nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı gibi hissedildiğini kaydeden Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
"Bu hastaların bir kısmı kalp krizi geçirdikleri korkusu ile kardiyologa başvurmaktadır. Panik atak sırasında ağız kuruluğu idrara çıkma isteği, karında gaz hissi, nadiren öfke patlamaları şeklinde belirtiler de bildirilmektedir. Panik atakları gece uykuda da gelebilir. Bu atakları yoğun olarak yaşayan gece uykuda dalmaktan korktuklarını ifade ederler. Hatta uyanmamaya gayret ederler. Bunun dışında sosyal ortamdan kopma sonucu kişide depresif bir duygu-durum oluşabilir."
Panik atak tedavisiyle koordineli olarak diğer problemlerin de çözümüne ayrı olarak başlanması gerektiğine işaret eden Dr. Yazıcıoğlu, panik atağın uzun süre tedavi edilmemesi halinde psikolojik kökenli başka rahatsızlıkları meydana getirebileceğini sözlerini ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.