Sahura kalkmadan oruç 'depresyon' nedeni
Sağlık Bakanlığı, vatandaşları Ramazan ayında sağlıklı beslenme konusunda uyardı.
Bakanlık, oruç tutan kişilerin Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenme konusunda dikkatli olmaları gerektiğini bildirdi.
Bakanlık, sahura kalkmadan oruç tutulmasının aç kalma süresini artırdığı için halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk, tansiyon ve kan şekerinin düşmesi, verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü ve dikkatte azalmaya neden olduğu uyarısında bulundu.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda, Ramazan ayı süresince yetersiz, bilinçsiz ve dengesiz beslenmenin çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı vurgulanarak, "Oruç tutan bazı vatandaşlarımızın, gün boyu aç kalacakları düşüncesiyle iftar veya sahurda gereğinden fazla ve hızlı yemek yemeleri; hazımsızlık, mide ağrısı, kabızlık, kan şekeri ve tansiyonda ani yükselmelere neden oluyor.
Bu tür sağlık sorunlarından uzak kalabilmek için iftar ve sahurda yavaş yavaş ve az miktarda yemek yenilmeli, yemekler ağızda iyi çiğnenmelidir" denildi.
İftar yemeğine çok sıcak veya çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanılması önerilen raporda, çorbanın ardından etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir sebze yemeği, yoğurt, meyve veya tatlının tüketilmesinin sağlıklı beslenme açısından doğru olacağı kaydedildi.
Tatlı olarak sütlaç, keşkül, güllaç gibi sütlü tatlıların tercih edilmesi önerilen raporda, oruç tutan vatandaşlara yönelik şu uyarılarda bulunuldu:
"Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenin.
Yeterli ve dengeli beslenme 4 besin grubunda bulunan besinlerin yeterli miktarda tüketilmesiyle sağlanır.
Bu besinler süt grubunda yer alan süt, peynir ve yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta ve kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ile tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç, mısır ve tarhanadır.
Bu besinlerin önerilen tüketim miktarları oruç tutan kişiye özgü olarak değişmekte, bireyin yaşı, cinsiyeti ve fiziksel aktivite durumu
bu oranları etkilemektedir.
Ramazan ayında 3 öğün beslenme düzeni 2 öğün olarak değişmekte, sabah kahvaltısının yerini sahur, akşam yemeğinin yerini iftar almaktadır. Bu nedenle iftar ve sahur arasına konulan ara öğünler ile dengeli beslenme sağlayın.
Aşırı yağlı kızartma ve kavurmalar ile hamur tatlıları, şekerleme ve aşırı tatlı besinlerden uzak durun. Kolay hazmedilen, mide-bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen sebze, meyve ve kepekli ekmek gibi posalı besinler ile besin değeri yüksek gıdaları tercih edin."
Sahura kalkmadan oruç tutulmasının aç kalma süresini artırdığı, halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk, tansiyon ve kan şekerinin düşmesi, verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü ve dikkatte azalmaya neden olduğu vurgulanan raporda, sahur yemeğinde midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren; yumurta, süt, yoğurt, peynir ve kuru fasulye, nohut, mercimek yemeklerinin tüketilmesi önerildi.
Sahurda aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemeklerle unlu gıdalardan uzak durulması gerektiği vurgulanan bakanlık raporunda, zeytin, meyve, çiğ sebze, reçel gibi gıdaların sahurda tüketiminin yararlarına dikkat çekildi.
Ramazan ayında sıvı alımına önem verilmesi ve iftar ile sahur arasında 10 su bardağı su içilmesi tavsiye edilen raporda, aşırı çay, kahve ve asitli içeceklerin yerine, taze sıkılmış meyve suyu ve komposto tüketilmesi önerildi.
Bakanlık, sahura kalkmadan oruç tutulmasının aç kalma süresini artırdığı için halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk, tansiyon ve kan şekerinin düşmesi, verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü ve dikkatte azalmaya neden olduğu uyarısında bulundu.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda, Ramazan ayı süresince yetersiz, bilinçsiz ve dengesiz beslenmenin çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı vurgulanarak, "Oruç tutan bazı vatandaşlarımızın, gün boyu aç kalacakları düşüncesiyle iftar veya sahurda gereğinden fazla ve hızlı yemek yemeleri; hazımsızlık, mide ağrısı, kabızlık, kan şekeri ve tansiyonda ani yükselmelere neden oluyor.
Bu tür sağlık sorunlarından uzak kalabilmek için iftar ve sahurda yavaş yavaş ve az miktarda yemek yenilmeli, yemekler ağızda iyi çiğnenmelidir" denildi.
İftar yemeğine çok sıcak veya çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanılması önerilen raporda, çorbanın ardından etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir sebze yemeği, yoğurt, meyve veya tatlının tüketilmesinin sağlıklı beslenme açısından doğru olacağı kaydedildi.
Tatlı olarak sütlaç, keşkül, güllaç gibi sütlü tatlıların tercih edilmesi önerilen raporda, oruç tutan vatandaşlara yönelik şu uyarılarda bulunuldu:
"Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenin.
Yeterli ve dengeli beslenme 4 besin grubunda bulunan besinlerin yeterli miktarda tüketilmesiyle sağlanır.
Bu besinler süt grubunda yer alan süt, peynir ve yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta ve kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ile tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç, mısır ve tarhanadır.
Bu besinlerin önerilen tüketim miktarları oruç tutan kişiye özgü olarak değişmekte, bireyin yaşı, cinsiyeti ve fiziksel aktivite durumu
bu oranları etkilemektedir.
Ramazan ayında 3 öğün beslenme düzeni 2 öğün olarak değişmekte, sabah kahvaltısının yerini sahur, akşam yemeğinin yerini iftar almaktadır. Bu nedenle iftar ve sahur arasına konulan ara öğünler ile dengeli beslenme sağlayın.
Aşırı yağlı kızartma ve kavurmalar ile hamur tatlıları, şekerleme ve aşırı tatlı besinlerden uzak durun. Kolay hazmedilen, mide-bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen sebze, meyve ve kepekli ekmek gibi posalı besinler ile besin değeri yüksek gıdaları tercih edin."
Sahura kalkmadan oruç tutulmasının aç kalma süresini artırdığı, halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk, tansiyon ve kan şekerinin düşmesi, verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü ve dikkatte azalmaya neden olduğu vurgulanan raporda, sahur yemeğinde midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren; yumurta, süt, yoğurt, peynir ve kuru fasulye, nohut, mercimek yemeklerinin tüketilmesi önerildi.
Sahurda aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemeklerle unlu gıdalardan uzak durulması gerektiği vurgulanan bakanlık raporunda, zeytin, meyve, çiğ sebze, reçel gibi gıdaların sahurda tüketiminin yararlarına dikkat çekildi.
Ramazan ayında sıvı alımına önem verilmesi ve iftar ile sahur arasında 10 su bardağı su içilmesi tavsiye edilen raporda, aşırı çay, kahve ve asitli içeceklerin yerine, taze sıkılmış meyve suyu ve komposto tüketilmesi önerildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.