Sadece meyvesi değil, sapı, kökü, kabukları, çekirdeği, çiçeği ve ağacıyla bir çok faydası bulunan kiraz, ayrıca zayıflamak isteyenlerin de dostu.

Napolyon, bing, karabodur ve dalbastı gibi bilinen birçok çeşidi olan kiraz ağacının kerestesinden mobilyalar yapılıyor. Kiraz zamkı şapka ve kumaş endüstrisinde kullanıldığı gibi tıbbi amaçlara da hizmet ediyor. Anavatanı Kuzey Anadolu ve Güney Kafkasya olarak bilinen kirazın adını Giresun'dan (Cheraasus) aldığı belirtiliyor.
İdrar söktürücü özelliğiyle, böbrek dostu kiraz, vücudu zehirli maddelerden temizliyor. Ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için romatizma ve gut hastalıklarına, eklem kireçlemesi ve damar sertliğinin tedavisine birebir geldiği belirtiliyor. Kirazın, ayrıca yapısında bulunan kinik asitle böbreklerin taş ve kum yapmasını önlediği ve varsa döktüğü, ayrıca safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olduğu kaydediliyor. Vücuttaki fazla suyun atılmasıyla zayıflamaya da yardımcı olduğu
en bilinen özelliği. Kandaki zararlı maddelerin vücuttan atılmasını ve kanı temizlediği bildiriliyor. Yüzdeki sivilcelerin giderilmesini sağlayan kiraz suyu, yüz ve boyun bölgesine sürüldüğünde derideki kırışıklıkları gideriyor. Karaciğer dostu olan kiraz, fazla ilaç kullanımı ile zorlanan karaciğerin yükünü hafifletiyor. Kirazda bulunan levüloz adlı şeker kolay sindirildiği için şeker hastaları tarafından tehlike oluşturmadan tüketilebiliyor. Yapısındaki fosforuyla sinirleri kuvvetlendiren kiraz, sakinlik
sağlıyor. A vitamini kaynağı karoten içeren kiraz, bir göz dostu ve stres düşmanı.