Selülitle mücadelede değişmez birtakım kurallara dikkat çeken Güveloğlu, "selülit düşmanı" dediği portakal kabuğu yağından söz etti.


Mineral tuzlar, organik asitler (sitrik ve malik asit), flavonoidler ve esansiyel yağlar içeren portakal yağının önemine değinen doktor Güveloğlu, dünyada kendini kabul ettirmiş birçok önemli markanın kremlerinde portakal yağının kullanıldığını söyleyerek

"Bu mucize yağın ciltten emiliminin ve deri altı dokusuna geçişinin oldukça hızlı olması etkisini de artırıyor. Portakal kabuğundan elde edilen portakal yağı, yağları eritmede önemli etken maddeler içeriyor" dedi.

www.elifguveloğlu.com sitesinde de şifalı bitkilerle zayıflama konusunda bilgileri paylaşan Güveloğlu, "Portakal yağındaki etken madde, deri altındaki kan ve lenfatik dolaşımı hızlandırıyor, oradaki metabolizmayı artırarak lokal yağ yakımını hızlandırıyor. Ayrıca çok kuvvetli bir antioksidan, oksijenin toksik yan ürünlerini dokudan uzaklaştırıyor. Selülit tedavisinin olmazsa olmazı olan masajın etkinliğini de artırıyor" diye konuştu.

"Portakal kabuğu yağı ile harika masaj"


Aynı zamanda sağlıklı yaşam, alternatif tıpla güzellik ve antiaging uzmanı olan Dr. Elif Güveloğlu, zayıflama yöntemlerini uygulayan hastalarına, bu yağla masajı da önererek, selülitli bölgelere yapılacak portakal kabuğu yağı masajının, bir süre sonra etkisini gösterdiğine dikkat çekerek, "Masajınız, ufak daireler çizerek ve yukarıdan aşağı hareketlerle olsun.

Bu masajı ne kadar sık tekrarlarsanız selülitlerinizden o kadar çabuk kurtulursunuz. Bu arada bol su içip, vücuttan toksin atan, tere, turp,maydanoz, roka, semizotu gibi sebzeleri ve kavun, karpuz, erik, kiraz, elma gibi meyvelerin düzenli olarak tüketilmesini tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.


Portakal kabuğundan elde edilen kapsüllerin, pek çok ülkede, selülit sorununda ağız yoluyla da kullanıldığını anlatan Güveloğlu, "Kapsüllerin içinde portakal kabuğundan elde edilen esansiyel yağ var.

Etki mekanizması çok yönlü, hem metabolizmayı hızlandırıp yağ yakımını artırarak yağ hücrelerini küçültüyor ve totaldeki sıkışma etkisini azaltıyor, hem vücuttan ödem atıcı etkisi var, hem de kan ve lenf dolaşımını uyarıyor. Yalnız ağız yolundan verilen desteklerin mutlaka bu konunun uzmanı bir doktor tarafından verilmesi gerekir" şeklinde konuştu.

Altın kurallar


Selülitle mücadelenin değişmez birtakım altın kuralları olduğunu söyleyen Güveloğlu bunları sıraladı: "Öncelikle lokal olarak kan ve lenf dolaşımını artırmak gerekiyor. Cilt altı dolaşım devirdaimi hızlanınca yağ dokusu arasında birikmiş sıvı ve bu sıvıda erimiş halde bulunan toksik maddelerin atılımı da artırıyor.

Bunu sağlayacak en garanti yollar ise, masaj, egzersiz ve vücuttan ödem atıcı bitkisel çay, ekstre gibi maddeleri ağız yoluyla almak. Egzersiz de kasları kasarak damarlara adeta 'sağma' etkisi gösteriyor ve lenfatik drenajı artırıyor.

Bilinçli ve aşağıdan yukarıya, periferden merkeze doğru yapılan masaj da aynı şekilde yağ dokusu arasında biriken sıvının lenfatik kanallara doğru akmasına yardımcı oluyor."