Uyku bozukluklarına dikkat!
Ruhsal sorunlar gün içindeki hayatımızın yanı sıra uyku düzenimizi de bozabiliyor...
Uzman psikolog Faruk Bozkır, yaşam kalitesini önemli ölçüde bozan uyku bozukluklarının çocuk ve ergenler için de ciddi bir problem olduğunu belirterek, "Ruhsal sıkıntılar, bedensel hastalıklar uykunun süresini, düzenini geçici olarak bozabilir" dedi.
"Yaşam kalitesini ciddi biçimde bozuyor"
Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli psikolog Faruk Bozkır, ruhsal sıkıntılar ve bedensel hastalıkların uyku süresi ve düzenini geçici olarak bozduğunu söyledi. Geçici uyku bozukluklarının, uyku bozukluğu olarak değerlendirilemeyeceğini kaydeden Bozkır, "Hepimizin uykusu zaman zaman bozulabilir.
Ruhsal sıkıntılar, bedensel hastalıklar uykunun süresini, düzenini geçici olarak bozabilir. Bu durum uyku bozukluğu değildir. Uyku bozukluğu olması için uyku kalitesinde bir aydan az olmamak koşuluyla ciddi bozulmalar yaşanması gerekir" dedi.
Yaşam kalitesini önemli ölçüde bozan uyku bozukluklarının çocuk ve ergenler için de ciddi bir problem olduğuna dikkat çeken Bozkır, bu durumun çok sayıdaki belirtilerini şöyle sıraladı:
Beklenenden erken uyanmak
"Gece korkarak ya da ağlayarak uyanılır. Korku diye adlandırılan bu durum daha çok kız çocuklarında görülür. Uykuda diş gıcırdatması ya da konuşma olur. Çocuğun uykudan bağırarak, titreyerek, sıçrayacak yatağından kalkması, tüm uyaranlara rağmen uyanmadan tekrar yatağa dönmesi, sabah da bunları hatırlayamaması halidir.
Bu durum 'gece terörü' diye adlandırılır. Gece uykuda yürümek uyurgezerlik olarak adlandırılır. Uykuya dalmakta zorlanma, gece süresince nedensiz uyku bölünmeleri ya da sabah beklenenden erken uyanması hali yaşanır. Uykuya dalarken ya da uyanıkken olağan dışı davranışlar ya da yaşantılar meydana gelir."
"Bedensel rahatsızlıklar da uykuyu bozabilir"
Uyku bozukluklarının sebepleri hakkında bilgi veren Bozkır, "Bireysel farklılıklardan dolayı uykuya olan gereksinim de değişebilir. Uyku bozukluğu kişinin yaşamakta olduğu bir strese bağlı olabilir. Bebeklikte uyku düzenlenmesinde aksaklıklar olabilir.
Geçirmekte olduğu ruhsal bir bozukluğun belirtisi olabilir. Karanlık, hırsız gibi korkular olabilir. Ebeveynin yersiz kaygısı nedeniyle yaptığı sık kontrollerden olabilir. Seyrettiği ve korktuğu bir TV programı, arkadaşlarının korkutucu şaka ve parapsikolojik hikayeleri, evde büyüklerin yaptırım aracı olarak yanlış ve korkutucu anlatımlar olabilir. Bedensel rahatsızlıklar, uyku yerinin dağınıklığı ve koşullarının kötü olması da uyku bozukluklarının sebebi olabilir" diye konuştu.
"Ortam koşullarının devamı"
Uykunun düzensizliğiyle ilgili sorunların ilk 3 yıl içinde ortaya çıkmaya başladığına işaret eden Faruk Bozkır, "Gece korkuları ve kabuslar 3 yaş sonrasında, gece terörü 5-12 yaş arasında, uyurgezerlik 5-15 yaş arasında ortaya çıkmaktadır.
Bebeklik ve çocukluk dönemi dediğimiz 0-6 yaş arası dönemde ailenin özellikle annenin çocuğun biyolojik yapısına uygun olarak uyku düzenlemesi önemlidir. Uykunun geldiğini fark etmesi gerekir. Anne-babanın kendi gereksinimi, kaygı ve korkuları için çocuğun uyku şekli ve yerine müdahale etmemeleri gerekir.
Çocuğun kendi yatağında yatması sağlanmalıdır. Uyku öncesi konuşma, temizlenme, kitap okuma, masal okuma, müzik dinleme gibi bir dönemin yaşatılması olumlu olur. Uyuma koşullarının yanı sıra uyutma disiplini sağlanmalıdır.
Uyku ortam ve koşullarının devamlılığına özen gösterilmelidir. Yatmadan önce gün içinde önemli olaylar yaşanmış ise onlar konuşulmalıdır. Bu önlemler yeterli değilse en erken zamanda bir uzmana başvurmak gerekir" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.