BİR KEDİDEN ALINACAK DERS

BİR KEDİDEN ALINACAK DERS Günlerden Cuma, öğlen vaktini usul usul geçtiğimiz vakitlerin kızılımsı güneşi ile kucaklaşırken masamda duran tavşankanı çayımın ve yanında annemin enfes böreği ile biz Türklerin beş çayı diye nitelendirdiği vaktimin son d

 

BİR KEDİDEN ALINACAK DERS
 
Günlerden Cuma, öğlen vaktini usul usul geçtiğimiz vakitlerin kızılımsı  güneşi ile kucaklaşırken masamda duran tavşankanı  çayımın ve yanında annemin enfes böreği ile biz Türklerin beş  çayı diye nitelendirdiği vaktimin son durağındaydım. Birazdan zil çalacaktı ve öğrenciler istiklal marşı için bahçede sıra olacaklardı…
 
Ne zaman ve nerede olursam olayım İstiklal Marşını  duyunca tarihin kitaplarda coşkuyla anlatıldığı  zaferleri gelir gözlerimin önüne…
 
Sonra da Türk olduğum için kendimle gurur duyarım…
 
Derken zil çaldı. Öğrenciler sıraya dizilmişlerdi.
 
Bayrağımız  çehresinde, hilali ve ayı ile dalgalanmaya başlamıştı. Gökyüzü  yavaş yavaş kostümünü  değiştirip siyah abiyesini geçirmişti üzerine.
 
Sonra yavaş  yavaş sesler kesildi. Etraf tüm hakimetiyle tıp oynuyordu.
 
Başımı  sağa çevirdiğimde okulumuzun bahçesindeki yaramaz kedi öylece bizi izliyordu. Hiç hareket bile etmeden durmuş bize bakıyordu. Sanki o da saygı duruşuna geçmişti. Gözlerimi kediden bir an olsun alamadım. Sürekli bir köşede yatan ya da oyana buyana zıplayan hareketli kedi nasıl olmuştu da hareketsizce durup bizi izliyordu. Tek bir patisi bile kıpırdamayan kedi İstiklal Marşı okunurken sokaktan geçip, marş sırasında kahkaha atıp, koşan okulun bahçesinin dışındaki insanlara taş çıkarır gibiydi. Anlaşılıyor ki masum kedicik bile İstiklal Marşımızın kadirini anlamıştı. En ilginç yanlarından biri de İstiklal Marşı biter bitmez kedi, yavaş yavaş kıpırdayıp bir köşeye oturmasıydı.
 
Ya da bu kediciğe olan tesadüfse ne tesadüf ki; sokaktan geçen tek bir insana bile bu tesadüf uğramamıştı. Bizim insanlarımız öyle terbiyesiz ki; İstiklal Marşı okunurken saygıyı unutup, kahkaha atarak gülüp, yürümeye ve hatta koşmaya devam edip, bayrağımıza ve marşımıza saygıyı unutması…
 
Yani şöyle bir şey var; Şimdi hilale nasıl olurda “Çatma kurban olayım çehreni”  diyebilirim…
 
Hani derdik ya; “Ya İstiklal ya Ölüm”. Ne oldu şimdi marşı duyunca es geçiyorsunuz…  Siz kimsiniz?
 
Marşa bile saygısız olan insan nasıl olur da Ne mutlu türküm  diyebilir. Utanın biraz utanın
 
Tarihimizden ders alın! İstiklalin kıymetini bilin! Bu gün Libya İstiklal için kendi içinde savaşıyor! İstiklalin kıymetini bilin!

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Eğitim Kültür Sanat Haberleri