Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını içeren Anayasa değişikliği onaylanmasına rağmen Giresun Üniversitesi'nde türbanlı öğrencilerin üniversiteye girişlerine izin verilmiyor.
Öğrenciler bugün de kampus girişinde türbanlarını çıkararak okula girebildiler.
Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Osman Metin Öztürk, üniversitede türban uygulamasının aynı şekilde sürdürüldüğünü söyledi. Anayasa'da hukuki anlamda değişiklik yapılmadığı sürece uygulamanın süreceğini belirten Öztürk, "Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde de belli kişilerin, belli kurumların 'Ben yaptım oldu' anlayışı içerisinde bazı şeyleri değiştirmesini sağlamaları hukukun himaye ettiği bir şey değil. Altını çizerek ifade ediyorum. Türkiye bir hukuk devletidir. Bu hukuk devletinin
temel nitelikleri de Anayasa'nın ikinci maddesinde sayılı. Anayasa'daki bazı hükümler değişmediği sürece yapılacak her değişiklik, yapılacak her düzenleme bana göre hukuksal açıdan büyük tartışmaları beraberinde getirecektir. Bunun ortadan kaldırılması meseleye 3. bir yaklaşımla bakılmasıyla ancak mümkündür" dedi.
Prof.Dr. Öztürk, "Bizim üniversite olarak kimsenin diniyle bir sorunumuz yok" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye bir hukuk devletiyse, Türkiye laik bir devletse hem hukuk hem de laikliğin gereğini Anayasal çerçeve içerisinde takip etmemiz gerekiyor. Bu ülkede yaşayan nüfusun yüzde 90'ı müslüman. Müslüman bir ülkede kalkıp bu tür bir şeye dinsel tartışmalarla yaklaşmak çok doğru bir yaklaşım değil. Türkiye Cumhuriyeti eğer bir hukuk devletiyse, bu hukuk devletinin temel niteliklerinden birisi de
laiklikse bunun gerekleri göz önünde bulundurulmalı. Bu tartışmalar Türkiye'ye bir şey kazandırmaz."
Türk askerinin Kuzey Irak'a girdiğini hatırlatan Prof.Dr. Öztürk, askerin desteğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde türbanın konu edilmemesi gerektiğini savundu.
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın, türban düzenlemesiyle ilgili açıklamalarını değerlendiren Prof.Dr. Öztürk, şöyle konuştu: "Başkanın bir hukuk müşavirliği ünitesi olacaktır. Muhtemelen oraya inceletmiştir. Ama hukuk kurallarının bütün hukukçular tarafından aynı şekilde yorumlanacağı gibi bir kural yok. Sayın başkanın yorumu o istikamette olabilir ama ben bu yoruma katılmakta zorlanıyorum."
Prof.Dr. Öztürk, anayasal hükümlerin hukuk tekliği itibariyle doğrudan uygulama kabiliyeti olmayan hükümler olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı: "Önce bunların yasaya, ardından tüzüğe ve yönetmeliğe dökülmek suretiyle uygulanabileceğini bizim hukuk devleti geçmişimiz bize söylüyor. Hiçbir Anayasal hükmü doğrudan uygulama kabiliyetine sahip değildir. 17. maddenin değiştirilmesine yönelik düzenleme yapılırken de daha önce ulusal ve uluslararası mahkeme kararları dikkate alınmalıdır. Bunlar
görmezden gelinerek bir yasal düzenlemeye gidilmesi bir başka tartışmayı beraberinde getirecektir."