ünlüyorum giyitlerini çıkarmanı türkçe’nin çift anlamlı sesinde
soyunma diyorsam giyinik kal demiyorum, soyunma
ama bilirim bunu senin bedenin yay gibidir tınısı keder dilli
belli, parmaklarından gördüğüm emin olmayan kaygılı ürperti
gibi sırtından omzuna yükselen genişlemedir gövdenin tarifi
dur sakın ilikleme gömleğinin çözülmüş düğmesini
ermediği aklımın nasıl oldu da kumaş denen düşmanım
kuşandı seni
bana kalansa oyuncak olmak huzuru kaçmış uykumun hırçın
çocuk elinde
düşsüzüm anla, soyunmanın değil giyinikliğinin bıçkın keteninde
ama diyorsan ille de soyunmam iyiyim böyle
öyleyse gidip en dar sokağını bulalım şehrin giyinik
en dar sevişmeler için en ücra yolunu sevmenin
sevgilim anlat göğsünü öyleyse, elimin uzak bilgisini
çünkü bir ellerin bir yüzün bildik
anlatabilirsen düşürmeden sana aferin çünkü şiirdir
kendine dair dediğin, benden olsun ilk dize ister misin
söyle, çamurdan heykellerden bile ışıklı buhar yükselmekte
iste, sarmaş dolaş gerçeğim neyzenim gel de
urbanı bırak şöyle, çıplak soluğunu çıplak içime üfle