Ordu Üniversitesi, 2009-2010 Eğitim-Öğretim Yılını Törenle Açtı
Ordu Üniversitesi, 4. akademik yılına düzenlenen törenle başladı.
Ülkemizin yeni kurulan, genç üniversitelerinden birisi olan Ordu Üniversitesi, 2009-2010 eğitim-öğretim yılını, Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen törenle açtı.
AKM"de düzenlenen törene, Vali Vekili Ömer ADAR, Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Dr. Mehmet Hilmi GÜLER, Ordu Belediye Başkanı Seyit TORUN, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat HİSARCIKOĞLU, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk KEFELİOĞLU, protokol mensupları, öğretim görevlileri, öğrenciler ile çok sayıda Ordulu vatandaşlar katıldı.
Kültür ve Turizm bakanlığı Samsun Opera ve Bale Müdürlüğü sanatçılarının sunduğu mini konserle başlanan törende, Ordu ilinin ve Ordu Üniversitesinin tanıtıldığı bir film gösterildi.
Törenin açılış konuşmasını yapan Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk KEFELİOĞLU, ODÜ'nün hızla büyümesine dikkat çekti. Ulu Önder Atatürk'ün sözleri ile konuşmasına başlayan Rektör KEFELİOĞLU, şunları söyledi: "Rektör olarak atandığım 2007 Mayıs ayı itibarıyla bugüne kadar olan sürede öğrenci sayımız 5 bin 483 den tüm kontenjanlarımız dolarsa 9 bin 200'e çıktı bu % 68 artışı ifade eder. Öğretim eleman sayımız, 102'den 259'a ulaştı. İdari Personel Sayımız 97'den 157'ye çıktı. Geçici İşçi sayımız 57'den 125'e ulaştı, güvenlikte de bu sayımız 11'den 50'ye kadar yükseldi" dedi.
KEFELİOĞLU, tüm bu önemli gelişmelere ODÜ'nün en büyük sorunu olan kapalı alan sorununu çözmeden ulaştıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Yerleşke alanında temelini attığımız binalarımız bitince artışı artık siz hayal edin. Bu binalarımız bitince, ODÜ'nün dev adımlarla ilerleyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bizler, kurucular, ODÜ'nün aynı zamanda Ordu"nun geleceğinin alt yapısını şimdiden hazırlıyoruz. Hiç kuşkunuz olmasın ki, ODÜ geleceğe hızla hazırlanmaktadır. Altyapı çalışmalarımız, binalarımız bitince geleceğin Ordu Üniversitesi hazırlanmış olacaktır."
ODÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk KEFELİOĞLU"nun ardından kürsüye gelen Ordu Belediye Başkanı Seyit TORUN yaptığı konuşmada şunları kaydetti: Eğitim kurumlarının ve özellikle üniversitelerin toplumun gelişmesi ve şekillenmesinde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, "Sevgili öğrenciler, ülke sorunlarına sahip çıkarak çözüm yolları üretmeli, daha fazla demokrasi ve çağdaş eğitim gibi taleplerinizi de medeni bir şekilde dile getirmelisiniz. Ülkemizde yaşadığımız sorunlar hiçbirinizi yılgınlığa düşürmesin. Türkiye Cumhuriyeti, bu sorunların üstesinden gelebilecek güç, bilgi birikimi ve yetişmiş insan kaynağına sahiptir" dedi.
Vali Vekili Ömer ADAR da törende yaptığı konuşmada, Ülkemizin güzide ve genç Üniversitelerinden birisi olan Ordu Üniversitesi'nin 2009-2010 Eğitim Öğretim yılı açılış töreninde, sizlerle birlikte olmaktan ve coşkunuzu paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bugün burada, birlikte başlattığımız yeni eğitim öğretim yılının, ilimize ve güzel Ülkemize hayırlı olmasını diliyor, başarılı bir dönem geçirmeniz dileğiyle hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum. Üniversiteler, bilgi ve teknolojiyi eğitim ve öğretimde kullanabilen, toplumla bütünleşmiş, sorumlu, açık ve denetlenebilen modern düşünce ve teknikleri kullanarak bilgi, fikir ve araştırmaları ile topluma yol gösteren çağdaş kurumlardır. Bu kurumlar, toplumun yarınlarına dönük umutlarını, düşüncelerini, özlemlerini ve yaşam biçimlerini programlarına alarak bir anlamda geleceği inşa ederler. Yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren, dünyada bilgi toplumuna geçiş süreci başlamış ve bilgi teknolojisi adı verilen küresel ekonomik yapı oluşmuştur. Bu yeni yapıda, bireylerin ekonomik gücü, bilgi ve öğrenim düzeyleri ile; ülkelerin ekonomik gücü ise, beşeri ve sosyal sermayeleri ile ölçülür hale gelmiştir. Bu süreç; bilginin üretilmesi ve paylaşılmasından birinci derecede sorumlu olan üniversitelerden beklentileri arttırmış ve üniversite kültürünün bu beklentilere paralel bir yapı kazanmasına yol açmıştır. Son dönemde 9 yeni üniversitemizin kurulmasıyla sayıları 125'i bulan üniversitelerimiz, kalkınma ve çağdaşlaşma yarışımızdaki itici gücümüzdür. dedi. Vali Vekili Ömer ADAR öğretim üyelerine hitaben de, Takdir edersiniz ki, eğitim yaşam boyu süren bir olgu olmasının yanında, örgün olarak okul öncesinden başlayıp, üniversite ile tamamlanmaktadır. Bu dönem içinde sizler, büyük bir sorumluluk üstlenmektesiniz. Yetersiz ekonomik ve sosyal koşullara rağmen bilimsel uzmanlığınızı sürekli geliştirerek, Türk gençliğinin Atatürk ilke ve devrimlerinin aydınlattığı yolda ilerlemesine önderlik etme sorumluluğu almış bulunmaktasınız. Sizler, tüm olumsuzluklara rağmen, özverili çalışmalarınızla, Üniversite gençliğine çağdaş ve evrensel ilkeleri taşıdınız. Gençlerimizin, bağımsız kişilikler kazanmalarına destek oldunuz. Sizleri kutluyor ve başarılarınızın 2009-2010 Akademik yılında da süreceğine inanıyorum.dedi. Konuşmasının son bölümünde anne babalara seslenen ADAR, Bu gün, bu törenin, en mutlu katılımcıları sizlersiniz. Sevgili yavrularınızı eğitime hazırlarken, maddi ve manevi büyük fedakârlıklarda bulundunuz. Çocuklarınızı, ulusal ve evrensel düzeyde en iyi şekilde yetiştirmek, temel amacımızdır. Eğitim kalitemizin yükseltilmesi konusundaki çalışmalarımız, kesintisiz olarak devam edecektir. Bunun için, üniversitemizin tüm imkânlarını seferber edeceğini, bu yolda genel ve yerel idarenin maddi ve manevi her türlü imkanlarıyla üniversitenin yanında olacağını bilmenizi istiyorum.dedi.
ODÜ"nün davetlisi olarak törene katılan ve "Küresl Mali Kriz ve Türkiye"ye Olan Etkileri" konulu açılış dersini vermek üzere kürsüye gelen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat HİSARCIKLIOĞLU, Türkiye'nin küresel krizden hem ekonomik büyüme hem de işsizlik noktasında en çok etkilenen ülkelerin başında geldiğini söyledi. TOBB Başkanı Rıfat HİSARCIKLIOĞLU, yaptığı konuşmada, Ordu'ya gelirken dersin konusunu değiştirdiğini söyledi. Ekonomik kriz sürecini ve Türkiye'ye etkileri konusunda görüşlerini açıklayan HİSARCIKLIOĞLU, ekonomide nasıl başarılı olunabileceğini anlattı. Türkiye'nin küresel krizden en çok etkilenenlerin başında geldiğini ifade eden HİSARCIKLIOĞLU, "Çok konuşmaya gerek yok. Krizin içindeyiz. Dünyada en çok etkilenenlerin başında biz geliyoruz. Gerek büyümeyle gerekse işsizlik oranlarıyla. Dünyadaki bu krizin iki tane gerçek göstergesi var. Bütün dünya ülkeleri de bunu böyle değerlendiriyor. Ülkenin ekonomik büyümesi ki biz, 2009 ilk 6 ayında yüzde 11 küçüldük. Cumhuriyet tarihinin ikinci büyük küçülmesini yaşadık. İşsizlik noktasında Avrupa Birliği ülkeleri arasında İspanya'dan sonra yüzde 13 ile ikinci sıradayız" dedi.
Küresel krizin artık bir dünya meselesi haline geldiğini ifade eden HİSARCIKLIOĞLU, "İnşallah bu krizde bitecek. Bitmeyecek kriz yok. Dünya Bankası, IMF ve Türkiye'nin de dahil olduğu G-20 zirvelerinde bunlar konuşuluyor. Zaten bu ortak bir mesele haline geldi. Yani şuan ki krizin küresel ısınma ile hiçbir farkı yok. Herkes bu konunun çözümü için kafa yoruyor. Bu krizde bitecek. Sadece bizde üst seviyede olmuştur. Ancak ben ümitliyim, biz buradan hızla çıkacağız. En kötü anımda bile ümitsiz olmadım. Gelirken ekonomi konuşacaktım. Sonradan fikrimi değiştirdim. Birileri beni başarılı olarak gösteriyorlarsa, bunu nasıl başardım onu anlatmak istiyorum" diye konuştu. HİSARCIKLIOĞLU gençlere hitaben yaptığı konuşmasında başarılı olmanın yollarıyla ilgili şunları söyledi: "Başarı için aile çok önemlidir. Ben hiç yaz tatili yaptığımı hatırlamam. Sürekli çalıştım. Başarıyı tek bir kelime ile anlat deseler çalışmak derim. İkinci olarak 'işten artmaz dişten artar' anlayışını benimsiyorum. İyice düşünülüp uygulandığında bunun doğru olduğu görülecektir. Bir diğeri işin hilesi dürüstlüktür. Kısa günde belki zarar ediyor gibi görülür ancak sonuç iyi olacaktır. Ayrıca hafızaya güvenmeyip daima yazmak prensip haline getirilmeli. Ne duyarsanız yazın. İşinizde taviz vermeyeceksiniz. İş haricinde arkadaşınıza dostunuza istediğiniz kadar taviz verin. Bu farklı bir olay. Hayal olmadan hiç bir şey olmaz. Hayal etmeyi şiar etmek lazım. Hedefsiz toplum hedefsiz insan olmaz. Hedefinizi büyük tutun. Başarılı olmak için birlikte çalışmak lazım. Birlikte rahmet ayrılıkta azap var. Maalesef zor durumda iken biraz yakınlaşıyoruz ancak işler biraz yolunda iken herkes ayrı çalışıyor. Ayrıca zengin olmak için para hiç önemli değil. Zaman alın teri ile değil, akıl teri ile kazanma zamanı. Biraz akıl ve cesaretle bu işler yapılır. Herkesin gurbete giden eşi dostu akrabası vardır. Onlar oraya hiçbir sermayesi olmadan gitti. Şimdi döneri bir numara yaptılar. Yeter ki insanımıza rakiplerinin imkanları verilsin, bakın ondan sonra neler oluyor."
Yapılan konuşmaların ardından ODÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk KEFELİOĞLU, katılımlarından dolayı TOBB Başkanı Rifat HİSARCIKLIOĞLU"na çiçek ve teşekkür plaketi verdi.