Toramanoğlu Odaları Bombaladı
Karadeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter V. Selçuk Toramanoğlu, Giresun ve Ordu Ziraat Odası Başkanlarının devamlılık arzeden bir şekilde Türk fındık ihracatçısı aleyhine demeçler vermeyi alışkanlık haline getirdiğini ve ihracatçıyı üreticiler nezdinde zor durumda bırakmaya çalıştıklarını belirterek bu durumun artık kabul edilemeyecek boyutlara ulaştığını vurguladı.
Yaptıkları üretimin niteliğine bakıldığında sanayici/ihracatçı konumunda bulunan Birlik üyelerinin Türkiye fındık ihracatının % 70’ni gerçekleştirdiğini hatırlatan Toramanoğlu, milyonlarca dolara kurulan tesisler ve en gelişmiş cihazlarla donatılmış laboratuarlar nedeniyle Ferrero, Nestle, Kraft, Lindt gibi dünyanın en ünlü çikolata, şekerleme devlerinin her birinin ayrı spesifikasyonda talep ettiği ürünü üretmek ve bu devleri memnun etmek başarısını gösterdiği için takdir edilmeleri ve kendileri ile gurur duyulması gereken sanayici/ihracatçılar aleyhine her fırsatta bir şeyler yazılmaya çalışılmasını anlamanın mümkün olmadığını, bu bağlamda niyetin iyi anlaşılması gerektiğini belirtti.
Giresun Ziraat Odası Başkanı tarafından verilen demeçte olduğu gibi, Birlik üyelerinin alan bazlı gelir desteği gibi argümanlarla üreticinin daha fazla gelir elde etmesinden rahatsızlık duyması için bir neden bulunmadığını ifade eden Toramanoğlu, aksine ürünün desteklenmesi yerine üreticinin desteklenmesini kurumsal görüş olarak ilk gündeme getiren kuruluşların başında Karadeniz İhracatçı Birliği’nin geldiğini, çünkü üretici yerine ürünün desteklenmesi halinde oluşan suni fiyatların, fındığın geleceğini kurtarmak adına olmazsa olmazı teşkil eden tüketim artışı sağlanmasının önündeki en önemli engeli teşkil ettiğini ve bu hususun her fırsatta gerek kamuoyuna gerekse ilgili Sayın Bakanlarla yapılan toplantılarda başta Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Gürsoy olmak üzere tüm Yönetim Kurulu üyelerince gündeme getirildiğini dile getirdi.
Alan bazlı gelir desteği uygulamasının hayata geçirilmesinde eski Dış Ticaret Müsteşarlığı şimdiki Ekonomi Bakanlığı ilgili birimlerindeki yetkililer ile İhracatçı Birlikleri katkısının da yadsınamayacağını vurgulayan Karadeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter V. alan bazlı gelir desteği ödemelerinin 3 yıl daha uzatılmasına ihtiyaç duyulduğu hususu 15 gün kadar önce Özer Akbaşlı’nın da bulunduğu Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu toplantısında İhracatçı Birlikleri temsilcileri tarafından bir kez daha dile getirilmiş olmasına rağmen, Ziraat Odası Başkanı tarafından, ihracatçının alan bazlı gelir desteği olarak üreticiye verilen paradan rahatsız olduğu şeklinde demeç verilmesindeki niyetin ancak “tribüne oynamak” olarak izah edilebileceğini söyledi.
Bugün fındık tüketiminde artış sağlanamamasında veya olması gereken düzeyin çok altında artış görülmesindeki en önemli nedenin; yıllardan bu yana üretici yerine ürünün desteklenmesine dayalı olarak uygulanan ve Ziraat Odalarınca da memnuniyetle karşılanan strateji doğrultusunda fiyatların suni olarak yükseltilmesine izin verilmesi olduğunu vurgulayan Toramanoğlu, fındık konusunda yapılan kısır çekişmeler yüzünden gündemin birinci sırasını teşkil etmesi gereken tüketim artışı sağlanması hususuna bilhassa üretici kesim tarafından gereken önemin verilmediğini, tabiri caiz ise ürettikten sonraki dönem için “benden sonrası tufan” mantığının işletildiğini söyledi.
Fındık ile ilgili her türlü tartışmanın odağına tüketim boyutunun yerleştirilmesi gerektiğinin ve bu hususunun hiçbir zaman unutulmamasının çok büyük önem arzettiğinin altını bir kez daha çizen Toramanoğlu, her ne kadar üretici temsilcilerinin hoşuna gitmiyorsa da badem örneğini vermek zorunda olduklarını, bugün dünya badem tüketiminin yıllık 900.000 ton/iç olarak gerçekleşmeye başladığını ve hemen her yıl % 10 civarında tüketim artışı sağlandığını, bademin elde ettiği başarının altında yılda 50 milyon Dolar civarındaki bütçelerle yaptıkları tanıtım faaliyetlerinin yanı sıra, fiyatın dünya pazarlarında kabul edilen seviyelerde tutulması için harcanan çabanın büyük önemi olduğunu söyledi. Geçiş döneminden sonra artan tüketimin doğal bir sonucu olarak badem fiyatlarının da sürdürülebilir bir şekilde üreticileri tatmin edecek seviyelere ulaştığını vurgulayan Toramanoğlu fındıkta da aynı stratejinin sabırla uygulanması gerektiğini ifade etti.