50. Yıl’da,
OBKT’de Kutlama Yapıldı
Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu’nun (OBKT) 50. Kuruluş yıldönümü etkinlikleri OBKT’de düzenlenen kokteyl ve “Anadolu’da Tiyatro” isimli panelle devam etti.Paneledinleyici olarak Ordu Valisi Kenan Çiftçi, CHP Ordu milletvekili İdris Yıldız, Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, Ordu Belediye Başkan Yardımcısı Özer Karadğ ve çok sayıda sanatsever katıldı. OBKT’nin kuruluş tarihinden bugüne tarihsel sürecinin yer aldığı fotoğraf Sergisi’nin ardından “Anadolu’da Tiyatro” adlı panele geçildi. OBKT’nin anlatıldığı sinevizyon gösteriminin ardından açılış konuşmasını Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun yaptı. Başkan Torun konuşmasında elli yıllık bir tiyatronun bugünlere hiç perde kapatmadan gelmesinin kolay olmadığını belirterek,
“ Dile kolay elli yıl. Bu elli yıl çeşitli zorluklarla Anadolu’da bir tiyatroyu ayakta tutmanın o güçlüğüyle gelindi. Çok değerli büyüğümüz Uğur Gürsoy tiyatronun kuruluşu için yola çıktığında çok büyük imkansızlıklarla başladı. Çok büyük zorluklarla başladı. Ama yılmadı ve tiyatroyu Muhsin Ertuğrul’un da çok değerli katkılarıyla Ordu’da başlattı ve perdelerini hiç kapatmayan, bu perde elli yıldır hiç ama hiç kapanmadı. Bu gurur Orduluların. Bu gurur elli yıldır bu tiyatroyu kapatmayan, kurulduğu gündem bugüne emek veren herkesin. Ben emeği geçen herkesi kutluyor ve emeği geçen herkesi rahmetle anıyorum” dedi.
50 Yıldan Beri Hiç Perdelerini Kapatmadı…
Bu konuşmanın ardından panelin açılış konuşmasını yapan Ordu’nun fahri hemşerilik beratı verilen tiyatro eleştirmeni, yazar ve yönetmen Üstün Akmen ise yaptığı konuşmada “Kuruluşundan bu yana her ne olursa olsun perdelerini hiç kapatmadan efsane bölge tiyatrosu OBKT’yi bugün,
huzurlarınızda gönülden kutluyorum. OBKT 1964 yılından bu yana yaşadığı zor günlere rağmen, 50 yıldan beri perdelerini hiç kapatmamıştır. Türkiye’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ile birlikte bir rekoru elimde bulunduruyor. OBKT, Ordu ilinin kültür, eğlence ve sanat yönünden etkili bir kent olmasına özveri ile katkı sağlamayı sürdürüyor. Ordu Türkiye’nin sanat Başkenti olacaktır’ sloganı ile yola çıkan Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun ve çalışma arkadaşlarına insanı insanla insanı anlatma yolu olan tiyatroya verdikleri önem sebebi ile, Ordu dışından bugün için gelen saygın konuklarımız adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Tiyatro elden ele, yürekten yüreğe, zihinden zihine dolaşan yün çilecikleridir.
Türkiye’de tiyatronun gelişmesi ve Türkiye’nin kültürel gelişiminde tiyatronun öneminin anlatıldığı panelde
daha sonra Ali Poyrazoğlu konuştu. Poyrazoğlu Türkiye’de tiyatronun içinde bulunduğu durumdan bahsederek, “Dünyaya herkes sanatçı olarak geliyor. Sonrasında yaşamını sanatlı bir biçimde sürdürüp sürdürmemek bireye kalmış bir şey. Yaşamını sanatla oluşturabilen insanlar daha mutlu, daha aydınlık, daha sorgulayabilen, daha anlayan ve kavrayan insanlar oluyorlar. Tiyatro denilen şey gidilen bir yer değildir. Tiyatro oyun bittikten sonra bizle birlikte salondan çıkan ve yaşamın içinde dağılan, yaşamda ve zihnimizde sürekliliğini devamlı sorgulayan, yenileyen ve kendi içinde yüzleşen ve çarpıklıkları görme becerisini elde ettiğimiz bir yerdir. Bir zihinsel alıştırma mekanıdır. Hepimiz tiyatroya manen zenginleşmek, yeni bakışlarla yaşamı sorgulayabileceğimiz yeni duruşlarla birlikte çıkabilmek için gidiyoruz” şeklinde görüşlerini belirtti.
Türkiye’de tiyatronun gelişmesi gerektiğini ve yaşanan sorunlara değinen Poyrazoğlu, “Bence tiyatro dediğimiz şey, küçükken annelerimizin ellerimize taktığı yün çilelerinden başka bir şey değildir. Biz oyuncular geliriz sahneye, elimize izinde insanla ilgili binbir düğümü bulanan rengarenk yün çilelerini takarız. Başlarız açmaya. Atarız yün ucunu siz aşağıdan sarmaya başlarsınız. Herkes büyük bir dikkatle işini yapar. Oyunun sonunda yün çileleri biter, sahneden sürünerek aşağıdan salona iner çıkar, zihninizde rengarenk yün topçuklarıyla gidersiniz buradan. Daha sonra kendi yorumlarınızla zihninizdeki yünün ucundan bir gün tutarsınız ve başkalarına aktarırsınız. Tiyatro elden ele, yürekten yüreğe, zihinden zihine dolaşan yün çilecikleridir. Bunun bir tarafı sizsiniz, bir tarafı biziz. Yani hepimiz aynı işi yapıyoruz. Oyuncularda, tiyatrocularda, seyircilerde meslektaştır. Sizler bizim meslektaşlarımızsınız” dedi.
50 Yıllık Meşakkati Biliyoruz…
Ordu’ya festivallere gidip geldiğine değinen, Türkiye’de 22 yıldır tiyatro dergisi çıkaran Mustafa Demirkan’lı ise konuşmasında “Çok keyifli, çok güzel elli yıl geride kalmış. Dile kolay elli yılın ne kadar meşakkatle bugünlere geldiğini biliyoruz. Anadolu’da tiyatronun OBKT’nin de model alınarak, yaşayış geliştirilmesi zorunlu hale geliyor” diyerek “Anadolu’da bir tiyatro kültürüne ihtiyaç vardır. Gerçekten tiyatro meşakkatli bir iş ve sabırla çalışılması gerekiyor. Ama mutlaka sonunda karşılığını alıyorsunuz” dedi.
Böyle Bir Panel de Konuşmak Bir Onurdur…
Muhsin Ertuğrul’un OBKT ‘ye katkılarından bahseden Hayati Asılyazıcı’da “Bir Karadeniz’li olarak Ordu tiyatrosuna gönülden bağlı olduğumu açılışından bu yana zaman zaman gelerek izlediğimi söylemek istiyorum. 1964’de OBKT, ilk desteğini Muhsin Ertuğrul’dan istiyor. Muhsin Ertuğrul Türk Tiyatrosunun kurucusu. Dünya Tiyatrosunu görmüş, izlemiş, yaşamış ve yurt dışından edindiği bilgilerini Türkiye’ye taşımış bir insandır. Batıda gördüklerini uygulamadı. Analiz ve sentezini yaparak en iyi biçimde Türk
Tiyatrosuna katarak yorumladı. Uluslararası bir rejisördü. 1964 ‘te Ordu Muhsin Ertuğrul’dan destek istediği zaman kendi oyuncularından gönderdiği, gönülden gönderdiği iki sanatçı ve buradaki gençlerin katılımıyla kurulan bu tiyatro 50. Yılına girdi. Bölge tiyatroları alanında bir numarayı tutar. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları 100. Yılını doldururken, bir Darülbedayiinin 50. Yılını tamamlayan Ordu tiyatrosunun, Türk tiyatrosundaki yerinin, konumunun ne kadar önemli olduğunu biliyorum. OBKT Muhsin Ertuğrul’u anıyor. Burada bulunarak böyle bir panelde konuşmak başlı başına bir onurdur, bir gururdur diyerek kendime pay çıkarıyorum” şeklinde konuştu.
OBKT Üzerine Tez Yapılmalı…
Devlet Tiyatrolarının bu yıl 63. Yılı olduğunu belirterek OBKT’nin 13 yıl sonra kurulduğuna dikkat çeken, devlet sanatçısı, aktör ve yönetmen Tamer LEVENT, ‘’Anadolu’da tiyatro kültürüne uzak bir hal var. O nedenle Anadolu’da tiyatro insanı Ordu örneği ile yaygınlaşmalı. Hatta Ordu bunun öncülüğünü yapmalı hatta üniversite öğrencileri OBKT üzerine tez yapmalı. Bu tezi seyirci istatistikleriyle de konuşturmalı. Ben Ordu’da insan yaşamının malzemesinin oldukça kaliteli olduğunu görüyorum. Gerek giyim kuşam, gerek kent estetiğinde ve Orduluların Ordu dışında da başarılı olduklarını görüyorum. Hatta Uğur Gürsoy’la konuşurduk buraya her geldiğimiz yıl. OBKT’nin buna çok katkısı var. Ben de baktığım zaman öyle olduğunu düşünüyorum’’ diye konuştu.
OBKT Tüm İllere Örnek Olmalı…
OBKT’nin kuruluşunda önemli bir yeri olan Gülçin Üstüntaş ise OBKT’nin ilk yıllarından bahsederek 50 yıldır Orduda perdelerin hiç kapanmadığına buna hiç müsaade etmediklerine değindi. OBKT’de yer aldığı dönemle ilgili bilgiler veren Üstüntaş, ‘’OBKT tüm illere örnek olmalı. Ama çok yürekli insanlar çıkmalı.
Şimdilerde rahatız. Şimdilerde ne kadar güzel her şey Belediye başkanlarının hiç birinden yakınmıyorum. Hepsi değer vermek zorunda kaldılar, destek olmak zorundalar diyorum. Şu anki belediye başkanımız gönülden yapıyor. Ama diğer başkanlarımız yapmak zorundaydılar. Öylesine Ordu’yla bütünleşmiş bir tiyatrosu vardı ki Ordu’nun, hiç kimse buna hayır diyemezdi. Şimdilerde alışıldı. Her şey daha güzel gidiyor’’ şeklinde belirtti.
Orduluların Gelişmiş Bir Düzenleri Var…
‘’Ordu’ya ilk kez geliyorum ama Ordu’nun yabancısı değilim’’ diyen Türk tiyatrosunun dev ismi, eleştirmen, çevirmen Prof. Dr. Özdemir Nutku, ‘’Ordu’ya ilk kez geliyorum ama 1908’den beri Ordu tiyatrolarını biliyorum. Kaç yıldan beride gelmek istiyordum. Ama hep engel çıkıyordu. Bu sefer geldiğim için çok sevinçliyim. Gerçekten Ordu’yu çok beğendim, Ordu çok güzel. Ben önceki konuşmalardan da anlıyorum ki gerçekten de burada bir gelenek oluşmuş. Gelen her belediye başkanı buradaki tiyatroyu ileriye taşımaya çalışmışmışlar. Bu Türkiye’de çok az oluyor. Orduluların gelişmiş bir düzenleri var. Bir enerji var burada’’ şeklinde konuştu.
Panelde tiyatronun usta sanatçılarından biri olan Selçuk Yöntem’in de son ana kadar Orduya gelmek istediği fakat tv çekimleri nedeniyle gelemediği bildirildi. Selçuk Yöntemin yarışma programında OBKT’yi anarak 50. Yılını kutlayan videosu da katılımcılara izletildi. Ayrıca bir daha ki sefere gelmek için söz verdiği ifade edildi.