5Aralık Çağrısı

5Aralık Çağrısı

Muhafazakar erkek egemen toplumu yaşamın her alanında tek cins olarak iktidarda kalmak için direniyor,

Kadınlarsa ne yazık ki itaatkar.

Türkiye Cumhuriyeti kadınlara politik hakların verilmesi konusunda dünyadaki öncü ülkelerden biridir.

Kadınlar 3 Nisan 1930"da çıkarılan Belediye Kanunu ile ilk kez belediye seçimlerine katılma hakkı elde ederken 26 Ekim 1933"de Köy Kanunu"nda yapılan değişiklikle köy muhtar ve heyetlerine seçilebildi.

Kadınlar, Başbakan İsmet İnönü ve 191 milletvekilinin yasa önerisi üzerine yapılan oylamayla 5 Aralık 1934"te de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu"nun 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek genel seçimlere katılma ve milletvekili seçme seçilme hakkını elde etti. 1 Mart 1935"te ilk kadın milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yerlerini aldı. Cumhuriyet"ten sonra kadınların da siyasal haklarını elde etmeleri yolunda atılan adımlar kapsamında Belediye Kanunu"nun kabul edilmesiyle belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına kavuşan kadınlar, 1934 seçimlerinde TBMM"de yüzde 4.51 ile temsil edildi. Avrupa"da ilk defa Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanındı. 8 Şubat 1935"de yapılan genel seçimlerde, TBMM"ye 18 kadın milletvekili girdi. Bunların 12"si öğretmen, 1"i edebiyatçı, 1"i eğitimci, 1"i doktor, 1"i serbest meslek, 2"si de çiftçi idi. Genel Kurul kürsüsünden konuşan ilk kadın milletvekili, Erzurum"dan seçilen Nakiye Elgün oldu.Elgün, 1935"de milletvekili seçilmesinden dolayı duygularını ifade eden bir konuşma yaptı.
Bu oran, sonraki yıllarda azalmasının ardından, 2002 seçiminde yüzde 4.36"ya çıkabildi. 22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinde Parlamentodaki kadın milletvekili sayısı 50"ye yükseldi ve kadınların erkek milletvekillerine oranı 9.1 oldu.

Kadınlarının 1934"de kavuştuğu seçme ve seçilme hakkına dünya kadınları genel olarak İkinci Dünya Savaşı sonrasında kavuştu. Türkiye 75 yıl önce parlamentodaki kadın temsil oranıyla dünya ikincisiydi, bugün ise ortalamalarda son sıralarda...


Sonuçlar ortaya çıktığında ne yazık ki 3 büyük işçi sendikası yönetiminde hiç kadın yöneticiye rastlanmamakta olması toplumun kadına bakışının ve ülkeyi yöneten yaygın muhafazakar erkek egemenliğinin somut bir yansımasıdır.


TTB"NDE 11 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDEN 4"Ü KADIN ÜYE,

TMMOB"NDE 22 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDEN 1"İ KADIN ÜYE,

DİSK 9 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDE HİÇ KADIN ÜYE YOK,

TÜRK-İŞ 5 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDE HİÇ KADIN ÜYE YOK,

HAK-İŞ 5 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDE HİÇ KADIN ÜYE YOK,

EĞİTİM- SEN 7 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDE 2 KADIN ÜYE VAR, ( BŞK.KADIN)

TOBB 15 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDE HİÇ KADIN ÜYE YOK

YÖK 20 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDE 2 KADIN ÜYE VAR,

TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ 11 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDE 2 KADIN ÜYE VAR,

ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ 2 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDE 2 KADIN ÜYE VAR,

TÜSİAD 11 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDE 2 KADIN ÜYE VAR, (BŞK.KADIN)

ATO"DA 11 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDE HİÇ KADIN ÜYE YOK.

Siyasi partilere bakıldığında;

AKP: MYK 20 kişiden oluşmakta olup kadınlar 3 üye ile temsil edilmektedir.

MKYK 51 kişiden oluşmakta olup kadınlar 14 üye ile temsil edilmektedir.

CHP: MYK 19 kişiden oluşmakta olup kadınlar 2 üye ile temsil edilmektedir.

PM 81 kişiden oluşmakta olup kadınlar 18 kişi ile temsil edilmektedir.

MHP: MYK 75 kişiden oluşmakta olup kadınlar 5 kişi ile temsil edilmektedir.

15 kişiden oluşan Başkanlık Divanında hiç kadın üye yoktur.

DTP: MYK 19 kişiden oluşmakta olup kadınlar 8 kadınla temsil edilmektedir.

Bu tablolar ne yazık ki kadının siyasetten, sokaktan, yetki ve karar organlarından ne denli uzak olduğunun göstergesidir. Kaldı ki son yıllarda sokaklar ne yazık ki kadına geçit vermemektedir. Elini kolunu sallayarak dolaşan egemen cins öylesine serbest dolaşım halindedir ki dilinin, elinin kolunun kontrolsüzlüğü hat safhaya ulaşmıştır. Muhtemelen bunun adı da “ erkek açılımı” olup çalıştaylar sonucu bu noktaya ulaşmış olabilir. Ne yazık ki bu noktada çabası çok fazla olmayan kadınlar kural koyucuların ( cinsleri bilinmesine rağmen) kurallarına itaati kural haline dönüştürmüşlerdir.

Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Vakfı Kadın Komisyonu olarak saygı ile andığımız Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk"ü yılın diğer günleri gönlümüzde saklı tutup 5 Aralık tarihinde ziyaret etmeyi bir kural haline dönüştürdük.

Bu yılda 5 Aralık 2009 tarihinde saat 12.30"da Anıt Kabir Aslanlı yolda kadınlarla buluşarak bize seçme seçilme hakkımızın yolunu açan ulu önder Atatürk"e minnetimizi sunacağız. Ancak bu ziyaretimi yaparken kadınlara bir kez daha çocuklarının geleceğine sahip çıkma noktasında yeterli olmadığımızı ve muhafazakarlıktan nasibini alan tüm kesimlere karşı mücadeleye çağrımızı yineleyeceğiz.

Sizleri 5 Aralık 2009 tarihinde saat 12.30" da Anıt Kabir Aslanlı yolda başlayan resmi ziyaretimizde yanımızda görmekten mutluluk duyacağımızı bildiririz.03.12.2009

Emel Sungur

BU BİR ÇAĞRI

SEVGİLİ KADINLAR,

BİZE ÇOK ÖZEL BİR GÜN OLAN ANCAK ÇOK SAHİP ÇIKAMADIĞIMIZ 5 ARALIK GÜNÜNÜ BAĞIŞLAYAN ULU ÖNDERİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK" E SAYGI, SEVGİ VE MİNNETLERİMİZİ SUNMAK ÜZERE EBEDİ İSTİRAHAT YERİ ANIT KABİRİ ZİYARET EDECEĞİZ..

SİZLERİ ARAMIZDA GÖRMEKTEN MUTLULUK DUYARIZ.

SAYGILARIMIZLA.

5 ARALIK CUMARTESİ SAAT: 12.30 ANIT KABİR, TÖREN ALANI

PİR SULTAN ABDAL 2 TEMMUZ KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI

GMK BULVARI ONUR İŞHANI 12/ 176 KIZILAY/ ANKARA * TEL: 0312 4196360-61