AÇILIM TARTIŞMALARI

Birol Ertan :açılım tartışmalarına ilişkin olarak ülkenin kazançlı çıkacağı konular olduğu kadar, ciddi tehlikeler de yaratabileceği çok açıktır. Bu nedenle, konuyu, tartışmaların yaratacağı fırsatlar ve tehlikeleri başlıklar halinde sıralayarak objektif

AÇILIM TARTIŞMALARI
                                                                                       Birol Ertan



Türkiye gündemi, son haftalarda ismi Kürt Açılımı ya da Demokratik Açılım olarak isimlendirilen yeni bir tartışmanın etkisine girmiş bulunuyor. Bu konuda düşünce geliştirmek ve tavır belirlemek, ayak üstü ve kolayca yapılabilecek noktada görünmüyor.

Konuya öncelikle objektif ve sorumluluk anlayışıyla yaklaşmak gerekiyor. Bu açıdan, açılım tartışmalarının Türkiye"ye getireceği kazanımları ve riskleri ayrı ayrı belirlemek, bu tartışmaya ilişkin tavrımızı da buna göre saptamak gerektiği düşüncesindeyim.

Ülke gündemini işgal eden açılım tartışmalarına ilişkin olarak ülkenin kazançlı çıkacağı konular olduğu kadar, ciddi tehlikeler de yaratabileceği çok açıktır. Bu nedenle, konuyu, tartışmaların yaratacağı fırsatlar ve tehlikeleri başlıklar halinde sıralayarak objektif biçimde değerlendirmeye çalışalım. Böylece, ülkenin en önemli sorunu konusunda en büyük iki muhalefet partisinin sürece yönelik olarak yapamadığı katkıyı, bizler kendimizce küçücük de olsa yapmış olalım.
Açılım Tartışmalarının Yaratacağı Fırsatlar
Açılım tartışmalarının yaratacağı fırsatlar ya da kazanımlar şu şekilde sıralayabiliriz:
Ülkenin terör sorununun çözme fırsatı
Ülke bütününde demokratikleşme önünde itici ve kolaylaştırıcı bir unsur olma olasılığı
Toplumun çeşitli kesimleriyle diyalogun getireceği barış ve hoşgörü ortamının yaratılması
Hoşgörü ve tartışma ortamının, sorunu daha iyi algılama ve çözüme yönelik politikalar geliştirme fırsatını yaratması
Siyasal iktidarın konuya duyarlılığının artması
Terör sorununa yalnızca bir iç güvenlik sorunu olarak bakan sığ anlayışın terk edilmesi
Tartışma sürecinden yeni fırsatlar yaratılması



Açılım Tartışmalarının Tehlikeleri

Açılım tartışmalarının getireceği tehlikeler de şu başlıklarla özetlenebilir:
Terör örgütüne karşı teslim olunmuş izlenimi yaratılması
Teröristlerle pazarlık yolunun açılması
Ülkede her kesimin demokratik ve diğer kazanımlar sağlamak için terör yöntemine başvurmasının gerektiği anlayışı
Ülke bütünlüğü ve ulusal güvenlik için şehit ve gazi olanların ve ailelerinin mağdur durumda bırakılması
Açılım tartışmalarının yurt dışından kaynaklanan baskılar sonucu oluşan yapay bir gündem olması
Türkiye"ye Irak, Afganistan ve diğer coğrafyalarda askeri açıdan yeni roller verilmesinin önünü açma olasılığı
Türkiye"nin ileride fiili olarak bölünme olasılığı
Türkiye"de yeni bir kamplaşma yaratma tehlikesi
Açılım tartışmalarının siyasi iktidarın ya da muhalefet partilerinin dar siyasi çıkarlarına hizmet etme yönünde siyasi atmosferi gerginleştirme unsuru olarak kullanılması


Açılım Tartışmalarına İlişkin Doğru Yaklaşım Örneği

Açılım tartışmalarının getireceği yukarıdaki kazanımlar ve tehlikeler birlikte değerlendirildiğinde, bu konuya yaklaşımımızı objektif biçimde ortaya koymamız daha kolay olacaktır.

her şeyden önce bilmemiz gereken, konunun çok ciddi riskler içeren ve çok iyi planlanması gereken bir sorun alanı olduğu gerçeğidir.

Bu tartışmanın gelip geçici bir heves ya da dar siyasi çıkarlar kazanmaya dönük olarak iç politikaya yönelik bir taktik olarak ele alınmasının ülkeye vereceği zararlar saymakla bitmez. Ne var ki, terör konusunun Türkiye açısından çok önemli ve acil olarak çözülmesi gereken bir konu olduğu da yadsınamaz.

Ülkede her kesimin terör sorunundan rahatsız olduğu ve bu sorunu köklü biçimde çözme gayretlerine destek vermekte duraksama gösterilmeyeceği bilinmelidir. Buna karşın, son haftada gündeme gelen açılım tartışmalarının hangi parametreler çerçevesinde yaşama geçirileceğinin bilinmemesi, tartışmaların doğru ve sonuç alıcı bir eksende yapılmasını engellemektedir. Sınırları çizilmemiş bir tartışma atmosferi, ülkenin en büyük ve ciddi sorununa yönelik olarak özlenen sonuçları üreten toplumsal bir uzlaşmayı güçleştirmektedir. Bu süreçte, terör yöntemine başvuranların taraf olarak ortaya çıkması da sorunun çözümünü kolaylaştırmak yerine, daha da zorlaştırdığı açıktır.
İçişleri Bakanı"nın başta siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri olmak üzere toplumun geniş kesimlerine yönelik bir diyalog atmosferi yaratma gayreti içine girmesi, umut verici bir gelişmedir. Tartışmanın odağında basın mensuplarının ve özellikle de gazetecilerin bulunması, ayrıca da bu gazetecilerin yıllar boyunca ve değişik iktidarlar döneminde siyasal iktidar yalakalığı ile tescillenmiş sicilleri, açılım tartışmalarının en büyük zaaflarından birisi olarak değerlendirilebilir. Bu ciddi sorunun çözümü sürecinde en etkin unsurun medya olması, konunun ciddiyetten uzak yürütülmesi ihtimalini güçlendirmektedir.

Açılım tartışmalarında diğer önemli bir tehlike, konunun siyasi partiler tarafından bir iç politika malzemesine dönüştürülmüş olmasıdır. İktidar partisinin bu tartışmalardan siyasi çıkar sağlama olasılığı, muhalefet partilerinin de milliyetçilik söylemler ile toplumdaki kamplaşmayı arttırma gayretleri; konunun bir bütünleşme projesinden çok, bölünme yaratan bir unsura dönüştürülmeye çalışıldığını göstermektedir. Bu tehdit, sorunun çözümünü yaratmak yerine, çözümsüzlüğü daha da derinleştirebilecek bir gelişmedir.

Açılım tartışmalarından en büyük tehdit, sorunun yüzeysel bir tartışma olarak kalıp zaman içinde unutulup gitmesi olasılığıdır. Ermeni açılımı ya da Alevi açılımında olduğu gibi sorunun çözümü yerine çözümsüzlüğünün kabullenilmesi, tartışmaların getireceği kazanımları tehlikelere dönüştürebilecektir.

Tartışmaların önemli bir eksikliği ise ulusal bir güvenlik sorunu olan terör sorununu çözmeyi hedefleyen girişimin, netlikten yoksun, belirli ve açık parametrelerden yoksun ve bir stratejik planlamadan uzak izlenimi vermesidir. Tartışmaların neredeyse bütünüyle medya üzerinden yürütülmesi ve hiç bir açıklığı olmayan soyut tartışmalarla götürülmeye çalışılması; bu süreçte sonuç alıcı kazanımlardan uzaklaşmamızı sağlayacak ve ülkede sağ-sol, dinci-laik, Alevi-Sünni ve Türk-Kürt gibi kamplaşmalara bir yenisinin daha eklenmesine yol açabilecektir.
Konunun diğer bir yönü, esas olarak bir güvenlik sorunu olan konunun, güvenlik güçlerinin katkısı olmadan tartışılmasıdır. Tartışmaya terör örgütünün temsilcileri bile katılmışken, özellikle TSK"nın tartışmanın neresinde olduğunun anlaşılamaması ve TSK"nin bu konuda katkısının ne olacağının bilinmemesi, açılım tartışmalarının önemli eksikliklerinden birisidir.

Sonuç ve Değerlendirme

Kürt Açılımı ya da Demokratik Açılım biçiminde son günlerde ülkemiz gündemini meşgul eden plan ya da tartışmalar, bünyesinde ciddi eksiklikleri içeren ve esas olarak medya üzerinden yürütülmeye çalışılan sakat ve eksik bir noktadan yürütülmektedir.

Bu süreçte siyasal iktidara düşen görev; asla terör örgütüyle pazarlığa girilmeyeceğinin net biçimde kamuoyuna açıklanması, nihai bir çözüm planı var ise bunun detaylarının kamuoyuna açıklanması, muhalefet partileriyle diyalog sürecinin zorlanması, İçişleri Bakanı"nın toplumun her kesimiyle gerçekleştirdiği diyaloglardan ortak noktaların çıkarılması ve kamuoyunun bu konudaki tepkilerinin dikkate alınmasıdır. Bunlar yapılmazsa, teröre karşı verilen mücadelede önemli bir güç olan halk desteğinin kaybedilmesi ve güvenlik güçlerinin morallerinin olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olur.

Bir cümle ile toparlarsak, Demokratik Açılım sürecinin (çözüm parametrelerinin belirli olmaması nedeniyle) kapalı yapılması, çok önemli bir sorunun çözülmesi yönünde yürütülen tartışmaların en büyük eksikliğidir.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Güncel-siyaset Haberleri