Adnan YILDIZ:Millete Sormak (Referandum)

Çekimser oy verenler, Fuat Köprülü’nün oğlu Orhan Köprülü ile Ordulu Yekta Karamustafa idi. Kendilerini meclise atayanları kızdırmışlardı. 9 Temmuz 1961 sabahı kurulan sandıklara yüzde 81 oranında katılım sağlanmıştı. Evetler beyaz, kırmızılar hayırdı.

Millete Sormak (Referandum)


İşin içinden çıkılamadığı zamanlarda milletin önüne konulan iki renktir referandum.

Bazen kırmızı-beyaz,  bazen mavi- beyaz.
Evetler beyazdır, diğerleri hayır.

İlk defa 9 Temmuz 1961 yılında sordular millete.
O zamanlar toplam nüfus 27.820.000 kişiydi. Evet ve hayır diyebilecek akıllı ve baliğ olanlar yani seçmen halk ise 12.750.000 kişiydi.

Renkler kırmızı ve beyazdı.
Sorulacak olan anayasa taslağı, atanmış mecliste iki çekimser oya karşılık 261 evet oyuyla kabul edilerek milletin önüne konulmuştu.

Çekimser oy verenler, Fuat Köprülü’nün oğlu Orhan Köprülü ile Ordulu Yekta Karamustafa idi. Kendilerini meclise atayanları kızdırmışlardı.

9 Temmuz 1961 sabahı  kurulan sandıklara yüzde 81 oranında katılım sağlanmıştı. Evetler beyaz, kırmızılar hayırdı.

Beyazlar yüzde 61.7,  kırmızılar yüzde 38.3 oy oranıyla çıkmıştı renksiz sandıklardan. Beyazlar kazanmıştı ve onlar doğru karar verenlerdi! Ama toplamda halkın iradesiydi ortaya konulan.

Buna saygı duyulmalıydı. Zaten bu saygıyı duymak için 40 bin kişinin iradesi geçersiz oy sayılmıştı.

Aydın, Bolu, Bursa, Çorum, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Sakarya, Samsun’da kırmızılar yüzde 50’nin üzerinde çıkmış, beyazlar ise Ağrı, Hakkari, Kars, Kırşehir, Malatya, Mardin, Siirt, Tunceli, Urfa, Van illerinde yüzde 81’in üstünde çıkmıştı.

  Ordu’da ise beyazlar yüzde 60 civarındaydı.
Olsun, yine sorulacaktı  millete bu yüzden darbe bile yapmışlardı.

Netekim, 7 Kasım 1982’de sordular.

Beyaz mı-Mavi mi?
Zarflar şeffaftı sandık görevlileri önceden sayabilsinler diye. Ayrıca oy pusulalarına işaret koymakta serbestti.

Hatta ‘’karıştırmayın bu beyaz benim ha!’’ diye yazarak oyunu garantiliyordu millet.

Yine beyazlar kazanmıştı. 177 maddeli ve 16 geçici maddeli anayasa yüzde 91.37 oy oranıyla kabul edilmişti. Neredeyse her yer beyaza bürünmüştü.

Hemen ertesi gün gazetelerde birkaç yazı çıkmıştı.
Zaten bu günlerde bu gibi işleri pek yazan da yoktu.

Manşetlerden Evren Paşanın yurt gezilerinde hıncahınç  dolu meydanlarda söyledikleri verilirdi.

‘’Evren Paşa Erzurum’da, bu anayasa bugünleri bir daha yaşamamız için hazırlanmıştır.’’ Ya da ‘’Kayseri’de, demokratik anayasa dedi’’gibi.
Köşe yazarları ise pek nadir değinirdi bu gibi konulara hafifçe.

Mesela, Mehmet Ali Birand, Milliyet’te ekonomi ağırlıklı yazıyor ara sıra Avrupa falan diyordu.
Attila İlhan sanat ağırlıklı yazıyordu.
Diğerleri de pek farklı sayılmazdı.
Ara sıra Hürriyet’te Hasan Pulur diğerlerinden biraz fazla işliyordu anayasa ve referandum konusunu.
Bu yazılarından bir tanesini de referandumdan bir gün sonra. 9 Kasım 1982 tarihinde yazmıştı. Şöyle diyordu: 
Anamızın ak sütü gibi ak oylarımızla ve hür irademizle neye oy verdik, neden oy verdik?
Şimdi bu sorunun cevabının alınacağı gündür…
Bu milyonlarca “beyaz oy” durup dururken verilmedi.
Bu milyonlarca “beyaz oy” laf olsun diye verilmedi.
Bu milyonlarca “beyaz oy” iş olsun diye verilmedi.
Bu milyonlarca  “beyaz oy” bir devri kapadı  ve bir devri açtı.
Neydi bu “beyaz oylarla” kapanan devir.” dedikten sonra Evren Paşa’nın 12 Eylüle gelinen sürece dair bir konuşmasını veriyordu. Bu konuşmada Evren Paşa memleketi nasıl bir uçurumdan kurtardığını detaylıca anlatıyordu. Yazının sonu ise şöyle bitiyordu.
“…Şimdi anladınız mı bu “beyaz oyların” anlamını.
O halde şimdi ayağa kalkınız, ceketinizi ilikleyiniz, bu beyaz oyları saygıyla selamlayınız, bu beyaz oyların sonucu olan Anayasayı saygıyla selamlayınız ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 7. Cumhurbaşkanı Sayın Kenan Evren’i saygıyla selamlayınız.
Çünkü her milletin olduğu gibi, Türk milletinin de hür iradesi saygıya layıktır.” 
Öyle ya milletin yüzde 91.37’sinin hür iradesiydi, 12 Eylül Anayasası!
A
ncak millet kısa zamanda iradesinden pişmanlık duymuş bunun için onun adına hareket edenler bu anayasanın bugüne kadar 83 maddesini değiştirmişlerdir.
 
Yerine konanların ise ne kadarı milletin iradesidir pek bilinmez!
 
Gerçi işin içinden çıkılamadığında yine millete sormuşlardır.
 
6 Eylül 1987 günü "yasaklar kalksın mı, kalkmasın mı" diye sorulmuş, Yüzde 50.1 oy oranıyla evet denilmiştir.
 
Yaklaşık bir sene sonra 25 Eylül 1988 tarihinde ‘’yerel seçimlerin bir yıl öne alınıp alınmaması’’ sorulmuş, Yüzde 65 hayır, yüzde 35 evet denilmiştir.
 
Son olarak 21 Ekim 2007 tarihinde ‘’Cumhurbaşkanını sen seçer misin’’ diye sordular. Yüzde 69 evet, yüzde 31 hayır denildi.
 
Yakında yine paket olarak anayasanın bazı maddelerini soracaklar millete.
 
Buna ne diyeceksin? İki cevap hakkın var.
 
Keşke bir kere de sen ne istiyorsun diye sorsalar!
 
Ama referandum böyle bir şey.

Öyleyse memleket için hayırlısı  olsun.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Güncel-siyaset Haberleri