ORDU’YA TRAMVAY
“Son yıllarda Ordu’muz ticari, kültürel ve sosyal yönleriyle de olduğu kadar, turizm yönü ile de kendini kabul ettirmeye başlamış süratle gelişen genç bir şehirdir. Şehrimize gelen her yerli ve yabancı turist, bu memleketten çok güzel anılarla ayrılmakta ve uzun yıllar bu anılarını hafızalarda saklamaktadırlar. Yalnız bu şehrin turistik değer ve önemini artırmak zorunluluğunu duymalıyız.
Vilayet olarak, belediye olarak basın ve halk olarak bir şeyler düşünmeliyiz. İnsanlar merak ve heyecan duyabilmek için ay’a ve başka dünyalara gitmeyi göze alıyorlar çağımızda…
Bilindiği gibi İstanbul’da emektar tramvay tarihe karışmış ve o güzelim rengarenk vagonlar çürümeye terk edilmiştir. Raylar ise bir kenara atılmıştır.
Acaba bundan faydalanamaz mıyız?
1970 yılında Harşit barajından ucuz elektrik alacağız.
Vilayet ve Belediye İstanbul Belediyesi ile temasa geçse öyle sanıyoruz ki sembolik bir fiyatla, beş on adet vagonla, yeteri kadar ray alınabilir.
Efirli’den Devlet Hastanesi ve hatta Eskipazar’a bir kol, Giresun yolu-Soya ve yine sahilden Plaj-Lise ve şehre ulaşacak bir tramvay şebekesi Ordumuzun turistik önemini birdenbire artıracaktır.
Bugün bazıları için hayal gibi gelir belki fakat gerçekte büyük bir şehir trafiğini karşılayabileceği gibi, iç ve dış ülkelerden turist çekeceğini de bir gerçek olarak kabul ediyoruz.
Bizim böyle bir işi gerçekleştirmemiz önce Türkiye’nin sonra dünyanın dikkatini çekecektir.
İlgililerin dikkatine sunuyoruz. Etüt ettirsinler.” (Ordu Sesi, 10 Mart 1969)
1969 yılında “Ordu Sesi” nin manşet haberi bu şekildeydi.
Ve yıllar sonra 7 Ocak 2012 tarihli Ordu Hayat Gazetesinde de Tevfik Karabulut “Öneriyorum” başlıklı köşe yazısında şöyle diyordu.
“Çağdaş toplumlarda gelişmenin ve bu arada toplumsal barışı sağlamanın en önemli ayaklarından birisi hiç kuşkusuz ortak akılı daha fazla devreye sokarak problemleri çözmeye çalışmaktır…
…Onun için ben Ordu’yu şu an yönetenlere (Valiliğe ve Belediyeye ) ve gelecekte Ordu’yu yönetmeye talip olanlara şunu öneriyorum. Gelin, Efirli hatta Perşembe’den başlayan ve yapılmakta olan Havaalanı ve Ordu Üniversitesi de düşünülerek şimdilik Gülyalı’ya hatta Giresun ile işbirliği yaparak Giresun’a kadar ulaşacak bir raylı sistemi (Tramvay vs) artık gündeme alalım…”
İşte kaygılar aynı olunca yıllar geçse de önerilen çözüm yolları değişmiyor. Havaalanı, Üniversite, Dereyolu hep bu şekilde kaygıların neticesinde yıllarca yazıldı /çizildi, konuşuldu ve şükürler olsun günümüzde gerçekleştirildi.
Tramvay neden olmasın?
Görüldüğü üzere o da tıpkı diğerleri gibi yıllar öncesinden düşünülmüş işlerden. Demek ki biraz daha dillendirdik mi bunu da başarabiliriz.
Ordu’ya çok şey katar.
Düşünsenize…
Havaalanı da var olacak artık. Gideceksiniz Ordu’ya…
Bir yanda deniz, bir yanda yeşilin her türü. Şöyle bir nefesleneceksiniz önce sahilde, birkaç bardak çay içerek. Sonra atlayacaksınız teleferiğe çıkacaksınız Boztepe’ye. Ve göreceksiniz, bir kırmızı tramvay süzülüyor Ordu’nun tam ortasındaki caddeden. Üstelik cadde tramvaydan başka tüm araçlara kapalı. Beyoğlu İstiklal Caddesi gibi. Eskipazar’a kadar gidiyor. Eski Ordu-Yeni Ordu arasında kırmızı tramvay.
Bu da bizim hayalimiz olsun.