ALT YAPIDA ÇALIŞAN İNSANLAR…

Ben kolay kolay beğenen değilim. Ama aramızdaki olan ve yapmayı düşlediğimiz alt yapı ile olan gerçekleri tüm hocalarla yerine getirmeyede kararlıyız. Ölüm hak. Belki oluruz belki olmayız ama asla içerde ve dışarda bu alt yapı için kötü konuşulacak adıml

 

ALT YAPIDA ÇALIŞAN İNSANLAR…
 
Bugün Orduspor takımının alt yapısında, Gençlik Geliştirmenin sorumlusu olarak vazife yapıyorum. Sayın Turgut Kır ile çok samimi söylüyorum, uyum içinde, arkadaşca, agbi kardeş, sorumlu görevli ne derseniz o kadar ince bir çizgide el ele görev yapıyoruz. Zor iş aslında.
Bezen kavgamız oluyor bazende saatlerce bir konu üzerinde  buluşma yarışı.
 
Burda eskiden beri , sanki birbirini sevmeyen, çekemeyen, ayağının altına sabun suyu koyan insaların çalıştığı hanenicelerin olduğu anlatılır ve bir birini iten insanlar görev yapıyor iması yapılırdı. Burda görev aldığım günden beri “Allah” şahidim, ne Alisi ne Muzafferi nede Mehmeti ile bir sorun yaşadım.
Onları içinden ne düşündüler bilmem demiyorum, ne düşünmezleri biliyorum. Ne varsa bir arada masaya konan sebeblerin neticesi yanlış yada doğru bir liste halinde yazılır sayın Kır’a sunulur. Kimse tek taraflı karar almaz. Tartışılır, acımasızca eleştirilir, neticede ise beraber çay içilir.
 
Burdayım diye yazmıyorum. Sağolsun Bahtiyar’a,  sayesinde bu kulübün her kademesinde çalışan biri  ve Orduspor’a hizmet etmenin ne olduğunu bilen olarak,  asla olduğumuz yerde ne bir art niyet nede yanlışları hoş karşılar bir tavır olabilir, müsaade etmeyiz yada biz olmayız.
 
Olsa idi elele veripte bu Ali Ataoğlu adına yapılan tesis olmaz, tek tek iş adamlarına gidilmez, kıskançlık yada haset denizinde yüzen bir sürü hoca müsvetdesi olurduk. Kavgamızda, sevgimizde alt yapıya yakışan bir çerçevede sonrada sayğıdan gelen olgunluktadır.
 
Benim için  sabahın 8 inden akşamın 9 una kadar duran, çalışan insanlar önemli. Personal önemli. Sedat, Mehmet, Hasan önemli. Orda çayı getiren kadın önemli.  Hocalar Tanrı değil. Hata kul için. İnsan yaptığı hatanın sonunda bir ışık bulamazsa, hala körse o zaman yapmasın bu işi.
Bu iş zor zanaat..
 
Hocalık aşartmon giymek, çocuk çalıştırmak için çimenlere basmak  değildir. Orda baba, ata, öğretmen, arkadaş olmayı bilmek gerek. Ailesinin içinde onun sesi olmak demektir.
Turgut Kır,  Aykut’un ölümünde iki gün boyunca her hareketi, organizasyondaki özverisi, takım arkadaşları ve gencin ailesi ile olan dialogu ile alt yapıdaki sorumluluğunu tüm çalışanlarına isbat etmiş, saygı duyulması gereken bir  isim..
 
Ben kolay kolay beğenen değilim. Ama aramızdaki olan ve yapmayı düşlediğimiz alt yapı ile olan gerçekleri  tüm hocalarla yerine getirmeyede kararlıyız. Ölüm hak. Belki oluruz belki olmayız ama asla içerde ve dışarda bu alt yapı için kötü konuşulacak adımlara izin verecek konularada  müsaade etmeyiz.
Burası ne benim ne onların, burası Ordulunun alt yapı gerçeği. Biz hizmet ediyoruz. Yarında onlar olacak. Dönün bakın arkaya, kimler gelmiş kimler geçmiş.  Turgut Kır’ın dediği gibi;” şimdi bizler içimizi kış tutuyoruz, yaz çıkarsa bir gün, oda  bahtımıza.”
 
Dışardan bakıldığı gibi değil. Bir kuş yuvası burası. Birileri konar birileri ise uçar gider…Ben yarın olmayabilirim, ama onların maaşı yada sigortası bir çok fedakarlığı yapmayı gerektiriyor. 
Alt yapıda çalışmanın espirisi  ve çekilen sııntının tek dayanagı mor beyaz sevda. Gerisi cidden yalan. Ben bunu yaşadım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel-siyaset Haberleri