AŞK VE İSTİKLAL SAVAŞI

Asıl önemli olan nedir biliyor musun?Cepheleri geçtikten sonra zaferi ilan etmek.Aşk da böyle bir şeydir işte.Önce savaşa girersin, sonra savaşırsın ki ben buna aşkın istiklal savaşı derim.Ve sonrada ya istiklal senindir, ya da yerin gazidir senin…

 

 AŞK VE İSTİKLAL SAVAŞI

Asıl önemli olan nedir biliyor musun?Cepheleri geçtikten sonra zaferi ilan etmek.Aşk da böyle bir şeydir işte.Önce savaşa girersin, sonra savaşırsın ki ben buna aşkın istiklal savaşı derim.Ve sonrada ya istiklal senindir, ya da yerin gazidir senin…

 

Aşk dediğin nedir ki” dedi ünlü yazar. ‘Aşk, bazen korkularınla yüzleşebilmektir’ dedim. Sustu önce, sonra cevap verdi “Peki, korkularınla hiç yüzleşebildin mi?”

‘Korkularımla yüzleşebileceğim biri henüz çıkmadı ama Aşk mayın tarlasında yürümektir’ dedim.

Gülümsedi önce, sonra devam etti konuşmasına;

“Umarım, mayına basmazsın.”

‘Aşk korkusuzca o yoldan yürüyebilmektir, tabiî ki karşına çıkan kişi, o tarlada yürümeye değecekse eğer. Ben yürürüm korkusuzca’ dedim.

 “Aşk korkusuz olmak mıdır?” dedi

‘Günümüzde ki aşkların çoğu ölümlü toprağa gömülmüş, bir varmış bir yokmuş olmuş, masal olmuş aşk. Bu yüzden savaşın ortasında korkmadan, mayın olduğunu bilsen de o tarlada belki de o mayınların patlayacağını bilsen de canını acıtsa da patlayan mayınlar belki de seni öldüreceğini bilsen de korkusuzca o yolda ilerleyebilmektir. Bazen sevdiğin âşık olduğun insan olur mayın. Sana belki ciddi zararlar verecektir. İşte bu yüzden aşk mayınlarla döşeli bir tarladır.’ dedim

Durdu önce, sonra cevap verdi;

“Halksın, eski aşklar kalmadı. İnsanlar önceden böylesine yalnız değildi şimdi onlar gitti aşk bize kaldı. Yalnızlık ve aşk içimizde kenetlenmiş. Peki, sence yalnızlık nedir?”

‘İstiklal savaşı’ dedim

Gülümsedi... Tekrar gözleri büyüdü iyice ve sordu; “Nasıl yani?”

‘Yalnız olan insanlar, yalnızlığın istiklal savaşını veririler. Yalnızlık çetesini yenmek için. Yenerlerse eğer istiklal onlarındır. Yenilirlerse bu savaşta gazi olurlar. Yani çok acı  çekerler.’

Tekrar sordu; “Sen savaşını yendin mi peki?”

‘Hayır’ dedim. ‘Ben yalnızlık ordusunda ki en rütbeli neferim. Ama bir gün onu da yeneceğim ve istiklal benim olacak.’ 

“Neden?” dedi ünlü yazar.

Sustum. Aslında içimde yükselen çığlığımdı  suskunluğum. ‘Yalnızlık bir örtüdür, kalınca ve biz üşürüz sarınsak bile ona.’ dedim.

Ciddileşti birden, sonra devam etti;

“Mayın tarlasına girme sakın!”

‘Ben zaten mayın tarlasındayım. Bir gün, bu tarladan çıkar çıkmaz koşacağım.’

Aşkı  yorumlayan yazar tekrar bozdu suskunluğunu; “Kaç” dedi.

‘Kaç kere’ dedim. Yalnızlıktan da, mayın tarlasından da kaç!”

Derin bir nefes altım ve şöyle söyledim;

‘Korkak biri olsaydım aşkı tanıyamazdım. Aşkı tanıdım ve onu çok sevdim. Şimdi giden gitsin ama aşk bize kalsın.’

Gülümsedi. Sanırım bu sözler kendisini anımsattı. 

“Aşk gerçekten mayın tarlasında yürümektir.”

“Geçmişiniz yıkık bir köprüyse eğer, mühendis olmanıza gerek yok. Kalbinizin gideceği yol sizlere yeni, yepyeni yollar uzatacaktır ve yeni yolların inşası sizlerin elinde. Yıkık, köprüsüz, üzeri taşsız ve yokuşsuz yollar olabilir bunlar ama siz yeter ki kalbinizin sesini dinleyin, kalbinizi ezip geçenleri değil. Yeni bir inşa kurun kalbinizde. Ama emeğinizi yok sayan insanları affetmeyin. Yoksa ikinci bir depreme hazırlıklı olmalısınız. Zira artçılar da gelebilir ardından. Unutmayın ki size gerçekten değer verenler, sizi ancak mutluluktan ağlatabilir, hüznün gözyaşları ile değil...” 

                                                               

“MAYIN TARLASINDA YÜRÜMEKTİR AŞK”, ADLI KİTABIMIN İLK SAYFASINDAN

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel-siyaset Haberleri