BİR TERAZİ KUR İÇİNE..!
Bir yanına seni diğer yanına ise tüm alemi, tart kendini ve içindeki savaştığın duygularını, bu sefer daha rahat olacağından şüphem olmayacak.
Yada kocaman bir balyozla darmadağın et herşeyini, bak değişen olacakmı diye..
Sen sığırcık kuşu gibisin, ufacık, yalnız ve pır pır eden yürek çarpıntınla bir denge arıyorsun ama yırtıcı kuşların pencesinden kaçmanın bir yolu olmalımı dersen, senin için olmalı. Gençsin, hayata attığın ufacık ayakların ve çıkmayan sesin var..
Karğalara baksana; havada simsiyah olmuşluklarınamı yoksa karanlıklarınamı çarpmamak adına saklanan sığırcıklara kim kol kanat gerecek şimdi?
Kimsenin terazisinde bir tarafta rant diğer yanda kar oturmuyor ki, oda havada dikine her sabah beş on kez pike yapsın.
Onun içinde kocaman demir balyoz var, ha bire yüreğine yüreğine vuruyor. Nereye kadar, kim dayanabilir ki?
Şimdide entepedeki kartalın, sığırcıklar için dediğine bakınca, tüm sıgırcıkları hapgibi yutma felsefesini on yıldır adım adım etrafındaki üçyüz elli atmaca ile, her kademede nasılda gerçekleştirdiğini bu sığırcık sürüsü ne zaman fark edecek derseniz, hiçbir zaman..
Çünkü havada salınarak uçan ve binbir tepe üstüne atmacaları ile çöken, sahiplenen kartalın, zayıflattığı sığırcıkların düşmelerinden duyduğu hazzı, banğır banğır hafız Burhan sesli bağırmasından yedi düvel duydu da bu ülkenin sessiz sığırcıkları duymadı gitti.
Hala bir terazinin tek gözünde öylece çökmüş kalmışlar..Ağırda sayılmazlar.Efendiler, demoklasinin kılıcı gibi her an tepelerinde. Karga olmak varmış canım, yada kel aynak kuşu.
Bir sağıma bir soluma birde secdeye doğru bakıyorum, her yerde simsiyah bir örtü. Hala gecedeyiz. Hala gündüze bizi götürecek güneş doğmadı.
Hala sığırcıklar, kartallara, atmacalara yem olmaya devam ediyor.
Bitecek sananlara gülerim. Onlar kolayı bulmuşlar, tepede olmaya alışmışlar, lükse yelken açmışlar. Gecekonduya geri dönebilirler mi?
Yürekerine ne kurarsanız kurun, onların artık gündüzü olmaz. Onlar sığırcıkları havada yakalayıp yemeye alışmışlar bir kere,hapgibi..
Kartal da sığırcıkları yanındak yırtıcı kuşlarına hapedince, binlerce kuşta kartala doğru sevinçten pikeler yapınca, Yerdekiler ne yapabilirki? Bırakın yapsınlar, sıra onlara da yakında gelecekte.