CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI
Camiler dini hayatımızın yaşandığı kutsal mekanlardır. Türk Milletinin üzerinde yaşadığı vatan topraklarının tapusunda mührü olmuştur. Camiler geçmişte olduğu gibi, Din hizmetinin dışında da topluma sosyal hizmet sunan mekanlar olmaya devam etmelidir.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Ordu Şube Başkanı Bekir KARAKIŞ Yaptığı yazılı açıklamada;
1986 yılından bu yana 1-7 Ekim tarihlerinde Camiler Haftası adı altında kutlanmakta olan bu hafta 24.10.2002 tarihinde yapılan Kurum İdari Kurul toplantısında, Türk Diyanet Vakıf-Sendikamızın teklifinin Diyanet İşleri Başkanlığınca da uygun görülmesi üzerine Devlet Bakanlığı onayı CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI olarak kutlanmaya başlamıştır.
Dini, sosyal ve kültürel hayatımızın önemli mekanlarından olan Camiler ve bu mekanlarda topluma karşı sosyal kamu hizmeti veren Din Görevlilerinin önem ve ehemmiyetlerini vurgulamak üzere kutlanan bu haftanın Din Görevlilerine ve İlimize hayırlı ve etkin olarak kutlanmasını diliyoruz.
Camiler dini hayatımızın yaşandığı kutsal mekanlardır. Türk Milletinin üzerinde yaşadığı vatan topraklarının tapusunda mührü olmuştur. Camiler geçmişte olduğu gibi, Din hizmetinin dışında da topluma sosyal hizmet sunan mekanlar olmaya devam etmelidir.
Ecdadımızın yapmış olduğu şaheserler, bu gün sadece ibadet mekanları olarak değil, kültürümüzün yansıtılması sebebiyle turizm alanında da Ülkemizin ekonomisine katkı sağlamaktadır. Ancak İstanbul"un fethinin sembolü olan Ayasofya Camiinin hangi sebeple olursa olsun hala ibadete kapalı olmasını Türk Milleti olarak içimize sindiremiyoruz.
Din Görevlisi muhatabı ve hedef kitlesi insan olan bir hizmet sunmaktadır. Bu hizmetin Rehberi Hz. Peygamber (s.a.v.) ve onun şerefli takipçilerinin iman, amel ve ahlaki konulardaki örnek davranışları olmuştur.
Din görevlisi vatanı ve milleti için büyük fedakarlıklarda bulunmuş, en zor günlerinde hizmetinde bulunmaktan büyük mutluluk duymuştur.
AB üyeliği politikaları gereği İnsan hakları ve Çağdaşlık ileri sürülerek, çıkarılan uyum yasaları ile dini ve sosyal hayatımızda yeni durumlar ortaya çıkmıştır. Misyonerlik olarak bilinen bu faaliyetler din ve ifade özgürlüğü adı altında Milli ve manevi bütünlüğümüzü tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Misyonerlerin sahip olduğu her çeşit imkanlar karşısında, moralsiz, sahipsiz ve imkanlardan mahrum din görevlisinin işi daha da zorlaşmaktadır.
Bu hafta münasebetiyle!
1- Din görevlisinin hukuki statüsü belirlenmeli ve Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilat kanunu acilen çıkartılmalıdır.
2- Din görevlisi sahipsizlik ve ilgisizlikten olumsuz etkilenmekte olup, gayreti ve verimi düşmektedir.
Din görevlisine Kurumu ve Müftüsü sahip çıkmalıdır.
Din görevlisi siyasetçiye, hatırlı seçmene, dernek başkanı ve muhtara kurban edilmemelidir.
3- Din görevlisinin izin kullanma problemini çözmeyen bir kurum asla başarılı olamaz.
4- Din görevlisi insanca ve Mesleğinin itibarına uygun bir maaşı almalıdır. Bu gün Diyanet personeli ve din görevlileri maaşların yetersizliğini bahane ederek kurumdan ayrılmak istiyorsa bunun en büyük müsebbibi Siyaseten ilgili Devlet Bakanı ve İdareten Diyanet İşleri Başkanı ve üst yöneticilerdir.
5- Türk ceza kanunundaki düzenlemelerde din hizmeti sunanlara kısıtlamalar getirilmektedir. Biliyoruz ki bu kısıtlamalar Hıristiyan ve Yahudi din adamlarına uygulanamayacak, sadece din görevlisine uygulanacaktır. Bu uygulamalar ile din görevlisi öz yurdunda porya durumuna düşecektir.
6-Topluma insanlığa saygısı olan herkes din görevlisine değer vermeyi ve saygı göstermelidir. Din görevlileri sadece cenaze esnasında ve törenlerde dua etmek için aranmamalı. Din görevlisine saygı duymayanlarla, küçümseyenlerle anladıkları şekilde mücadele etmeye yılmadan devam edeceğiz.
Sendikamız Türk Diyanet Vakıf-Sen, Diyanet Camiasının mutluluğu ve etkinliği uğrunda ısrar ve inadla sendikacılık yapmaya sizlerden aldığı güçle yılmadan devam edecektir.
Milli ve manevi değerlerimiz doğrultusunda doğru bildiğimiz yoldan asla taviz vermeyeceğiz
Camiler ve Din görevlileri haftası münasebetiyle haftanın Diyanet İşleri Başkanlığı iç muhasebesinin yapıldığı ve çalışanın motive edildiği bir hafta olarak kutlanması en öncelikli arzumuzdur. Bu vesile ile ahirete irtihal etmiş hocalarımız ve büyüklerimizi rahmet ve şükranla yad eder, emekli olan hocalarımıza aileleri ile sağlık, mutlu ve huzurlu hayat sürmelerini, görevde bulunan Din görevlisi arkadaşlarımıza ve Daire personelimize sıhhat, huzur içerisinde başarılı hizmet niyaz ediyorken haftanın Tüm Ordu"lu Kardeşlerimize hayırlı olmasını niyaz ediyoruz.