ÇANAKAKLE İÇİNDE…

Bizim köydeki Anşa Nene de turşu kurmaya kalkmış. Torunları, gelinleri itiraz edip “Yapma ,etme nene, sen yaşlı başlı birisin, bizler ne güne duruyoruz, sen rahatına bak…Biz kurarız turşuları” demişlerse de keyvanıyı bir türlü caydıramamışlar. Tam beş bid

ÇANAKAKLE İÇİNDE…

Çanakkale içinde Aynalı Çarşı

Orada da söyledik cenaze marşı !

Çanakkale Dardanelsporla oynadığımız maçı da 1-0 kaybettik…

Bakalım bu işin sonu nereye varacak ? 4 maçtır, yani tam 360 dakikadır rakip kalelere bir gol dahi atamamışız. Buna mukabil, 5 maçta da kalemizde 5 gol görmüşüz.Bu da pek fazla sayılmaz.

Ben, her ne kadar bu işin teknik yanını pek bilen biri değilsem de “görünen köy kılavuz istemez” kabilinden, Orduspor"un forvet oyuncularının gol yeteneğinin olmadığı gün gibi aşikar.

O zaman hiç beklemeden yapılacak olan, yurt içinden, olmadı yurt dışından acilen golcü bir futbolcu transfer etmek…

Şimdilik vasat takımlarla maç yaptığımızı göz önünde bulundurursak ilerideki maçların, bizim için daha da zor olacağını hesaba katmalıyız. Yoksa sonumuz hüsran olur.

İşte o zaman, “Ben olmasam Orduspor 2. ligde bile oynayamaz” diyen sayın başkana sorarlar:

Sen oldun da ne oldi !....

Yağmacılar

Geçmiş yıllarda Galatasaray Kulübünün Futbol Şubesi Sorumlusu da olan Rizeli,genç ve sempatik iş adamı Abdürrahim Albayrak, İstanbul"daki sel felaketinde suların sürükleyip etrafa dağıttığı eşyaları yağmalayanlar arasında kravatlı kişileri de gördüğünü söylüyor.

İlahi hemşerim ! Ne var bunda bu kadar şaşılacak.... Hiç mi hazine arazilerini ya da kıyıları yağmalayanları görmedin; onların da çoğu kravatlı değil mi?

Ajda Pekkan

Saba Sümer"in “Bu gece” adlı televizyon programına katılan süper star Ajda Pekkan, ben bir Rolls Royce"um. Her araba kullanan Rolls Reyce kullanamaz, demiş.

Ünlü süper starımıza; kaç model olduğunu, arıza yaptığında artık parçasının kolay kolay bulunamayacağını hiç hatırlatan olmamış mı , acaba…

Rahşan Ecevit

Rahşan Ecevit yeni parti kuruyormuş…Ne diyelim, vatana millete hayırlı olsun.

Bu yıl güz fasulyesi bolmuş.Bizim köydeki Anşa Nene de turşu kurmaya kalkmış. Torunları, gelinleri itiraz edip “Yapma ,etme nene, sen yaşlı başlı birisin, bizler ne güne duruyoruz, sen rahatına bak…Biz kurarız turşuları” demişlerse de keyvanıyı bir türlü caydıramamışlar.

Tam beş bidon turşu kuruyormuş ki, daha fasulyeleri bile haşlayamadan hastalanmış…

Ne vardı sanki böyle inat etmeye….

Eeee…Boşuna dememişler, “huylu, huyunu teneşirde bırakır” diye…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel-siyaset Haberleri