Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu üyesi Gül Ersan, 5 Haziran Çevre Günü nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.” yazılı pankartı asmasının yaptıklarıyla çelişkili olduğunu söyledi.
ÇEVRE YOK OLUYOR
“Anayasanın 56. maddesi: Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” der. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu maddenin ilk cümlesini 5 Haziran Çevre Günü nedeniyle astığı pankarta yazmış. Yıllardır bu Bakanlığın, çevreyi katledenlere nasıl kolaylık sağladığını, çevrenin korunması için mücadele edenleri nasıl vatan haini ve terörist ilan ettiğini gayet iyi biliyoruz. Astıkları pankartta yazılanlarla yaptıklarının ne kadar çelişkili olduğunu artık herkes biliyor.
“5 Haziran'da Çevre Günü'nde herkesi doğal yaşam alanlarını korumaya ve bu uğurda verilen mücadelelere destek vermeye çağırıyoruz.
Her gün yatırım ve gelişme adına, para kazanma hırsıyla yaşam alanlarımız, doğamız yok ediliyor.” diyen Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu üyesi Gül Ersan şu değerlendirmeyi yaptı: “Ordu’da HES’ler nedeniyle bir doğa katliamı yaşanıyor. Ormanlar kesiliyor, dereler kurutuluyor, susuz kalan canlılar ölüyor. Giderek doğanın dengesi bozuluyor. Yarın yaşanacak alan kalmayacak. Yoksullaşacak olan insanlar temiz suya ulaşamayacak, bir zamanlar toprağını ekip biçerek yaşamını sürdürürken şimdi başkalarının hizmetinde köle gibi çalışacaklar.
Tüm kamuoyunu Gezi Parkı’na sahip çıkmaya çağırırken, bulunduğumuz bölgelerdeki yaşam alanlarına karşı yapılan saldırılara da karşı çıkmaya çağırıyoruz. İş işten geçmeden kenetlenelim. Gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzu yerine getirelim.”