CHP Ordu Milletvekili Aday Adayı Mustafa CEYLAN adaylığını CHP İl binasında düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.
Haber: Şahin Kalafat
Basın toplantısına çok sayıda CHP’li partilinin yanı sıra vatandaşlar ile Gülyalılıların katılması gözden kaçmadı.
Milletvekili aday adayı mustafa CEYLAN düzenlediği basın toplantısında şöyle dedi; Partimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk bundan tam 78 yıl önce tarihe Bursa Nutku olarak geçecek olan 5 Şubat 1933 tarihinde yaptığı konuşmada “ Türk Genci,devrimlerin ve Cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.Bunların gereğine doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.
Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve davranışı duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır,jandarması vardır,ordusu vardır,adalet örgütü vardır” demeyecektir. Nesi varsa onunla yapıtını koruyacaktır.” diyor ve sonunda da şunu söylüyor “İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”
Değerli arkadaşlar; işte ben rehberi, aklı, yaşam felsefesi Atamızın tarif ettiği Türk Gençliğinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde Ordu İlinin temsilcisi, sesi, gözü ,kulağı olmak için Milletvekilliğine aday adayı olmayı bir görev olarak görüyor ve yaşı kaç olursa olsun, Atamızın tarif ettiği Türk Gençliğine güvenen,inanan tüm partililerden destek bekliyorum.
Felsefeleri , bakış açıları mevcut iktidardan farklı olmayan 1980 sonrası hükümetlerin çoğunluğunca elinden tarımı,hayvancılığı alınmış,İsraillinin tohumuna,Avustralyalının Angusuna mahkum edilmiş, sadece adı kalmış kendisi yok olmuş olan, yıllarca Veteriner Hekim olarak hizmet ettiğim dertlerini,tasalarını ve bunların çözümlerinin ne olduğunu bildiğim, bir an evvel içine itildikleri durumun vahametinin gerçekten onlara anlatılması gerektiğine inandığım köylümüzün,çiftçimizin sesi,kulağı ve gözü olmak için aday adayıyım.
Üretime dayalı sanayide hizmet vermiş,bürokrasiden,partizanca muamelelerden illallah demiş ve 2002 yılından bu yana mevcut iktidarın büyüdükte büyüdük safsatasının tek gerçeğinin önünden T.C. ibaresi dahi kalkmış bankalara borçlanmaktan öte bir şey olmadığını bilen,kazanılmamış paraları millete harcatmayı büyüme zanneden,gelecek nesillerimize miras olarak yabancı bankalara borç bıraktırmayı marifet sayan bu zihniyete dur demenin gerektiğini bilen bir girişimci evladınız olarak, Kobi’lerin ve küçük işletmecilerin sesi,kulağı gözü olmak için aday adayıyım.
Bir öğrenci velisi ,aile babası olarak eğitimdeki,pazardaki sorunları bire bir yaşayan ve bu anlamda acı çeken sıkıntı çeken insanlarımızın sesi,gözü kulağı olmak için aday adayıyım.
Sayın Genel Başkanımızın da koyduğu hedef olan halkın iktidarını yeniden kurulmasının gerekliliğine canı gönülden inandığım için aday adayımım.Ancak halkın iktidarının kurulmasının en birincil şartının partimizin içinde başlatılması gerekliliği de hiç kuşkusuz kimse tarafından inkar edilemeyecek bir gerçek olsa gerek. Halkın sesini,isteklerini yok saymanın çıkmaz bir sokak olduğunu yakın tarihimizde ne yazık ki acı bir tecrübe olarak hep beraber yaşadık.
Ordu’da ve hatta tüm Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi ailesinin tüm bireyleri HALKIN İKTİDARINA GİDEN YOLUN OLMAZSA OLMAZININ TÜM KAYITLI ÜYELERİN KATILIMI İLE ÖN SEÇİM YAPILARAK ADAY BELİRLEMEKTEN GEÇTİĞİ KONUSUNDA AÇIK VE NET BİR TAVIR SERGİLEMİŞTİR ve bende dahil tüm partililerimizin Sayın Genel Başkanımızdan bir an evvel bu beklentilerinin doğruluğunun teyidi olan , “evet Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili adaylarını kayıtlı tüm üyelerinin katılımı ile demokratik bir şekilde sandıkta belirleyecektir ” açıklamasıdır.Sandıktan çıkacak sonuca da başta şahsım olmak üzere tüm aday adayı arkadaşlarımın saygı duyacağına olan inancımın çok yüksek olduğunu biliyor ve sandıktan çıkacak sonuç kendi adıma ne olursa olsun, aday olmuş arkadaşlarımla HALKIN İKTİDARINI KURMAK,TÜRKİYEYİ YENİDEN AYAĞA KALDIRMAK için gece gündüz çalışacağıma namus ve şeref sözü veriyorum.
Özellikle belirtmek istediğim diğer bir husus ise aday adayı ve sonrasında aday olacak arkadaşlarımızın seçim harcamaları hususuna, Sayın Genel Başkanımızın el atması ve Partimizin yetkili organlarından çıkaracağı bir kararla sınır koydurtması,şeffaflık getirtmesi,gerekirse kaynak dahi sorması HALKIN İKTİDARINA giden yolda en doğru karar olacaktır kanaatindeyim.Halkın aç,halkın yoksul olduğu bir durumda hoyratça harcamalar yapılması başta kendi politikalarımızla ters düşmek olur ki, bir meslek değil görev-sorumluluk olan Milletvekilliği parası olanların tekeline itilmiş olur.Bu hususta da gerekli duyarlılığın gösterileceğine olan inancımla hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum dedi.