TGF Genel Başkan Yardımcısı AYDIN:
“Demokrasiye siyah çelenk bıraktılar!”
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Aydın, Ordu’da yayın yapan bir gazeteye Fatsa Eğitim Bir Sen’in siyah çelenk bırakmasını kınadığını açıkladı.
Ordu’da yayın yapan bir gazetenin ‘Sayın Valim, Fatsa’da protokol çiğnendi’ haberine tepki olarak Eğitim Bir Sen Fatsa Temsilciliği tarafından bir basın açıklaması yapılarak, gazete binası önüne siyah çelenk bırakıldı.
Bu girişime tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Aydın, “Demokrasiye siyah çelenk bırakılmıştır” dedi.
Aydın, haberin hassasiyetine binaen konunun Türkiye Gazeteciler Federasyonu tarafından da takip edildiğini ve federasyonun konuyla ilgili açıklama yapmasının uygun olacağını ilettiğini belirterek: “1 Kasım 2014 Cuma günü Fatsa’da yayın yapan Mir Kuzey gazetesinin manşetinde ‘Sayın Valim, Fatsa’da Protokol Çiğnendi’ başlıklı bir haber yayınlamıştır. Bu habere istinaden Fatsa Eğitim Bir Sen gazetemizin önüne gelerek bir açıklama yapmış ve siyah çelenk bırakmıştır. Bu açıklamayı alıp incelediğimizde 14.10. 2014 tarihindeki ‘Milli Eğitim Müdürüne Yakışmıyor’, 11.10.2014 tarihinde ‘Yapılanda Sorun Yapılmayanda Sorun’, 19.10.2014 tarihindeki ‘Milli Eğitim Müdürüne Müjde, Beklenen Yıkım Gerçekleşti’ ve 01.11.2014 tarihinde ‘Sayın Valim, Fatsa’da Protokol Çiğnendi’ başlıklı haberler referans gösterilerek bahse konu olan Fatsa Eğitim Bir Sen yöneticileri ve üyeleriyle birlikte gazetemizin önüne gelerek siyah çelenk bırakmışlardır.
Ben de bugün Ordu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan yardımcısı olarak bir açıklama yapmak istiyorum.
Bahse konu olan haberlerden, 01.11.2014 tarihinde ‘Sayın Valim, Fatsa’da Protokol Çiğnendi’ başlıklı haber de doğrudur. Evet, Fatsa’da protokol çiğnenmiştir. Resmi geçit törenlerinde protokolle ilgili kanun maddesi ilçelerde Kaymakam, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkanı, illerde ise Vali, Alay Komutanı ve Belediye Başkanı şeklinde olacaktır şeklinde yazılıdır. Son yapılan yapılandırmayla Cumhuriyet Bayramı İç İşleri Bakanlığına, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Milli Eğitim Bakanlığına, Zafer Bayramı Genel Kurmay Başkanlığına ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ise Gençlik ve Spor Bakanlığına bırakılmıştır. Hal böyle iken resmigeçit törenlerinde Kaymakam, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkanının selamlama yapması gerekirken büyük bir ihtimalle ilçemizin Kaymakamının görmediği Milli Eğitim Müdürü geçit törenlerini selamlamıştır. Kaymakam bey fark etmiş olsaydı, müdüre ‘otur’ derdi.
Sonuç olarak, bugüne kadar gazeteciler kurşunlanmış, bombalanmış ve darba uğramıştır. Tüm bunlara rağmen gazeteciler hiç biz zaman yılmamışlar, hiç korkmadan inandıkları şeylerden gözlerini ve kulaklarını sakınmamışlardır. Gazetemizin önüne bir çelenk konulmasıyla biz onlardan korkacak değiliz. İnandığımız ve doğru olduğunu bildiğimiz şeylerden geri duracak değiliz. Burada en manidar olan şey, Eğitim Bir Sen yöneticileri keşke üyesi olan öğretmenlerinin hakkını da böyle siyah çelenklerle aramaya kalksalardı, Türkiye’de elleri öpülesi öğretmenlerimizin sorunları ortadan kalkmış olurdu. Ancak bu yöntemi değil de Milli Eğitim Müdürünün haklarını arama yoluna girmişlerdir. Fakat gazeteyi daha doğru bir şekilde okuyup da böyle bir şeye girişmiş olsalar daha doğru olacaktı. Eğitim Bir Senli arkadaşların yapmış olduğu bu davranışı manidar buldum.
Çelenk bırakırken bir de basın yayın ilkelerinden bahsetmişler. Bizler Anayasa kitapçıkları cebimizde gezen insanlarız. Nerede durmamız gerektiğini ve kırmızı çizgilerimizin neler olduğunu bilen insanlarız. Kimsenin bize meslek ilkelerini ve ahlak ilkeleriyle ilgili etik kuralları öğretmesine gerek yok. Biz bu etik kuralları bu memlekette bilen insanlarız. Şu anda Eğitim Bir Sen yetkilileri demokrasiye siyah çelenk bıraktılar. Çünkü bir bölgede ve ülkede demokrasiden bahsedilebilmesi için gazetelerin ve basın yayın kuruluşlarının olması lazım ve Fatsa’da böyle bir gazetemiz yayın yapmakta. Bu gazetemiz gözü olmayanın gözü, kulağı olmayanın kulağı ve eli olmayanın eli olmaya çalışmıştır. Keşke gazetemiz haksız olsaydı da sendika o Milli Eğitim Müdürünün haklarını savunmuş olsaydı. Müdürü mutlu edebilmek için böyle bir gayret içine girmişler. Ben bu çelengi koyan arkadaşlarımızı esefle kınıyorum. Ortada bir suç varken bu suçun kapatılmak istenmesi ve manipüle edilmesini şiddetle kınıyorum. Halkın gözü kulağı olan basın yayın kuruluşuna ayıp etmişlerdir.”