DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ VE ENDİŞELER

Tevfik KARABULUT

Uzun süredir beklenen demokratikleşme paketi sayın Başbakan tarafından açıklandı. Açıklanan hususların büyük çoğunluğu bu konularla ilgili herkesin az çok beklediği hususlardı. Görülen o ki tepki çeken bazı maddeler araya konan tatlandırıcılar ile denkleştirilmiş gibi bir görüntü veriyor. Beklenen bazı öneriler de geleceğe bırakılmış. Başbakan’ın ifadesiyle onlar için şartların olgunlaşması bekleniyor.

Yalnızca insanların ruhları değil düşüncelerin ve projelerin de ruhları vardır. Onları biraz dikkatli baktığınızda kolayca hissedersiniz ruhu da yavaş yavaş kendisini hissettiriyor.

İşte bu ruhun ben buradayım beni görün diyen bazı özellikleri ve endişe kaynakları.

Yavaş yavaş çok milletli yapıya doğru götürülmek isteniyoruz. Anlaşılan odur ki Türk milleti olarak ifade edilen tek millet anlayışı birilerini rahatsız etmektedir ve değiştirilmek istenmektedir. Evet bu günkü şartlarda bu hedefin olabilirliği yoktur. Onun için bu talebin zamana yayıldığı ve şartların daha da olgunlaşmasının beklendiği ortadadır. Türkiye’de Türk milleti diye homojen bir topluluğun bulunmadığı, Türkiye halklarının bulunduğu, ülkenin etnik ve kültürel yapı olarak mozaik olduğu yolundaki söylemler arzulanan şartların olgunlaşmasının sağlanması için dillendirilen söylemlerdir.

Çok milletli yapılar için federalizm veya özerk yapılar kaçınılmazdır. Bölgesel özerklik bu günün şartlarında uçuk bir hayal olduğu için konu yerel yönetimlerin güçlendirilmesi bağlamında halledilmek istenmektedir.

Çok milletli yapıların olmazsa olmazı çok dilliliktir. PKK ve arkasındaki çevrelerin Anadille eğitim talepleri bunun içindir. Şimdilik yalnızca özel okullarda anadille eğitime müsaade edilmesine razı olmaz tavırları da bu konudaki ısrarlarının açık göstergesidir.

Çok milletli ve çok dilli yapıların doğal sonuçlarından birisi de çok dinliliktir. Türkiye için bu geleceği tasarlayanların bunu düşünmediklerini varsaymak safdilliliktir. Bazı çevrelerin nerede bir eski kilise varsa ihyaya çalışmaları, misyonerlik faaliyetlerinin olabildiğince yoğunlaşması, Türkiye’den mübadele veya tehcir gibi sebeplerle ayrılan gayrımüslimlerin ülkeye geri dönüşlerinin dillendirilmeye çalışılması hatta Aleviliğin ayrı bir din gibi algılatılmaya çalışılması bu projenin gereğidir.

Neden bazen açık bazen sinsice Türk kimliğinin ötelenmeye çalışıldığını, ırkçılığa karşı çıkış adına Türk kimliğinin etkisizleştirilmesinin amaçlandığını anlıyor olmalısınız. Ulus devletlerin dönemi bitti söylemi ile Türkiye’de Türk Milleti egemenliğinin etkisizleştirilmek istenmesini hissediyor olmalısınız.

Ama bu işlerin bir de riski var. Hem de büyük bir riski var. O da bunu bu milletin anlaması ve oyunun farkında olmasıdır.

Oyunu fark edenlerin sayısı az değil beyler. Dikkat.

Ve acizane bir tavsiye. Kürt meselesini çözelim derken Türk Meselesi yaratmamaya dikkat edin

http://www.orduhayatgazetesi.com/author_article_detail.php?article_id=2566