"Danışmanlarınız ve hukukçularınız içinde yaşanmış bir afet sonucunda tahakkuk etmiş bir alacağı kazanılmış hak sayıldığını söyleyecek kimsemi bulunmamakta mıdır? "
Don Parası Dondu mu ?
MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın, bütçe kanunu arasına sıkıştırılan bir maddeyle engellenmeye çalışılan 2004 yılında yaşanan don afeti paralarının akıbetini Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker"e verdiği soru önergesiyle sordu.
Yalçın verdiği soru önergesinde şunları belirtti: Bütçe kanunu E cetveli 45. numarada yer alan düzenlemeye göre 2004 yılında meydana gelen tabii afetler nedeniyle yapılacak yardımın, Bakanlığınız bütçesinin ilgili tertibinde yer alan ödenekle sınırlı olduğu, bu ödenekten başka ödeme yapılamayacağı, bundan sonrada talepte bulunulamayacağı öngörülmektedir.
Bu itibarla; Belirtilen kısımda 500 bin TL ödenek kaldığı hususu doğrumudur?
2004 yılında bölgemizde yaşanan don afeti sebebiyle üreticinin 119 milyon (trilyon) alacağı kaldığı doğrumudur? 2090 sayılı afet zararlarına ilişkin kanun kapsamında fındık üreticilerinden başka alacağını alamayan kesim varımıdır?
Kanundan doğan bir alacağı bütçe kanunu arasına sıkıştırılan bir maddeyle sonraki hükümetlerin bile ödeyemeyeceği hale getirmeyi, nasıl bir mantıkla yapabilmektesiniz?
Kanundan doğan bir alacağı ödenemez hale getirmeyi nasıl düşlenebilmektesiniz?
Danışmanlarınız ve hukukçularınız içinde yaşanmış bir afet sonucunda tahakkuk etmiş bir alacağı kazanılmış hak sayıldığını söyleyecek kimsemi bulunmamakta mıdır?
Bütçe kanunu tasarısı arasına sıkıştırılan ve 2004 yılında yaşanan don afeti paralarının kaderini belirleyecek 45 sayılı yasa şöyle:
45. 20/6/1977 tarihli ve 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun kapsamında 2004 yılında meydana gelen tabii afetler nedeniyle çiftçilere yapılacak yardım, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bütçesinin 17.01.00.62-10.9.9.00-1-05.4 tertibinde yer alan ödenekle sınırlıdır. Mevcut ödenekle yapılan yardım tutarlarından sonra başkaca bir ödeme yapılmaz. Söz konusu ödemelerin yapılmasına müteakip bu kapsamdaki yardımlara ilişkin işlemler tamamlanmış sayılır ve bu yardıma ilişkin başkaca talepte bulunulamaz.
Bütçe kanununun ilgili maddesi ve soru önergesi haberin devamındadır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Tarım Bakanı Sayın Mehdi EKER tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.
"Bütçe kanunu E cetveli 45. numarada yer alan düzenlemeye göre 2004 yılında meydana gelen tabii afetler nedeniyle yapılacak yardımın, Bakanlığınız bütçesinin ilgili tertibinde yer alan ödenekle sınırlı olduğu, bu ödenekten başka ödeme yapılamayacağı, bundan sonrada talepte bulunulamayacağı öngörülmektedir.
Bu itibarla ;
1- Belirtilen kısımda 500 bin TL ödenek kaldığı hususu doğrumudur? 2004 yılında bölgemizde yaşanan don afeti sebebiyle üreticinin 119 milyon (trilyon) alacağı kaldığı doğrumudur?
2- 2090 sayılı afet zararlarına ilişkin kanun kapsamında fındık üreticilerinden başka alacağını alamayan kesim varımıdır?
3- Kanundan doğan bir alacağı bütçe kanunu arasına sıkıştırılan bir maddeyle sonraki hükümetlerin bile ödeyemeyeceği hale getirmeyi, nasıl bir mantıkla yapabilmektesiniz? Kanundan doğan bir alacağı ödenemez hale getirmeyi nasıl düşlenebilmektesiniz? Danışmanlarınız ve hukukçularınız içinde yaşanmış bir afet sonucunda tahakkuk etmiş bir alacağı kazanılmış hak sayıldığını söyleyecek kimsemi bulunmamakta mıdır?
E CETVELİ
Bazı Ödeneklerin Kullanımına ve Harcamalara İlişkin Esaslar
Sıra No AÇIKLAMA
45. 20/6/1977 tarihli ve 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun kapsamında 2004 yılında meydana gelen tabii afetler nedeniyle çiftçilere yapılacak yardım, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bütçesinin 17.01.00.62-10.9.9.00-1-05.4 tertibinde yer alan ödenekle sınırlıdır. Mevcut ödenekle yapılan yardım tutarlarından sonra başkaca bir ödeme yapılmaz. Söz konusu ödemelerin yapılmasına müteakip bu kapsamdaki yardımlara ilişkin işlemler tamamlanmış sayılır ve bu yardıma ilişkin başkaca talepte bulunulamaz.
46. 14/7/2004 tarihli ve 5217 sayılı Kanun gereğince bütçeye gelir kaydedilecek tutarların tahsiline ilişkin esas ve usullerle, ilgili kurum bütçelerine konulacak ödeneklerin kullanımı ve muhasebeleştirilmesine ilişkin esas ve usulleri gerektiğinde ilgili Bakanlarla birlikte belirlemeye ve diğer her türlü işlemi yapmaya Maliye Bakanı yetkilidir. Gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar gelirlerin tahsili ve giderlerin yapılması mevcut esas ve usullere göre (5217 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla) yürütülebilir)
Av. Rıdvan YALÇIN Ordu Milletvekili