EĞİTİME ÖZEL BİR BAKIŞ

Sorun büyük, tanımlamak, anlamanın yani çözümlemenin yarısı olduğuna göre kendi cümlelerimizle koyulalım yola… Önce ne istiyoruz eğitim-öğretimden?... Nasıl bir birey ihtiyaç duyduğumuz?... Tanımda yer vereceğimiz için hedefimizi koyalım…adam gibi adam…bu

EĞİTİME ÖZEL BİR BAKIŞ

                                                                          Aynur ÇUKURYILDIZ

Aslında yapılan her yeni çalışma iyi niyetle yapılmış bir başlangıçtır; hayatın daha yaşanılana bilir olması ve elbette insanları daha mutlu hale getirmek için…"yaşamak ,bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamak".

Gerçekte beklentiler, umutlar yapılanlarla örtüşmedikçe başarıya ulaşmak mümkün mü; asıl muamma burada…

Benim için cevap belli:örtüşmeli, hayaller ile yapılanlar örtüşmeli!…

Tabii yolun çetrefilinden bahsetmek ya da eleştirmek her zaman kolay olanı seçmekle eşdeğerdir…

Konu eğitim sisteminin başarısı ya da başarısızlığının nedenleri olduğundan söze sık sık değiştirilen , üzerinde belki iyi niyetli yaklaşımlarda bulunulan ancak karmaşık yapılı ve içerisinde pek çok değişkeni barındıran bir yapıya vurguda bulunularak başlamak gerek söze: çocuk-okul-aile-servis-ders ve çalışma kitapları gibi…

Sorun büyük, tanımlamak, anlamanın yani çözümlemenin yarısı olduğuna göre kendi cümlelerimizle koyulalım yola…

Önce ne istiyoruz eğitim-öğretimden?...

Nasıl bir birey ihtiyaç duyduğumuz?...

Tanımda yer vereceğimiz için hedefimizi koyalım… adam gibi adam… bu çok genel bir kavram oldu ve tabii bayanları dışladık galiba… işte tanımımız: "kendini ve insanları seven, kendine ve çevresindekilere karşı dürüst , kimseye muhtaç olmadan yaşantısını sürdürebilecek ve elbette düşünebilen ve düşündüğünü ifade edebilen bir birey dileğimiz…"

Peki bunlar için nasıl bir eğitim sistemi:özgürce düşünerek yaparak yaşayarak tabii ki…

Özgürce düşünebilmek için öncelikle hayata umutla bakabilmek gerek, bu yolun sonunda hangi iş olursa olsun yapan, mesleksiz birey yerine bir mesleği olan ve bu işi yapmaktan mutluyum diyebilen bireyler …

 Peki bu nasıl mümkün olacak?...

Çocuklara dişli çarkları hatırlatmak gerek, biri dönmeden diğeri dönemez misali yani her meslek birbirine muhtaçtır biri olmadan diğeri olmaz…

Hemen çok basit bir örnek: marangoz olmazsa bir doktor nereye oturacak; ya da bir öğretmen soruları nerede çözecek, ya doktorlar olmazsa marangozun çocuğu hastalandığında kim bakar yada yaşamını sürdürebilmesi için gereken bilgileri kimlerden alır gibi…

O zaman önce rehberlik, moral, motivasyon…

Olumlu çalışmalar var bu konuda: Okullarda görevli rehber öğretmenlerin varlığı, veli eğitimleri, ana-baba okulu gibi…

Bu çalışmaların ivedilikle bütün velilere ulaştırılması, yemek yemek gibi bir ihtiyaç halinde veliye sunulması çok önemli…

Bu çalışmalarda velilere çocuklarının arkadaşı gibi değil de anne-baba gibi davranmanın önemi vurgulanmalı zira onların yeterince yaşıt arkadaşları var ve daha çok yetişkin bir örneğe ihtiyaç duymaktalar…

Örnek diyorum ki tecrübe ile yaşama verilen yön çocuklar için son derece önemli.bu çalışmaları yaparken en önemli sorun elbette ki öğrenci mevcutlarının dolayısıyla velilerin kalabalık olması…

O halde daha fazla okula ve rehber öğretmene ihtiyaç var…

o halde: Rehberlik hizmetlerinin arttırılması birinci öncelik olmalıdır.

Öğrenci kendini tanıdıktan sonra kendisine, öğretmenleri-ailesi ve rehberlik servisiyle birlikte en uygun mesleği seçebilecektir.

Peki ihtiyacı olan bilgi donanımını kalabalık sınıflarda alabilmesi nasıl mümkün olacaktır?..

Hemen çözüme katkı olarak planlamanın önemine vurgu yapabilirim. ülkede kaç tane öğretmene, mühendise,ayakkabıcıya, inşaat ustasına,cep telefonu satıcısına ve tamircisine vb.ihtiyaç vardır.

En kısa sürede bu istatistikler çıkarılmalı, böylece öğrencileri yönlendirmede hem ilgi ve istidatları hem de ülke gerçekleri göz önünde bulundurulmuş olacaktır..

Belirlenen ihtiyaçlara yönelik yönlendirilen çocukların mutlaka 5. sınıf sonunda özelliklerine göre farklı okullara gitmesi yararlı olacaktır…

Örneğin bir camcının belirli oranda matematiğe , fene veya Türkçeye ihtiyacı vardır, devamında onu zorla başarılı olmadığı ya da ilgisini çekmeyen derslerde başarılı olmaya zorlamak hem çocuğu hem de onu yetiştirmeye çalışan öğretmen ve aileyi zor durumda bırakmaktadır.

o halde: Çocukların gelişimleri göz önünde bulundurularak ilgilerine uygun dersler ilköğretimin ikinci kademesinde verilmelidir.

Mesleği için ihtiyaç duyduğu bilgiyi elde ederken yaparak yaşayarak öğrenmeyi etkin kılmak gerekir.

 Sınıflarda dersin içeriği ile ilgili her türlü araç-gerecin bulunması burada çok önemli hale gelmektedir, malzemelerin eksikliklerinin ivedilikle okul mevcuduna paralel olarak arttırılması ve her yıl ziyanlar belirlenmelidir.

O halde: Çocukların ihtiyaç duyduğu malzemelerin temin edilmesi çok önemlidir.
Sonuş olarak:
1 çocuğun kendisini tanımasını sağlayacak rehberlik,
2 kendini tanıyan çocuğun seçeceği meslek,
3 seçtiği meslek için ihtiyaç duyacağı bilgi
4 ve tabii toplumun ihtiyaçları

Bir çocuğun kendini tanıması için, pek çok şeyi görmesi, denemesi gerek, mesela hayatı boyunca piyanosu olmayan bir çocuğun yeteneği olup olmadığını anlaya bilir miyiz ya da nasıl anlarız?

Elbette yedi çok geç…

 Uzmanlar 3 yaşından sonra yapılacak çalışmalarla yeteneğini keşfetmek mümkün diyorlar çocukların…

Gelelim Türkiye gerçeklerine: anne-babayı eğitmek mümkün mü? Çok zor ama imkansız değil…

Bölgelere ayrılacak bir Türkiye de oluşturulacak uzman timlerle önce bir zorlanma ve sonra zafer…

Gönderilecek uzman kişiler arasında elbette bir pedagog, uzman bir eğitimci ve işinde uzman bir din görevlisi…ya da bütün bu konulara hakim kişiler yetiştirilebilir…

Böylece hem aileye hem de çocuğa ulaşmak mümkün…
İkinci olarak seçeceği meslek var:..İkinci maddeyi dörtten ayırmamak gerek aslında…

Yani seçilecek meslek ile toplumun ihtiyaçlarının uyuşması şart…

Bu aslında üniversitelerde yapılacak küçük çaplı bir araştırma ile mümkün aslında…

Türkiye istatistik kurumundan alınacak nüfus grafikleri,yeni istekler, geleceğe gerçekçi bir bakış ile hangi mesleğe ihtiyacımız var, yeni doğan meslekler ve ölen meslekler nelerdir araştırması,basitçe ihtiyacımızı karşılayacaktır. Belirlenen ihtiyaçlara yönelik yönlendirme ve bunun otomatik güncellenmesi ile meslekler belirlenebilir…

Tabii bunun en önemli ayağı olan öğretmenlerin bu konularda yapılacak hizmet içi kurslarla donatılması… Bir öğretmen çocuklara umut vermezse hiçbir şey öğretemez yada yumuşak deyimle eksik kalır, umut ise sağlam temeller oturmalı:örneğin ziraat mühendisine ihtiyaç azaldı ise yönlendirme farklı mühendisliğe olmalı, inşaat gibi,genetik gibi ya da ziraata benzer organik tarım gibi…

Bunlar bildik örnekler .daha bilmediğimiz ya da az bilinen bir dolu iş var mesela yükselen cep telefon kullanımı ile birlikte artan telefon tamirciliği işi gibi…

Var mı böyle bir meslek lisemiz ya da meslek yüksek okulumuz?...
Sonuçta isteyipte olmayacak bir şey tanımıyorum, kabullenmiyorum…

Çocuklara umut veripte desteklersek müthiş bir çığır açabiliriz… Konuya sadece ilköğretimde , ortaöğretimde ya da üniversitede ne yapabiliriz diye bakmak yerine topyekun bir seferberlik ilan edebiliriz…

İyi bir eğitim ve doğru yönlendirme ile aşılamayacak engel yok..

Somut olarak öğretmenleri ilk aşamada hizmet içi eğitime alarak moral motivasyon değerleri ile bilgilerinin güncellenmesi sağlanmalı, bununla birlikte istatistiki veriler ivedilikle oluşturulmalı. devamında sınıf mevcutlarının kademeli olarak azaltılması, çıraklık eğitimin yaygınlaştırılması ve belki de en önemlisi çocuklara ihtiyaçları olmayacak bilgi yüklemesi en kısa zamanda terk edilmelidir.

Her bireyde istenen asgari vatandaşlık bilgisi,iyi derecede okuma ve okuduğunu anlayıp yorumlayabilme olduğuna göre buna uygun programlar oluşturulmalıdır…

Bu programlarda aslolan bir bölgeye ve ya bir gruba değil topyekun başarı gözetilmelidir..
Unutulmamalıdır ki bireye istemeden zorla bilgi yüklemek onun hem devlete olan güvenini, bilime olan saygısını ve bence en önemlisi kendine duyduğu inancı yok edecektir.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Güncel-siyaset Haberleri