Yüksel Kaya, bölge farklılıkları dikkate alarak söz konusu tüm yenilikleri esnafın bünyesinde barındırması ve AB ülkeleri gibi olması gerektiğini belirtti. Bu doğrultuda doğru ve nitelikli araştırmalara ihtiyaç duyulacağını belirten Kaya, "Şu net bir şekilde bilinmelidir ki; esnaf ve sanatkarımız üretime katkılarını sürdürmeye devam etmelidir. Ancak, geleceğe ümitle bakan bu kesimin daha mutlu olması için gereken adımlar atılmalı ve bu kesim daha çok desteklemelidir.
Bu sağlanırsa ülkedeki müteşebbisler, kalkınmanın unsurlarından sadece biri değil, ilk sırayı tutanlardan olacaktır" dedi.
Esnaf ve sanatkarların ülke ekonomisinin bel kemiğini oluşturduğu gerçeğinden yola çıkılarak bu kesimin maksimum seviyede desteklenmesi gerektiğini ifade eden Kaya, "Esnaf ve sanatkarlarımız çabalarıyla, birikimleriyle hem üretim yapmakta hem de istihdam oluşturmaktadır. Burada neredeyse 4 milyona varan esnaf ve sanatkar kesiminin potansiyelden bahsediyoruz.
Bu durum ülkedeki işsizlik oranını azalttığı gibi ekonominin daha da canlı olmasını sağlamakta, kısaca ödediği vergiden tutun da, çalıştırdığı insanına, el becerisiyle üretimini yaptığı eşsiz eserlere kadar zenginlik anlamına gelmektedir" diye konuştu.
Bir takım sıkıntılar esnaf ve sanatkarımızın önünde durduğunu, ancak bunun üretimle üstesinden gelineceğine inandığını belirten Kaya, şöyle konuştu: "Son günlerde yaşanan ekonomik darboğazın tersine çevrilebilmesi, üreten, istihdam sağlayan, ekonomiyi destekleyen bu mücadeleyi güçlü kılmakla mümkündür.
İnanç, Türk insanının vazgeçilmezidir. Bu paralelde esnaf ve sanatkarımızın mücadelesi de azimle sürmektedir. Yalnız, çağın gerektirdiği bir takım yenilikler de göz ardı edilemez.
Bu yeniliklere adapte olmanın yolu da yatırımdan, daha çok kaynaktan geçmektedir. Kısaca Türkiye, birçok konuda yaptığı gibi esnaf ve sanatkarımıza yönelik AB yol haritası çizmelidir."