...her hastane yönetimi 90 gün süresince her hafta en az bir kez kendi hastanesinden taburcu olmuş bir hastayı evinde ziyaret edecek, ‘hastanede size iyi davranıldı mı’ diye soracakmış.
Bu soru, ‘İyileştiniz mi’ olmalı. ‘Doktor size yeterli vakit ayırdı mı’ olmalı. Ama muayene fişinde 101 yazıyorsa hasta soruya evet cevabı verse bile siz olsanız inanır mısınız?”
HASTANELERDE GİZLİ MÜŞTERİ DÖNEMİ BAŞLIYOR…
Ses Ordu Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Uzm.Dr. Kadir ÖZYILMAZ yaptığı açıklamada; Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hedefinin etkin bir yönetişim ve hasta-çalışan memnuniyetini artırmak olduğu ifade edilen projede, hastanelerden bu hedeflere yönelik bir dizi talimatı gerçekleştirmeleri bekleniyor. Hastaneler 90 günlük süre içinde tamamladıkları talimatları proje takip sistemi üzerinden beyan edecekler.
Bu beyanların doğruluğu ise gizli müşteri uygulamasıyla kontrol edilecek. Bu uygulamayla, hastane çalışanları ve yönetimince tanınmayan kişiler hasta olarak hastaneye gidecek ve karşılaştıkları olumlu ve olumsuz tecrübelerini gözlem raporu halinde il genel sekreterliğine raporlayacaklar.
Hasta-personel tuvaleti ayrımı kalkıyor ,
gizli müşteriler geliyor.
Doksan gün boyunca Bakanlığa bağlı hastanelerde “gizli müşteriler” görev yapacak. Bu “müşteriler” doktorların hastaya “hoş geldin, geçmiş olsun” deyip demediğini kontrol edecek.
Bu proje yokken hekimler hastalarıyla iletişim kurmuyor muydu?
Hekimlerinin insanlarla nasıl ilişki kuracağını bu projeyle mi öğreteceksiniz?
Oldu olacak hekimlerin reçeteye ne yazılacağını siz söyleyin olsun bitsin.
Doktor hastaya hoş geldiniz demezse bu gizli hafiyeler o doktoru bakanlığa rapor edecek.
Hazırlanacak bu raporların objektifliği muallak olacak.
Objektif olmayan bir rapor nedeniyle çalışanlar mağdur edilir, haklarında bir işlem yapılırsa bunun sorumluluğunu kim alacak?
Bakanlığın buyurduğu gibi, olmayan hekim şiddete maruz kalacak.
Hastaneler genelinde istisnasız bütün tuvaletlerde personel ve hasta ayrımı kaldırılacak.
Hastayla- personel aynı tuvaleti kullanması, Vatandaşı memnun edecekse elbet olsun.
Ama o zaman tüm devlet dairelerinde olsun.
Örneğin sayın bakan makam tuvaletini çalışanlarına açsın.
Dileriz TBMM ve bakanlıklar dahil bütün devlet kuruluşlarına örnek olur bu uygulama.
Bizim asıl çekincemiz başka. Unutulmasın ki Ersin Arslan tuvalette öldürüldü”.
Ayrıca biz sağlık emekçileri bu uygulamanın nedeni anlayamadık.
3-5 dakikalık muayenelerle iyileşemeyen hasta, hastane hastane, doktor doktor gezecek, avuç dolusu katkı payı ödeyecek.
Ama doktorla aynı tuvaleti kullanırsa ve hoş geldin sözünü duyarsa memnuniyet tam olacak.
Sağlıkta geldiğimiz noktada başka ne sorunumuz kaldı ki?
.
Hastane yönetimleri ev ziyaretleri yapacak
Bundan böyle her hastane yönetimi 90 gün süresince her hafta en az bir kez kendi hastanesinden taburcu olmuş bir hastayı evinde ziyaret edecek.
Bakanlık bir de hastaları evlerinde ziyaret edip ‘hastanede size iyi davranıldı mı’ diye soracakmış. Bu soru, ‘İyileştiniz mi’ olmalı. ‘Doktor size yeterli vakit ayırdı mı’ olmalı. Ama muayene fişinde 101 yazıyorsa hasta soruya evet cevabı verse bile siz olsanız inanır mısınız?”
90 GÜN PROJESİ HEKİMİ NASIL ETKİLEYECEK?
» Hekime ilişkin hazırlanan raporun objektifliğinin nasıl denetleneceği konusunun muallâkta bırakılması, hekimleri kaygılandırıyor.
» Hastalara vaat edilen 90 gün var, 90 gün içinde sağlık alanında bütün aksaklıklar çözülecekmiş algısı yaratıldığı için, hekimler bu durumun hekime yönelik şiddeti artıracağını düşünüyor.
» Hekim ve hasta arasında güvensizliğin temeli atılıyor. Hekimler, muayane ettikleri kişi hasta mı yoksa gizli hasta mı kaygısını yaşamak zorunda bırakılıyor" dedi