İş güvencesi:Statü sorunumuz
İşçi Dernekleri Federasyonu Başkanı Abdülaziz ÖZEN Yaptığı açıklamada :Son günlerde basınımızda yer alan ve bakanlar kurulunda alt işverenlik (taşeron işçilik) konusu görüşülerek kabul edildiği yönündeki haberlerin toplumu psikolojik olarak taşeronlaştırmaya hazırlama olarak görmekteyiz. Bakanlar kurulunda kabul edildiği ve sosyal tarafların son şeklinin verileceği söylenen taslağın taşeron işçilere hiçbir kazanımı yoktur.
4857 sayılı iş kanunda yer alan bir takım haklarımıza yeni düzenleme yapılmış ve yeniden bizlere verilmiş gibi gösterilmesi samimiyetsizliktir. Taşeron işçilerimizin beklediği ne bir düzenlemedir nede bizim için müjdeli bir haberdir.
Konuşulan taslaktaki bütün haklar iş kanunda zaten mevcuttur, bizlere en önemli kazanım olarak gösterilen toplu sözleşmeyle ilgili iş kanunda "Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur" denilmektedir.
Şimdi soruyorum nerede ? bizlere tanınan yeni haklar, asıl işverenin işini yaptığımız için kurumlarımızda muvazaalı çalıştığımız mahkeme kararları ile tescillenmiştir. Muvazaalı çalıştığımız kurumlarda toplu sözleşme hakkından zaten var.
Bahsedilen bu düzenlemeyle birlikte iş güvencemiz yok, çalışanlarımız her an işten çıkartılma korkusu ile çalışmaya devam edecektir.
Bugün özelleşmeden dolayı sadece taşeron işçilerimiz mağdur olmaktadır. Kütahya da termik santrallerinde çalışan 2 bin taşeron işçisi, geleceğini yarınını görmekte de ve işten çıkartılma ile karşı karşı karşıyadır. Özelleştirmenin getirdiği işten çıkarılmalara ve emek sömürüsünün her türlüsü hukuka aykırıdır, emeğin ve emekçilerin bekçileri, savunucuları biz dernekler güvencesiz her an işten çıkartılma tehditlerine karşıyız.
İş güvencesi ancak statü sorunumuzun çözülmesiyle olacaktır. Taşeron firmaların kamudan tasfiyesi ve taşeron firmalarla değil kamunun kendisi ile sözleşme yapmak suretiyle çözüm bulacaktır. Bu nedenle basında yer alan düzenleme sadece çalışanlarımızı kandırmaktan başka bir şey değildir, dedi