İSTİFA TİYATROSU, SİYASİ İKTİDARIN GÜNDEM SAPTIRMA VE ALGI OPERASYONUDUR...
Saadet Partisi Ordu İl Başkanı Av. Erkan Temiz yaptığı açıklamada:Sokağa çıkma yasağının ilanında, İçişleri Bakanı tarafından yapılan açıklamada, alınan kararın Cumhurbaşkanının bilgisi dahilinde olduğunu ifade etmiştir. Yani bu karar Cumhurbaşkanının onayına sunulmuştur. Cumhurbaşkanı bu kararı, belki tüm bakanlarla olmasa dahi Sağlık Bakanı ile mutlaka görüşmüş ve akabinde uygun olduğunu ifade etmiştir. Elbette bunları somut olarak bilmiyoruz ancak devlet idaresinin gereği bu olduğu için böyle açık ve net ifadeler kullanıyoruz.
Başlangıcına iki saat kala ilan edilen sokağa çıkma yasağının ilanı ile birlikte, halk bir an için paniklemiş ve acil ihtiyaçlarının temini için sokağa çıkmış, bir çok noktada izdihama kadar varan manzaralar oluşmuştur. Ne evde kalma ne de sosyal mesafe diye bir şey kalmamıştır. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun iki aya yakın sürede almış olduğu tedbirlerle ulaşılan sonuç bir anda heba edilmiştir.
Siyasi iktidar bundan kendine siyasi rant sağlamanın kurgusunu önceden yaptığı için, İçişleri Bakanı istifa açıklaması yapmış, bu açıklamada sorumluluğu üstlenmiş, adeta Cumhurbaşkanını aklama yoluna gitmiştir. Cumhurbaşkanı da istifayı reddederek tiyatroyu tamamlamıştır. Kamuoyu bu istifa tiyatrosuna kilitlenmiş, mecliste görüşülmekte olan Ceza İnfaz düzenlemesindeki adaletsizlikler ve İşçi Çıkarmanın yasaklanmasına ilişkin yapılmak istenen düzenlemeyle krizin faturasının emekçilere kesilmesine ilişkin düzenleme gündemden düşürülmüştür.
İstifa meselesinde ortaya çıkan sonuçtan bakıldığında, bunun Cuma gününden planlandığı ve uygulamaya konulduğu açıkça görülmektedir. Bu plan, gündemin saptırılması, ülkenin içine sürüklendiği ekonomik ve siyasi buhranın gündemden düşürülmesi, infaz düzenlemesindeki adaletsizliklerin gizlenmesi, krizin faturasının emekçiye ödetilmeye çalışılmasına ilişkin düzenlemelerin konuşulmasına mani olmak üzerine kurgulanmıştır. Ancak diğer konularda olduğu gibi bu konunda da meselenin arka planını gördük ve deşifre ediyoruz.
Siyasi iktidarı tekrar uyarıyoruz; önümüzde daha zorlu ve çetin bir süreç bizi bekliyor. Öncelikle infaz düzenlemesindeki adaletsizlikler ortadan kaldırılmalıdır. İkinci olarak, krizin faturasını emekçiye yükleyecek olan düzenlemeden vazgeçilmeli ve ücretsiz izin değil kısa çalışma ödeneği yoluyla emekçi kesimin krizden en az etkilenerek sürecin atlatılması için çözüm üretilmelidir. Sağlık çalışanları arasında bir takım adaletsizliklere sebebiyet verecek düzenlemeden vazgeçilmeli, sağlık alanında çalışan herkes için iyileştirme yapılmalıdır. Yarın çok geç olabilir, tarım alanında mutlaka üretim merkezli çözümler ortaya konmalıdır. Aksi halde Ağustos Eylül aylarında ciddi gıda sıkıntısı yaşlanabilir.
Günü kurtarmaya yönelik popülist manevraları bir yana bırakıp, yarınları düşünerek köklü çözümler, plan ve programlar ortaya konulmalıdır, dedi