Kabakdağı "Eko-Turist'"e hazırlanacak

Buranın geleneksel kültürlerinden akan yemek kültürünü gördük, hanımlarının maharetlerini tattık. Ve insan yapısını gördük. Burada birlik ve beraberlik, kültürel zenginlik, sanıyorum ki yerli-yabancı başkalarının da cazibe alanı olacaktır. Ayrıca burada i

Kültür varlıkları yönünden zengin bir yerleşime sahip olan Fatsa’nın Kabakdağı Köyü eko-turizme kazandırılacak

 KABAKDAĞI "EKO-TURİST'"E HAZIRLANACAK

Kabakdağı Köyünün eko-turizme kazandırılması için bir çalışma başlatan Vali Orhan DÜZGÜN, bu amaçla Ordu’ya davet ettiği Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin SÖZEN ile birlikte Kabakdağı Köyüne giderek, inceleme yaptı.

Fatsa Kaymakamı M.Selman YURDAER, İl Kültür ve Turizm Müdürü Erkan GÜLDEREN ve ÇEKÜL Vakfı Mimarı Gökhan KILINÇKIRAN’ın da eşlik ettiği ziyarette, Kabakdağı Köyünde yaşayan ve turizmcilik yapan Güven ÖZEL tarafından köydeki tarihi yapılar ve kültür varlıkları hakkında Prof.Dr.Metin SÖZEN’e ve Vali Orhan DÜZGÜN’e bilgi verildi.

Eko Turizmde iddialı olan Kabakdağı Köyünün doğasına ve insanlarına hayranlığını gizlemeyen Prof.Dr.Metin SÖZEN, turizmci Güven ÖZEL’in brifingi eşliğinde köyde bulunan tarihi evleri gezdi.

Kabakdağı Köyündeki incelemelerin ardından bir açıklama yapan Vali Orhan DÜZGÜN, “Tarihi Kentler Onursal Birliği Başkanı aynı zamanda ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin SÖZEN ile bugün Fatsa’da buluştuk. Ordu’nun kültürel varlıklarının korunması ve restorasyonu konusunda kendisinin bilgilerinden faydalanmak amacıyla bir araya geldik. İlk ziyaretimizi Kabakdağı Köyüne yaptık. Benim de Kabakdağı’na ilk ziyaretim. Sahip olduğu kültür varlıklarıyla tescilli binalarıyla özel bir yer. Onun dışında çok güzel bir doğası var. Ulaşım bakımından birçok yere göre daha rahat. Kabakdağı, turizme açılmak için son derece elverişli imkanlara sahip. İnşallah bu yaz yollarında bir takım iyileştirmeler yapmak suretiyle burayı daha kolay ulaşılabilir bir yer haline getireceğiz. Buradaki tescilli binalardan restorasyonu yapılması amacıyla bu yıl 5 adet bina sahibimizin başvurusu yapılmıştı. Eskiden o birimin genel müdürlüğünü yaptığım için yılda ortalama 3 bin tane başvuru yapılır ve 300 tanesi kabul görür. Bu 5 binanın 3’ü Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyonca değerlendirmeye layık bulundu. Bu yıl bu binaların restorasyon projelerinin hazırlanması için ödenek miktarı çıktı. Metin Sözen hocamızın da katkılarıyla buraların restorasyon projelerini hazırlatıp önümüzdeki yıllarda konaklama ve yeme-içme amaçlı pansiyonlara dönüştürülmesi için gayret göstereceğiz. Ayrıca yolun hemen kenarında yaklaşık 80 yıllık bir bina olan Kabakdağı Okulunun da yine aynı amaçla fonksiyon verilerek kullandırılması için de İlçe Kaymakamımız gerekli çalışmaları yürütecek. Kabakdağı köylülerine de bize gösterdikleri ev sahipliği için teşekkür ediyorum” dedi.

Prof. Dr. Metin Sözen, gezi sonrası yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Ordu gezimizin bugün köyle başlamış olması bizi mutlu etti. Çünkü biliyorum ki doğa olmadan yerleşmenin anlamı yok. Sizi bu kadar yeşil içinde görmek bizim bu kadar yeşil için İstanbul’da her kolunun birbiri içinde kavga ettiği bir alan içinde oturduğumuz gerçeğini hatırlatıyor. Bu nedenle yetkililerden ricam bundan sonraki yanlışlarımız bizi bu doğadan uzaklaştırmasın. Bu konuda en büyük şansımız zaten Kültür Varlıklarını Koruma Genel Müdürümüzün burada Vali olması, Kaymakamımızın çok deneyimli bir Kaymakam olması, muhtarımızın da fevkalade dinamik olmasıdır. Burada en önemli taraf buraya sahipli insanları görmek. Eğer onları şuanda burada görmeseydik ki gelişme sürecini 3-4 sene ileri atacağını göreceğiz, bu bize çok önemli bir hız kazandırıyor. Biraz önce burada yemek yedik. Buranın geleneksel kültürlerinden akan yemek kültürünü gördük, hanımlarının maharetlerini tattık. Ve insan yapısını gördük. Burada birlik ve beraberlik, kültürel zenginlik, sanıyorum ki yerli-yabancı başkalarının da cazibe alanı olacaktır. Ayrıca burada iyi bir başlangıç olarak köyler yaşamalıdır projesi geliştiriyoruz. Safranbolu’ya başlamadan Yörük Köyüne başladık, Bursa’ya başlamadan Cumalıkazık Köyü ile başlamıştık. Bir köyü o kentin varlık nedeni ve kültür merkezlerinden biri olarak tanımlıyoruz. Kabakdağı’nda inşallah bir sene sonra geldiğimizde bir farklılık göreceğiz. Buna inanıyorum. Gelirken Kaymakam Bey ve Vali Beyin, ‘yolu nasıl yaparız’ hassasiyeti beni etkiledi.gerek devletin sizin yanınızda olması gerek sizin kaygılarınızı paylaşması beraberliğe dayalı bir öncülük rolünü oynaması Türkiye’nin kaderinde beklediğimiz bir noktadır.

Köyden siz koptunuz mu biz aç kalacağız, biz topraksız kalacağız.

Biz hafızamızdaki bütün anıları yok edeceğiz.

Bu açıdan topraktan kopmanın sizin geldiğiniz Kafkasya’yı düşünürseniz çok iyi biliyorsunuz.

Yüzlerce yıl bile geçse üzerinden o babadan, dededen kalan anılar size bir kimlik açıklaması getiriyor.

Bu açıdan bu köyde her şey var, bize düşen ise bundan sonra yapılacakların kaynak az çok demeden kaynağın doğru kullanılmasıdır. Burası için yapılan projelerin çok çabuk hayata geçmesi gerekir.

Ortak hareket ettiğiniz zaman 5 ev onaracaksak 10 ev onarırız. Sistem meselesini çarçur etmeden kullanırsak köy çok çabuk ayağa kalkar. Bir de biliyorum köyde zorluklar vardır; birbirimize dayanışmadan köy ayağa kalkmaz. Köy kahvesinde oturduğunuz zaman muhakkak köyün ileriki hedeflerini konuşun. Hamdi’nin yaptığı yanlışı, Mehmet’in saçma sapan işini konuşmaktan öte işimize konsantre olalım. Sisi de güzel buranın. Herkes buranın sisini görmeye geliyor. Bulunduğunuz yeri doğru kullandığınız zaman biz buraya çok geleceğiz. Biraz kendinizden biraz devletten isteyerek heyecanınız sonuca varacaktır. Sizin iç ve dış tanıtımlarınız da bize ait olacaktır. Bakanlığın yardımlarını küçük bulursanız yanlışa başlamış olursunuz. O bir proje yardımıdır, duyarlı mimarlarla anlaşıp olduğu kadarını yapın, sonrasına biz sahip çıkalım.

2015 yılına kadar Türkiye’nin her bir bölgesinde 100 köyü gezmeyi düşünüyoruz. Şuanda 15-20 köy gezdik. 80 köye kadar yolumuz var.

Valimiz, Kaymakamımız buradayken Kabakdağı’nı da gezdik. Projelerinizi ertelettirecek hareketler yapmayın.

İnsanlar değiştikçe zaman kaybediyoruz, yeni gelenin ısınmasını bekledikçe zaman kaybediyoruz” dedi.

Yapılacak olan proje ile ilgili bilgiler veren Turizmci Güven ÖZEL de, “Kabakdağı köyümüzde 70 adet tarihi ev var. Eko Tarım ve Eko Turizm ile ilgilide 7 yıldır süren bir projemiz var. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu projede sadece konaklama ile ilgili sorunumuz kaldı. Tarihi evlerimizi turistlerin konaklayacağı şekilde restore edersek Kabakdağı Köyünde ve Fatsa’da turizm başlamış olur. Karadeniz bölgesi ileriki yıllarda Türkiye’nin turizm bölgesi olacaktır ve Fatsa Kabakdağı Köyü de bu pastadan pay alacaktır.

Biz turizm çalışmasını 7 yıldır yapıyoruz. Bizim her şeyimiz hazır. Bununla ilgili tüm programları hazırladık ve turistlerimiz geldiğinde her şey hazır durumdadır. Biz sadece Kabakdağı turizm bölgesi olmasını istemiyoruz. Kabakdağı bir dünya mirasıdır. Aynı zamanda bir müze köyü olmasını istiyoruz. Yapılacak olan bu evlerin bu yapılarının korumasını sağlamak istiyoruz. Bize bu konuda yerel yöneticilerimiz desteklerini verdiler. Kendilerini teşekkür ediyorum” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel-siyaset Haberleri