Ordu Valisi Ali Kaban, Doğu ve Güneydoğu'dan Karadeniz Bölgesi'ne fındık toplamak amacıyla gelen mevsimlik işçilerle ilgili olarak, "Bu konudaki insan hakları ihlali, fındık göçerlerinin buraya programsız olarak gelmesinden başka bir şey değildir" dedi.
Geçen yıl fındık işçisi ve fındık göçeri konusunu çok net bir şekilde ayırdıklarını ifade eden Ordu Valisi Ali Kaban, sorunun kaynağının programsız bir şekilde bölgeye gelen fındık göçerlerinin olduğunu kaydetti. Özellikle girişimlerde bulunmalarına rağmen karaborsa sisteminin işlemesini isteyenlerin bunu reddettiğini ifade eden Vali Kaban, "Geçen yıl bizden habersiz, bize rağmen Ordu'nun dışından gelen vatandaşa, 'Gelin size iş bulalım' dediğimizde bunu reddettiler.
Özellikle gelmediler. Sorduğumuzda, 'Biz burada bir tür karaborsa oluşturmaya geliyoruz' demeye getirdiler. 'Birkaç gün işi olanlara iki katı paraya gidiyoruz. Normal bir iş bulursak o işlere razı değiliz' demeye getirdiler. Böyle bir tavra girdiler. Biz de, 'Böyle bir yerleşime kesinlikle izin veremeyiz' dedik" ifadelerini kullandı.
Ucuz bir şekilde insan hakları şampiyonluğu yapmanın kolay olduğunu, asıl kendilerinin meselenin çözümü konusunda çalıştıklarını ifade eden Vali Kaban, "Zira buralar sel bölgesidir. Geçen yıl yağışların böyle olmaması nedeniyle bunun kanıtını göremedik.
Ama bu yıl gerek Perşembe gerek Giresun ve diğer bölgelerde yaşanan sel afetleriyle birlikte bölgemizin sel açısından ne kadar hassas bir bölge olduğunu gördük. Ve bu yıl sel konusunda ciddi bir risk ortamı söz konusu. Dolayısıyla geçen yıl söylediklerimiz gerçekliğiyle karşımıza çıktı. Ucuz bir şekilde insan hakları şampiyonluğu yapmak kolay. Ama arka planında yatan sebepleri görüp bunun da çözümünün bulunması gerekiyor. Geçen yılki çalışmalarımız buna dönüktü.
Bu insanların hayvanları ile gezen göçerler olduğunu kanıtladık. Bu yıl da benzer bir ekip yerleşmek istiyor. 'Dayıbaşı' diye tabir ettiğimiz ve bu insanları getiren gruplar var. Hepsi değil ama bir kısmı bu şekilde vaatle getiriyorlar. Arkasından bu insanları sel havzalarına
bırakıp gidiyorlar. Sonra biz müdahale edeceğimiz zaman muhatap bulamıyoruz. 'Kim getirdi sizi?' diye soruyoruz.
Dayıbaşı cevabını alınca dayıbaşını bulamıyoruz. Çünkü bırakıp gitmiş. Böyle bir şey kabul edilemez. Bu kadar insanın bu kadar risk altında bırakılması bizim açımızdan kabul edilebilir bir şey değil" diye konuştu.
Doğru bildiklerinin kesinlikle arkasında duracaklarını, asıl insan hakları ihlalinin fındık göçerlerinin bu şekilde programsız gelerek burada konaklamasından başka bir şey olmadığını ifade eden Ordu Valisi Ali Kaban, "Neticede geçen yıl yaşananlardan sonra İç İşleri Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı konuyla ilgili çeşitli tarihlerde yönergeler ve genelgeler gönderdi. Ben izinde olduğum bir dönemde bu genelgeler incelenerek ilgili arkadaşlar güzel bir toplantı ve tutanak hazırlamışlar.
Bu tutanaklarda geçen 9 ana husus, aslında bakanlıklarımız gönderdiği genelgelere uygun hususlar. Burada bizim bir amacımız daha var. Çalışma ve Sosyal Bakanlığı'nın İŞKUR Müdürlüğü'nün sertifikalı işçi çalışması var. Nitelikli iş gücünün artırılması istendi bu çalışma ile. Bu yıl anlıyorum ki, tehlikeli yerlerde tehlikeli biçimde konaklamayı ancak çözebileceğiz. Ordu merkezde çok şükür bu yıl böyle bir sorun yok. Bu yıl da Fatsa'da bir olay yaşandı. Bu konuda da arkadaşlara talimat verdim. Sağlıklı bir yere
yerleştirilmesi konusunda çalışmalar yaptılar.
Böyle bir şey yok. 'Böyle bir risk ortamında, belli bir kurul dahilinde oluşturulmuş kurallara karşı bir şey yapamazsınız' diyoruz. Buna uygun davranmalarını bekliyoruz. İnsan hakları ihlali, onların gelip o şekilde yaşamalarıdır. Fındık işçileriyle bizim sorunumuz yok. Fındık işçileri daha önce koyduğumuz kurallar dahilinde gerek tarım il teşkilatı ve ziraat odası marifetiyle bağlantıları kurup çalışan insanlardır. Nerede çalışacağı belli insanlardır" şeklinde konuştu.
Geçen yıl bazı yayın organlarının fındık göçerlerini kullanarak şahsını hedef alacak haberler yapmasına sert tepki gösteren Vali Kaban, "Programlı olarak gelen fındık işçilerinin emekleri karaborsada satılmıyor. Onların bir haber malzemesi olmasına da fırsat verilmiyor. Ama sorun oluşturan kesim fındık göçeridir. Bu göçerler bizim için hiç fark etmiyor. İsterlerse memleketin batısından, isterlerse doğusundan gelsin, isterse diğer bölgelerden gelsin, aynı sıkıntıyı oluşturuyor. Genelde hayvanları ile birlikte geliyorlar. Geçen yıl kendileri için doktor, hayvanları için veteriner göndermiştik.
Ama bunu bir krize dönüştürüp arkasından da bazı hainlerin yönettiği yurt dışından idare edilen bazı kanallarda şahsımın hedef gösterileceği bir durum yok ortada. Bu insanlar da bizim insanımız. Bu insanlar da emeğiyle hakkı ile çalışan insanlar. Aralarında karaborsa iş yapmak isteyenler olacaktır. Bu da bizi hiç alakadar etmiyor. Biz sadece genel sağlık ve genel güvenlikle ilgili yerleştirmelerle ilgiliyiz. Bu açıdan bizim sıkıntımız yoktur" ifadelerini kullandı.