Kadıoğlu ; ‘çok ses tek yürek’
SES Ordu Şube Başkanı Ahmet Kadıoğlu yaptığı açıklamada; Bizler Güvencesiz-Esnek Çalıştırmaya, Taşeronlaştırmaya, Sendikasızlaştırmaya Karşı Direnenler, Mücadele Edenler Olarak yaşanan bu yıkım Sürecini Bilinç ve Dayanışmayla Donatmak Amacıyla, Ortak Taleplerimizi duyurmak İçin burada bulunuyoruz. Yine Bir Adım Daha Atıyoruz.
20 emek örgütü güvencesizleştirmeye ve taşeron sistemine karşı 3 Nisan’da Ankara’da olacaklarını açıkladılar. 13 Martta ‘çok ses tek yürek’ olmayı başaran biz Emek örgütleri, güvencesizleştirmeye ve taşeron sistemine karşı birleşik bir emek hareketi yaratmanın haklı gururuyla bir kez daha bizi yok saymaya çalışanlara sesleniyoruz.
ALANA, EYLEME ÖZGÜRLEŞMEYE!
Sermaye sınıfı krizden çıkarken krizin faturası adeta biz çıkarmışçasına davranıp biz emekçilerin sırtına yüklemeye çalışıyor. Yangın yeri giderek büyüyor. Ve biz emekçilerin yüz yılı aşkın süredir elde ettiği mevzilerimiz ve kazanımlarımız yok edilip, sermayedarlara yağmalatılıyor. Kamusal bir hizmet olması gereken başta eğitim, sağlık gibi tüm hizmetler piyasalaştırılırken, bizlerde, farklı istihdam biçimleri yaratılarak parçalanıyor, güçsüzleştirilmeye çalışıp, güvencesizleştiriliyoruz.
Birçok işkolunda, başta taşeronlaştırma olmak üzere güvencesizleştirmenin değişik biçimlerde çalıştırılıp, korkutularak, köleleştirilmeye çalışılan insanlar, bunun bir kader olmadığını bilmelidirler. Buna karşı yaptığımız haklı eylemler ve elde ettiğimiz kazanımlarımız toplumda geniş yankı uyandırmaktadır. Yaşamları parçalanan ama kaderleri birleşen bizler bir kez daha buradan ‘Güvenli İş, İnsanca Yasam için mücadele çağrısı yapıyoruz.
SÖZLEŞMELİ KÖLE OLMAYACAĞIZ!!
NE İSTİYORUZ?
- 4B, 4C, 50D, 4924, Vekiller ve buna benzer statüsünde çalışan tüm sözleşmeliler kadroya geçirilmelidir.
- 4C li çalışanların diğer çalışanlar gibi aile yardımı alması sağlanmalı, fazla mesai ücretleri ödenmeli, izin hakları kullandırılmalıdır.
- Başta eğitim ve sağlık sektörü olmak üzere sayısı yüz binleri bulan kadro açığı derhal giderilmeli, kadro bekleyen yüz binlerce genç daha fazla mağdur edilmelidir.
- Özelleştirme uygulamalarına son verilmeli, daha önceki özelleştirmeler sonucunda mağdur edilen On binlerce emekçi kadrolu olarak çalışma yaşamına kazandırılmalıdır.
- Üniversiteler piyasa endeksli sistemde bilim üretemezler. 50D li araştırma görevlileri, akademik yaşamlarının devamlılığı ve verimliliği için iş güvencesine kavuşturulmalıdır.
- Taşeron çalışanlar kurum personeli kadrosuna alınmalıdır.
- Aynı işi yapan emekçilerin eşit mali ve sosyal haklarından yararlanması sağlanmalıdır.
Şimdi; İşten atılmalara, sendikasızlaştırmaya, ücretlerin ödenmemesine, keyfi uygulamalara, angaryayla, ayrımcılığa karşı verdiğimiz mücadelelerimizi, yoksul halkın temel hizmetleri olan en başta sağlık ve eğitim olmak üzere tüm kamu hizmetlerini almak için giriştiği mücadelelerle bütünleştirmemiz ve yeni mücadele ve örgütlenme biçimleriyle tarih sahnesine çıkmamız gerekmektedir. .
YAŞASIN SINIF DAYANIŞMASI!
“KESK olarak, tüm bir hayatın güvencesizleştirilmesine, esnek çalıştırmaya, taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmaya karşı direnenler, mücadele edenler olarak, omuzlarımızın ve yüreklerimizin üzerinde yükselen bu süreci bilinçle ve dayanışmayla donatarak, ortak taleplerimizi ortaya koymak için yeni bir adım daha atıyoruz.
Güvenceli İş, Güvenceli Gelecek” şiarıyla,
3 Nisan’da Ankara’da buluşuyoruz.
’Emeğimiz Onurumuzdur’.Ona sahip çıkıp geleceğimizi karartmayacağız.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz. Yaşasın Sınıf Dayanışması" dedi