Kahraman'dan ZO'culara İnce Fırça
2015 fındık sezonuna çok az bir zaman kala fındıkla alakalı gündem de ısındı. Gündemin ilk ve en önemli maddesi tahmini rekolte. Rekolte konusu yıllardır en ciddi tartışma başlığı olmuştur. Tahmini rekolte şu ya da bu şekilde yeni sezon fiyatları için bir karine oluşturmaktadır ve fındık da bir ticari emtia olduğuna göre, esas argüman fiyattır. Yani, fiyata etki edecek her konu tartışma konusu olacaktır. Bu hassasiyet gözetilerek, tüm tarafların mutabık kalacağı yöntemlerle rekolte tespit edilebilmesi tek çözüm olacaktır.
Esasında rekolte tespiti 2006 sezonundan itibaren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın uhdesine bırakılmıştır. Bakanlığa bağlı İl Müdürlükleri koordinatörlüğünde Ticaret Borsaları, Üniversitelerin Ziraat Fakülteleri, İhracatçı Birlikleri, Ticaret ve Sanayi Odaları, Ziraat Odaları, Fiskobirlik, Fındık Araştırma Enstitüsü gibi sektördeki tüm kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan “Rekolte Tespit Komisyonu” tarafından yapılan çalışmalar neticesinde tahmini rekolte tespit edilmekte, tutanağa bağlanmakta ve komisyon üyelerine imzalanıp kamuoyuna açıklanmaktadır.
Eşiğinde bulunduğumuz sezon öncesinde söz konusu komisyon tarafından 680 bin ton rekolte tahmini yapılırken, İhracatçı kesimi 733 bin ton rakamını ifade etmektedir. Üretici temsilcisi Ziraat Odalarının tahminiyse 590 bin Tondur. Tahminlerde farklılık olsa da fındık sektöründe yaygın bir söylem vardır “fındık çuvala girmeden ne kadar olduğunu bilmek mümkün değildir” şeklinde.
Kurum ve kuruluşların bu türden tahmin ya da ön gürlerinin olmasını anlıyoruz ancak bu ön görüleri polemik konusu yapıp da sektörün ahengini bozacak ve tarafları birbirlerine karşı kutuplaştıracak bir noktaya gelinmemeli diye düşünüyoruz. Kurum ve kuruluşlarının birbirlerini hedef almalarının ve zehir zemberek açıklamalar yapmalarının ve hatta hedef göstermelerinin kimseye faydası olmadığı gibi, geçmişteki örnekleriyle sabit olduğu üzere; zararı sektörün tamamınadır. Bu türden yaklaşımlar, iş birliği ve birlikte üretme kültürünü ortadan kaldırmakta kurum ve kuruluşları sadece “savunma” yapmak zorunda bırakmaktadır. Bu “kolaycı” ve “yıpratıcı” alışkanlıktan vazgeçmek zorundayız.
2014 sezonu, her yönüyle farklı ve özeldi. Malumunuz olduğu üzere mart ayında meydana gelen zirai don nedeniyle ürünümüz yok oldu ve arzdaki bu keskin daralmaya bağlı olarak fındık fiyatı da tarihi rekor kırdı. Borsamız tabelasında 20 TL’yi gören fındıktan ihracatta da gelir anlamında rekor kırdık.
411 bin ton olarak ortaya konulan rekolte, sezonun geride kalan 9 ayında bölgedeki 14 Ticaret Borsası ile İstanbul Ticaret Borsası kayıtlarına göre 475 bin ton olarak işlem görmüştür. Ziraat Odaları 370 bin ton olarak, İhracatçılar 500 bin ton ve Fiskobirlik 430 bin ton olarak tahmin etmişti. .2014 sezonu fındık için İhracat gelirimiz de yaklaşık 2,5 milyar dolar olmuştur. Bu sezon 3 milyar dolar seviyelerini zorlayacak olan ihracat geliri elbette önemli bir donedir. Ancak genel itibariyle ele aldığımızda başta üreticilerimiz olmak üzere, tüccar, fabrikacı, sanayici ve ihracatçılarımız için zor ve risklerle dolu bir sezon olmuştur. Temennimiz o ki; Allah, bu türden afetleri yaşatmasın.
2015 ve gelecek sezonlar için -geçmişte olduğu gibi bu gün de- yenilikçi ve haksız rekabeti ortadan kaldıracak, aleniyet ilkesinin ön plana çıkacağı, sorumlu borsacılık anlayışımızı daha da kurumsallaşarak devamı için çalışıyoruz.
Fındık sektöründe sayısız sorun vardır ve her biri de oldukça çetindir. Fındık sektöründe üretimden ihracata kadar bir “sistemsizlik” halinin hâkimiyetini tüm kesimler kabul edecektir. O halde, sistem kuracak çabalar içinde olmak gerekmektedir.
OTB olarak fındık sektöründe sistem oluşturacak hiçbir gayretin dışında kalmadığımız gibi sistem kurma çabasında olanlara da köstek olmamız gibi bir durum söz konusu olamaz. En küçük bir fikrimizi bile hemen paydaşlarımızla paylaşmak gibi bir vizyona sahip olduğumuz, tüm kesimlerce malumdur. Bu anlamda, fındık sektörünün yararına olan ve bir sistem kurma gayreti içeren ve bize sunulmuş olan hiçbir projeye, öneriye kayıtsız kalmadık.
Fındık sektörünün göbeğindeki kurumlardan biri olduğumuz gerçeğinin farkında olarak sorumlu davranıp her türden polemiğin dışında kaldık, kalacağız ve işimize bakacağız.
OTB olarak KOSGEB, DOKA, Ekonomi Bakanlığı gibi kurumlar ve kuruluşlar nezdinde, sunduğumuz ve takip aşamasındaki projelerimizle, çağdaş borsacılık anlayışı içinde fındık sektöründe bir sistem oluşturma çabasındayız. Ancak, gemiyi tam rotasına oturtmadan ayakları yere basmayan ve safi laf olsun diye çıkıp da bir şeyler söylemek, yazıp çizmek çok da anlamlı değildir.
OTB, dün olduğu üzere bu gün de sorumlu ve bilinçli davranmakta, yasaların kedisine tevdi ettiği görevleri, yasalar çerçevesinde yerine getirmektedir. Elimizdeki kaynaklar kamu kaynağıdır ve bu kaynakları doğru zamanda doğru yerde kullanmak boynumuzun borcudur.
Bu vesileyle 2015 sezonunun başta tüm üreticilerimize, üyelerimiz; tüccar, fabrikacı, sanayici ve ihracatçılarımıza, ilimize ve ülkemize bereket getirmesini diliyoruz, dedi