Gelelim sonuca:
Ortada karışık işler var.
İyi niyetlerle kötü niyetlerin at başı yarıştığı olaylar dizisi ile karşı karşıyayız. Onun için duygular da karışık.
Temenniye gelelim:
Demokratik tepki geleneği demokrasinin olmazsa olmazıdır.
Onu geliştirelim.
Ama hedef coğrafyada bulunan ve kendisi de hedef olan ülkemizde birilerinin ameliyat yapmasına da asla fırsat vermeyelim.
KARIŞIK DUYGULAR, KARIŞIK İŞLER….
28 Mayıs’tan bu yana Türkiye’de dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor.İstanbul Taksim’de Gezi Parkı’nda ve çevresinde yapılmak istenen yeni düzenlemeye tepki olarak başlayan eylemler bir anda ülke geneline yayıldı ve iktidara,hatta özellikle başbakan Erdoğan aleyhine eylemlere dönüştü.
Hiç şüphesiz bu eylemler ile ilgili olarak söylenecek çok şey vardır.Ama biz bu çokların arasında dikkat çekici olması gerekenleri özetleyelim isterseniz.
Tespit 1 :Bu eylemler her ne kadar çevre duyarlılığı eksenli olarak başlamışsa da ilk birkaç gün sonra tamamen yüz değiştirmiş ve bir siyasal ve sosyal duruşa dönüşmüştür. Artık hedef salt çevre duyarlılığı değil iktidardır ve özellikle başbakan Erdoğan’dır Sayın Erdoğan. Meclis’te bulunan muhalefet dışında siyasal partilerden bağımsız yeni bir toplumsal muhalefetle karşı karşıyadır.
Tespit 2 :Bu eylemler siyasal muhalefetin toplumun çoğunluğunu etkileme gücünün yetersizliğini ve mevcut siyasal yapının toplumun ve toplumsal duyarlılıkların gerisinde kaldığını bir kere daha göstermiştir.Nitekim eylemcilerin büyük çoğunluğu,siyasal partilere yakınlığı bulunmayan,çoğu şehirli,entelektüel birikimi olan ve bir yerlere eyvallahı olmayan tiplerdir.
Tespit 3 :Bu eylemler klasik kitle iletişim araçlarını kontrol altında tutarak toplumu kontrol altında tutma devrinin artık sona erdiğini yani basını ve TV'leri kontrol altında tutarak toplumu kontrol altında tutma hesaplarının artık bir işe yaramadığını ortaya koymuştur. Kısacası Twitter ve Facebook başta olmak üzere teknolojinin yeni imkanları klasik teoriyi yerle bir etmiştir.
Tespit 4 :Bu eylemler,mevcut iktidarın geniş halk desteğine ve bir çok başarılı icraatına rağmen toplumun geri kalan kesimlerin de yoğun bir karşıtlık ve tepki psikolojisinin oluştuğu,iktidarın hükümet ediş biçiminden başbakanın keskin üslubuna,gittikçe artan otoriterleşmeye ve tek adamlık gösterilerine kadar bir çok etkenin katkısıyla toplumun diğer kesimlerinde patlamaya hazır bir tepki psikolojisinin oluştuğunu,siyasal muhalefetin yetersizliğinin bunu daha da tetiklediği gerçeğini açıkça ortaya koymuştur.
Tespit 5 :Kurtlar her zaman dumanlı havayı severler.Ortaya çıkan bu toplumsal muhalefet,iç ve dış bir çok çevreyi iştahlandırmıştır.Durumdan fayda çıkarmaya çalışan marjinal guruplar başta olmak üzere bir kısım iç çevrelerle Türkiye üzerine hesabı olan çok sayıda dış çevre derhal devreye girmiş ve bu gelişmelerden kendilerine fayda çıkarma çabasına girişmişlerdir.ABD ve AB yetkilileri başta olmak üzere bir çok yabancı çevrenin Hüsnü Mübarek’e,Esad’a yaptıkları telkinlerin benzerlerini Erdoğan’a yapmaya başlamaları üzerinde dikkatle durulmalıdır.
Tespit 6 : Büyük devletlerle ilişkiler ayı ile çuvala girmeye benzer sözü gerçekliğini bir kere daha göstermiştir.Anlaşılan odur ki iktidarın ve özellikle sayın Erdoğan’ın başta ABD ve AB olmak üzere düne kadar müttefik olduğu çevrelerle arasında eski muhabbet yoktur.Bu çevrelerin düne kadar el üstünde tuttukları Erdoğan’ı diktatör ve sultan gibi ifadelerle eleştirmeleri üzerinde durulması gereken önemli hususlardır.
Tespit 7 :Hükümet ve bürokrasi süreci iyi yönetememiştir.Yumuşak metotlarla karşılanabilecek tepkiler yer yer polisin orantısız güç kullanması ve hoş olmayan görüntüler sebebiyle istenmeyen sonuçların meydana gelmesine yol açmıştır.
Tespit 8 :Kime hizmet ettiği belli olmayan provokatör guruplar yine devreye girmiş ve toplumun önemli bir kısmının özlediği eli ayağı düzgün,demokratik tepki geleneğinin yerleşmesine yine fırsat vermemişlerdir.
Gelelim sonuca:
Ortada karışık işler var.
İyi niyetlerle kötü niyetlerin at başı yarıştığı olaylar dizisi ile karşı karşıyayız. Onun için duygular da karışık.
Temenniye gelelim:
Demokratik tepki geleneği demokrasinin olmazsa olmazıdır.
Onu geliştirelim.
Ama hedef coğrafyada bulunan ve kendisi de hedef olan ülkemizde birilerinin ameliyat yapmasına da asla fırsat vermeyelim.
http://www.orduhayatgazetesi.com/author_article_detail.php?article_id=2122