Kent ve Simgeleri
Bir kenti anlatmanın en kestirme ve etkili yöntemi simgelerdir. Simgeler doğru tespit edilebildiği takdirde kentin karakteri de doğru yansıtılmış olacaktır. Bu yüzden simge seçimleri gelişigüzel olmaktan öte bir birikim gerektiren ve üzerinde uzlaşı olması gereken bir husustur.
Kentlerin diğerlerinden farklı olarak sahip oldukları değerlerin her biri aslında birer simgedir. Önemli olan bunlardan hangilerinin öne çıkarılacağı meselesidir.
Bugün birçok kent öne çıkan simgeleriyle özdeşleşmiş vaziyettedir. Mesela; Sultanahmet Cami, İstanbul Üniversitesi giriş kapısı ve Boğaz Köprüsü İstanbul"un, Mevlana Konya"nın, Nemrut Dağı Adıyaman"ın, Balıklı Göl Urfa"nın, dinlere ait semboller Hatay"ın, Çay Rize"nin; Eyfel Kulesi Paris"in, Özgürlük Anıtı Nevyork"un simgeleri olarak öne çıkmış ve bu kentlerle özdeşleşmiştir. Bu haliyle bakıldığı zaman simgeler ait olduğu kentin var oluş nedenlerinin serüvenlerini ifade eden seçimler olarak durmaktadır. Ancak doğru seçilmiş simgelerin yanında kenti ifade etmediği düşünülen bazı simgeler de zamanla tartışma konusu olmakta ve değiştirilmeye çalışılmaktadır. Ankara"da olduğu gibi.
Bu açıdan Ordu"yu değerlendirecek olursak, ilk başta birçoğumuzun aklına Boztepe gelecektir. Daha sonrasında ise fındık, deniz, yaylalar, Paşaoğlu Konağı, Taşbaşı eski kilise ve Yason Burnu gelmektedir. Bu sıralama değişebilir ama bugüne kadar ortaya konan tanıtım dokümanlarının öne çıkardığı bu simgeler hafızalara bu şekilde kazınmıştır.
Nitekim 2008 yılında tescil edilmiş olan O2"li logomuz da denizle yaylanın vurgulanması amacıyla ortaya konmuştur. Yani temiz hava vurgulanmaktadır. Bu durum Ordu"nun bir farklılığı mıdır? Tartışılabilir. Ama sonuçta iyi niyetlerle ortaya konmuş bir çalışmadır.
Biz inanıyoruz ki her Ordulu bu kenti doğru tanıtabilmek için elinden geleni yapmaktadır. Özellikle gençlerimiz internet ortamında bu konuda müthiş bir çaba harcamaktadır. Ancak tanıtımlarda öne çıkan simgelere baktığımızda bunların Ordu"yu anlatmakta yetersiz kaldığı da görülmektedir. Bunun nedeni ise bu faaliyetlere kaynaklık edebilecek ilgililerce hazırlanan tanıtım amaçlı dokümanlarda, Ordu"ya ait değerlerin sistemli ve yeterli düzeyde ortaya konulamamasıdır.
Halbuki Ordu ili, tarihi ve kültürel değerlerinin yanında yetiştirdiği insan ve fiziki özellikleri bakımından zengindir. Kendine has birçok özelliği vardır.
Mesela: Karadeniz"in Türkleştirilmesini gerçekleştirilen Hacı Emiroğlu Beyliği"nin merkezi önce Mesudiye Kaleköy daha sonra Eskipazar"dır. Bundan dolayı bu topraklar Beylik merkezi Saray anlamına gelen Ordu adını almıştır.
Yine Mesudiye Esatlı köyünde Prof. Dr Necati Demir tarafından bulunan ve okunan Türk Runik Harfleriyle yazılmış yazıt tarih olarak Orhun Yazıtlarından daha eski bir tarihe aittir. Burada yeri gelmişken söyleyelim. Ordu ilinin fethedilmesini gerçekleştiren Hacı Emiroğlu Süleyman Bey"in yeni nesillere tanıtılması amacıyla Ordu"da uygun bir yere heykelinin dikilmesine yönelik Prof. Necati Demir"in birçok gayreti olmuş hatta bu heykelin bütün tasarımları da kendisi tarafından gerçekleştirilmiştir. Ancak her nedense bu heykelin dikilmesi henüz gerçekleşmemiştir.
Bunun yanında Tıfli, Fitnat Hanım, Yusuf Ziya Ortaç, Yekta Kara Mustafa gibi şairlerimiz, köyde gazete çıkaran Bilal Köyden ve Milli Mücadele"ye verdiği destekten dolayı ülke çapında ses getiren ve bundan dolayı Güneş adlı gazetesi kapatılan İsmail Hakkı Garipoğlu gibi gazetecilerimiz vardır. En zor günlerde Ordu"da Kuva-yı Milliye"nin temsilciliğini yapmış Cüce Mustafa Bey vardır.
Bir zamanlar Rüşdiye Mektebi dahi olan ve yazları bütün hükümet dairelerinin taşındığı Çambaşı gibi bir yaylası vardır. Tarihin her devrinde eşsiz bir liman olarak adı geçen Perşembe (Vona) limanı gibi bir limanı vardır. Mesudiye Kalesi, Gölköy Kalesi ve Bozukkale gibi kaleleri vardır. Kemer Köprü ve Çatalkaya Köprüsü gibi köprüleri vardır. Yalı (Aziziye), Hamidiye, Atik İbrahim Paşa gibi camileri vardır. Soğuksu, Yusuf Ağa, Oluklu gibi çeşmeleri vardır.
Ve tabiî ki, Boztepe"si, Taşbaşı"sı, Yason"u, fındığı, mısırı, dastarı, kilimi, sakarcası, kirmiti, yağlısı, turşuları, kaldiriği, kabalağı, Mart Dokuzu, Mayıs Yedisi vardır. Ve her şeyden önemlisi birçok kaynakta kendisinden övgüyle bahsedilen insanı vardır.
İşte bütün mesele bunlar gibi daha nice değerlerimizi ortaya koyarak sunabilmektir. O zaman Ordu"yu doğru temsil edebilecek simgelerimiz de kendiliğinden oluşacaktır.