657 Değişiklik Tasarısına Karşı 15-16 Haziran Ruhuyla Direneceğiz!
KESK Dönem Sözcüsü SES Ordu Şube Başkanı Mecit TANRIVERDİ Yaptığı açıklamada; Bugün siyasi iktidarın 657 sayılı yasada yapmayı planladığı değişikliğe karşı itirazımızı dile getiriyoruz. 657 sayılı yapılacak değişiklik tasarısına kökten itiraz ediyoruz.
Siyasi iktidarın kamu emekçilerinin temsilcilerine sormadan, danışmadan kamuoyundan kaçırarak kapalı kapılar ardında, “ben yaparım, olur” anlayışıyla gündeme getirdiği sinsi bir tasarıyla karşı karşıyayız. Tasarı açıklandığında, kamuoyundan ve kamu emekçilerinden neden gizlendiği de ortaya çıkmıştır.
Çünkü bu tasarı kamu emekçilerinin ekmeğiyle oynamayı, kamu emekçilerini kapıkulu yapmayı, kamu emekçilerinin iş güvencelerini ellerinden almayı amaçlamaktadır. Çünkü bu tasarı kamu yönetimini toplumsal fayda ekseninde değil, sermaye etkinliği ekseninde yeniden kurmayı amaçlamaktadır.
Kamu emekçilerinin bu tasarıyı kabul etmesi, iş güvencelerine yönelik bu açık kastı sineye çekmesi mümkün değildir.
Tasarı, kamu emekçilerinin iş güvencesine saldırmaktadır. Getirdiği disiplin uygulamaları ile kamu emekçilerinin kaderini amirlerin subjektif, tek yanlı değerlendirmelerine teslim etmektedir. Tasarı zaten olumsuz ve hiyerarşik olan kamuda çalışma düzenini daha da hiyerarşik, ast-üst ilişkilerine tabi bir düzen haline getirecektir. Ayrıca bu düzenleme kamu emekçilerinin amirlerin hukuka aykırı olan emirlerine uymama yönündeki Anayasal haklarına da aykırıdır.
Tasarı kamu emekçilerinin esnek çalışma düzenine geçmesini hedeflemektedir. Türkiye’de emekçiler iki yıldır mevcut esnek çalışma modeli olan 4B, 4C ile mücadele ediyor; TEKEL direnişi ve 1 Mayıs’ta güvencesizliğe karşı mücadeleyi yükseltiyor. Hükümetin yanıtı tüm kamu emekçilerini 4B, 4C gibi esnek çalışma modellerine göre çalıştıracak bu taslak oluyor.
Değişiklikte yer alan kamuoyunda özel sektörden CEO transferi yapılabilmesi olarak bilinen özel sektör yöneticilerinin kamu kurumlarına idareci olarak atanması konusu çok önemli sakıncalar içermektedir. Özel sektörde başarılı olmak için yöneticilerin işletmeleri kâra geçirmeleri gereklidir. Başarı vasıfları “kârlılık” olan yöneticilerin bu vasıfları ile kamu hizmetlerinin “sosyal, objektif” nitelikleri arasında büyük bir çelişki vardır. Özel sektörden yönetici transferi kamu kurumlarını ticarethane olarak gören bir zihniyetin ürünüdür. Kamu kurumları şirket, yurttaşlar müşteri değildir.
Tasarı sicil sistemini kaldırmayı yerine memur bilgi sistemini getirmeyi öngörüyor. Mevcut sicil sisteminin bazı olumsuzlukları olmakla birlikte, buradaki eksikliklerin düzeltilmesi yerine kamu görevlileri arasında çalışma barışını bozacak ve tamamen idarecinin insiyatifi ile yandaş memur yaratmayı hedefleyen başarı ve ödül sistemi getirilmektedir.
Avrupa Konseyi ve uluslararası sözleşmelerin gereği olarak getirilmesi zorunlu kimi haklar ve iyileştirmeler mevcut tasarıda 4/B ve 4/C’ lileri kapsam dışında tutmaktadır.
Tasarı ebeveynlik haklarıyla ilgili olumlu değişiklikler içermekle birlikte kamu emekçilerinin en temel talebi olan doğum sonrası ücretli iznin süresini arttırmamıştır. 8 hafta olan bu iznin en az 16 hafta olması gerekmektedir. Ayrıca ücretsiz izinle ilgili maddeye bu sürelerde her türlü özlük ve emeklilik haklarının korunacağı hükmü getirilmelidir. Kreş hakkının devletçe üstlenilmesi yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Tasarı bu haliyle toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermekten uzaktır.
Tasarıda öngörülen sendika üyesi olan kamu emekçilerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda 4 defa toplam 122 Liralık toplu görüşme ödeneği verilmesi yandaş sendika yaratmayı amaçlamaktadır. Ayrıca bilindiği gibi toplu görüşme ödeneği uzun zamandır bazı sendikalar tarafından her fırsatta talep edilmektedir. Özellikle AKP iktidarı döneminde % 900’lere varan üye artışlarıyla şişirilen bir konfederasyonun bu talebinin tasarıda yer alması diğer konfederasyonlardan gizlenen tasarının bu konfederasyonla paylaşılmış olduğu kuşkusunu doğurmaktadır.
KESK olarak 2 milyonu aşan kamu emekçisinin sesi olma iddiasındayız; kamu emekçileri hareketini biz yarattık, memur, kapıkulu kavramlarına karşı bugün onur duyduğumuz kamu emekçisi kavramını biz inşa ettik; KESK gerçek sendikadır, gücünü emekçilerden alır, KESK’in yönünü emekçiler belirler.
Bugün 15 Haziran, 15-16 Haziran direnişinin 40. yıldönümü. Türkiye emekçileri için çok önemli bir gün. KESK olarak 15-16 Haziranların ruhunu taşıyoruz. Haklarımız için, özgür demokratik bir ülkede barış içinde yaşama özlemimiz adına bu tasarıya direneceğiz.
İşsizliğe, güvencesizliğe, örgütsüzlüğe boyun eğmeyeceğiz!
Siyasi iktidarın emek karşıtı politikalarını sineye çekmeyeceğiz!
Bütün emekçileri, kamu emekçilerini, emek dostlarını, diğer konfederasyonları bu mücadeleye davet ediyoruz!
Bütün kamu emekçilerini iş güvencelerini ellerinden almaya çalışan, kamu emekçisini kapıkulu yapmaya çalışan, geleceklerini karartan bu tasarıya karşı gerçek mücadele örgütlerini KESK’te güçlerini birleştirmeye çağırıyoruz.
Bu tasarı hemen geri çekilmelidir. Kamu emekçileri grevli toplu sözleşme haklarının hayata geçirilmesi konusunda geri adım atmayacaklardır.
Siyasi iktidar kamu emekçilerinin mevcut haklarını elinden almaya yönelik tasarıyı geri çekmeli, toplu sözleşme masasına oturacağını açıklamalıdır.
Yaşasın emek, barış ve demokrasi mücadelemiz! dedi