KEŞKE OLSAYDI!
Keşke olsaydı!
Teleferik: Kent Cinayeti adlı yazısında Nevzat Akata sorununu dile getirirken, yorumcularımızdan biri diyor ki;
-Ordu’da mimar yok.
Evet, çok haklısınız. Maalesef Ordu da mimar yok. Olsaydı zaten İlk Adım Anıtı’nı şehir dışındaki mimara çizdirmezlerdi. O anıt yapıldıktan uzun zaman sonra şeklinin ne olduğu ortaya çıkarıldı. Uzun uğraşlar verilerek!
Ne hikmetse mimar yokken teknikerleri de işsiz bırakıyorlar. Çalışmaktan gocunmuyorum ama mesleğimde çalışamadıktan sonra ben ne yapayım elimdeki diplomayı?
Okul bitmeden önce bize yetkilerimiz söylendi.
-Proje çizebiliriz.
-İmza yetkimiz var.
-Uygulama yapabiliriz.
Biz bunları yapabiliyorken keşke bir işimiz olsaydı! Betonarme yaşama geçiş evremizde biraz estetiği düşünen insanlarımız mevcut olabilseydi de, göz sağlığımız bozulmak zorunda kalmasaydı.
Keşke olsaydı!
Ama nerde bizde o düşünce? Çıkar çalışmaları hızla ilerlerken tarih falan hepsini geride bırakıyoruz.
İlerleyen tarihlerde diyeceğimiz de belli;
-Keşke zamanında durdurulsaydı da tarihimiz tarih olmasaydı…
Başa gelen çekilecek gibi görülüyor. Ziraat Bankası’nın önündeki havuz birilerinin canını sıkmış olacak ki teleferik ayağı gözüne daha estetik gelmiş.
Hadi diyelim Ordu da mimar yok!
Belediyemizin bünyesinde çalıştırabileceği teknikerleri de mi yok? Tabi bizim başvurularımıza iki yıl sonra cevap gelirse, ne bekleyebiliriz ki?
Hiç!
Koca bir hiç beklenir artık. Sonra da vah para etmeyecek haberleri ola…
CANAN YÜCEL