Kim bu efsane İstanbul İl Başkanı Gürsel?

Gürsel Tekin'in isminin CHP'nin yeni lider adayları arasında geçmesi, şimdilerde en çok -tüm aday adayları açısından olduğu gibi- parti içi dengelerle veya medyada sayıları hızla artış gösteren anket ve araştırma sonuçlarının işaret ettiği üzere kamuoyunu

CHP genel başkanlığında boşalan koltuk için onlarca isim gündeme geliyor. Bunlardan bir tanesi de "efsane" İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin. Tekin, CHP'de çarşaf açılımının mimarı...

Kim bu efsane İstanbul İl Başkanı Gürsel?

 

Deniz Baykal'ın Vakit'in yayımladığı video görüntülerinin ardından CHP Genel Başkanlığı'ndan istifasıyla başlayan, 22-23 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan partikurultayına kadar sürecek olan CHP'de yeni lider arayışı, siyasi gündemin diğer başlıklarını gölgede bırakan bir hacme ulaştı.

Baykal'ın yeniden aday olmaması veya bir isme işaret etmemesi ve parti içi grupların bir dengeye ulaşamaması durumunda kurultayda 15'e yakın genel başkan adayının ortaya çıkabileceği söylenirken, bir yandan da ibrenin aday olmayacağını açıklayan CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’na döndüğü değerlendirmeleri yapılıyor. Aday adayları arasında giderek daha fazla telaffuz edilmeye başlanan bir diğer ismin ise CHP'nin "efsane" İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin olduğu gözleniyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu'nunsağ kolu haline gelen ve CHP Kurultayı'nın bin 252 olan delege sayısının 280'ini elinde bulunduran İstanbul örgütünün başkanı olan Gürsel Tekin'in, aday olarak çıkarılması durumunda Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceği belirtilirken, kendi adaylığı hakkında ise şimdilik ketum davrandığı görülüyor.

Gürsel Tekin üzerine senaryolar 
Gürsel Tekin'in isminin CHP'nin yeni lider adayları arasında geçmesi, şimdilerde en çok -tüm aday adayları açısından olduğu gibi- parti içi dengelerle veya medyada sayıları hızla artış gösteren anket ve araştırma sonuçlarının işaret ettiği üzere kamuoyunun tercihleri ile açıklanırken, ilginç bir senaryo da Star yazarı Ergun Babahan'dan geldi.

Babahan, dünkü yazısında, Deniz Baykal'a yönelik kaset skandalının asıl hedefininAKP ve Başbakan Tayyip Erdoğan olduğunu öne sürerken, Baykal'ın CHP'den uzaklaştırılarak yerine Gürsel Tekin'in getirilmesinin planlandığını iddia etti. Babahan, böylece CHP'nin BDP ile ittifaka giderek AKP'nin tek başına iktidarı ya da Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğu sağlamasının engellenmek istendiğini ifadeetti.

Gürsel Tekin nasıl parlamıştı? 
Hakkında, AKP'nin tek başına iktidar olmasının önüne geçebilecek bir planın parçası olacağı iddiasında bulunulan Gürsel Tekin'in yıldızı, CHP'nin 29 Mart 2009yerel seçimlerinde AKP'den geri almak için enerjisinin büyük bölümünü ayırdığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüttüğü seçim çalışması sürecinde parlamıştı.

Gürsel Tekin, yine bu dönemde gündeme gelen "Çarşaf Açılım"ının da mimarı olarak çok tartışılmıştı.

"Efsane" Gürsel Tekin... 
Gürsel Tekin, Deniz Baykal'ın teklifi üzerine 2007 yılında CHP İstanbul İl Başkanlığı'na gelir gelmez dile getirdiği bir iddiayla dikkatleri üzerine çekmişti: "İstanbul’u yeniden kazanacağız."

İl Başkanı olduktan sonra basının dikkatini üzerine çeken Tekin, bir "motivasyon" ustası olduğunu, göreve gelir gelmez gerçekleştirdiği ilk icraatlarından birini örnek göstererek şöyle anlatıyordu: "Anıtkabir’de partinin kuruluş yıldönümü etkinliğini yapacağız, 'İstanbul’dan 20 bin kişiyle geleceğiz' dedim. Kimse inanmadı. Kağıt üzerinde 100 bin üye var ama yöneticiler iki ilçeye bir otobüs istiyorlardı. Sonuçta, otobüsler yetmedi. İşte bana inanmaya başladıkları gün galiba o gündür."

Tekin'in bir diğer "motivasyon" hamlesi ise 29 Mart yerel seçimleri günü, açılan sandıklarda AKP'nin önde gittiği görülürken, çeşitli televizyon kanallarına çıkıp, "İstanbul'u biz kazandık" demesiydi. Oy sayımında "sorun" olduğu, CHP'nin aslında seçimi kazandığı iddiasıyla ilgili olarak başta, "bizim verilerimizle bunlar uymadı. Bu yüzden herkesten özür diliyorum" açıklaması yapan Tekin, sonradan da CHP'nin kazanamayacağını bildiği halde, partilileri sandıklara sahip çıkmaları, oy sayımında dikkatli olmaları için "motive etmek" amacıyla böyle davrandığını söylüyordu.

"CHP'nin Tayyip'i" yakıştırması... 
"Entel gevezeliklere zerre kadar prim vermeyen, yapmacıksız bir varoş sevgisiyle gözleri parlayan, partisine 'bir oy' fazla kazandırmak için çırpınan bir adam..."

Gürsel Tekin'in çalışmalarını yakından görme fırsatı bulanlardan biri olan Ahmet Hakan'ın bu tanımı burada kalmıyor, başkalarının da daha önce dile getirdiği gibi, Tekin'e "CHP'nin Tayyip'i" yakıştırması yapıyordu.

Refah Partisi'nin İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde, "partisine bir oy daha kazandırmak için çırpınıp duran", "genelev kadınlarından oy isteyen, Bağdat Caddesi’nde alaycı bakışlar altında parti çalışması yapan, barlar sokağı sakinlerinin gönlünü kazanmaya çalışan, varoşlardan çıkmayan" TayyipErdoğan'ın, partisine"açılım" üstüne "açılım" yaptığını hatırlatan Hakan, bir diğer "açılım"cı Tekin'in siyasi geleceğini parlak bulanlar arasında yer alıyordu.

CHP'nin "Çarşaf Açılımı"nın mimarı 
29 Mart 2009 yerel seçimleri öncesinde CHP'nin çok tartışma yaratan "Çarşaf Açılımı"nın mucidi de Gürsel Tekin'di. CHP'nin üyelerinde olduğu kadar seçmen tabanında da ciddi tepkilere yol açan "Çarşaf Açılımı"nın mimarlarından Tekin, bu "açılım"ın partiye ne kadar üye ve oy kazandırdığını büyük bir gururla dile getirirken, Mersin'deki bir etkinlikte CHP üyesi kadınlar çarşaf yırtma gösterisi yaptıkları için parti disiplin kuruluna sevk ediliyor ve ihraç kararı ile karşı karşıya kalıyordu.

AKP gericiliğine lafı yok 
Tekin ise, Zaman'a verdiği bir demeçte, "slogan atıyorlar: 'Bilmem neyin imamı kaça sattın vatanı?'... Ötekileştirerek nereye varacaksın? Mersin'de çarşaf yırtılması da yanlış oldu. Bu coğrafyada üç bin yıldır çarşaf var. Yaşam biçimlerine saygı duyacağız. Çarşaf açılımı başarılı olmuştu. Rozet takılanlar istifa etmedi. Sadece Eyüp’te aday olamayan biri tepki gösterdi. Ablam da başörtülü. KadıköyBelediyesi'nde tek türbanlı vardı, benim yanımdaydı. 10 yıl çalıştı. Onlar türbanı siyasallaştırılınca bizimkiler de siyaseti onun üzerine kurdu. O da yanlış, bu da" demişti.

Zaman gazetesine konuşan Gürsel Tekin, laiklik anlayışının şeriatçılık tehlikesi anlayışını yarattığını savunarak, "laiklik tartışması yok toplumun gündeminde. Şeriat gelecek, komünizm gelecek... Hep bu korkularla büyütüldük" demiş, CHP'nin "Çarşaf Açılımı"nın merkezi olan İstanbul'da yaratılan CHP modeliniTürkiye'ye uygulayacaklarını belirterek, "kesinlikle uygulamak zorundayız. Aksi takdirde önümüzdeki dönemde siyaset boşluğu kabul etmez. Ciddi sıkıntılar da olur" açıklamasında bulunmuştu.

CHP öncesi "gençlik maceraları" 
Gürsel Tekin, bir gazeteye verdiği röportajda, CHP'de İstanbul İl Başkanı olana dek nasıl bir siyasi yol izlediğini şu sözlerle özetliyordu: "Gençlik yıllarımızda farklı bir sol anlayış içerisindeydik. Dev-Yol çizgisindeydim. İlk katıldığım eylem, Kars’ta düzenlenen Filistin mitingiydi... Solculuk Göle’de ortaokuldayken başladı. Yazlarıorman işletmesinde çalışırdım. Orman işletmesi büyük kesim yapıyor, yerine fidan dikmiyordu. İçimiz yanıyordu bu kıyıma. Beş arkadaş, kamyonlar geçemesin diye yolu kazdık. Kamyonlar kaldı, muhtar jandarmaya haber verdi. Gözaltına alındık,dayak da yedik. O muhtar yıllar sonra “Ne kadar haklıymışsınız” dedi ama iş işten geçmişti."

Siyaset-ticaret-futbol... 
Gürsel Tekin, siyaset ve ticaret birlikteliğinin örneklerinden biri... Türkiye'de siyasetin "iş çevreleri"yle sıcak temas içinde olması gerektiği safsatasının da sürdürücülerinden...

"Ticaret de devam etti. Kafeden sonra petrol işine başladım. Ciddi bir petrolcü oldum. PÜİS’te (Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası) aktiftim. Oğlum Ulaş yetişti, petrol işine o devam ediyor. Benzin istasyonumuz Antalya’da. Ağırlıklı olarak dağıtımdır bizimki. Sanayi kuruluşları, fabrikalara yakıt veriyoruz. Siyaset, benim için hep ticaretin önüne geçti. Yoksa başka boyutta olurdum."

Futbolu sevmediğini, maçlara da gitmediğini söyleyen Tekin, futbol çevrelerinin desteğini gözardı edemediği için Beşiktaş Kongre üyesi olduğunu belirtmeden de geçemiyor.

"Deniz Baykal'ı Başbakan yapmak görevimiz..." 
Deniz Baykal'a yakınlığını her fırsatta vurgulamaktan geri kalmayan Gürsel Tekin, siyasi geçmişinden söz ettiği bir röportajda da, "SHP’de sol kanattaydım. SHP ve CHP’nin birleşmesinden sonra bir ayrışma oldu, ben Deniz Baykal'la yürüdüm. CHP, 1999’da barajın altında kalınca Deniz Bey hak etmediği bir süreçle karşı karşıya kaldı. Düşünün, yolsuzluk ve talan sisteminin karşısında duruş sergileyen bir insan barajın altında kalıyor! Ne kadar acı! Genel başkanlıktan ayrıldıktan sonra Deniz Bey’i haftanın üç dört günü aradım. Hala içim yanıyor. Suç işlemiş gibi evinde ceza çekiyordu. Ben de katılmıyorum bazı düşüncelerine. Kendisine acı şeyler söylemişimdir. Deniz Bey’in kötü tarafı çok vefalı olması. Hiçbir arkadaşını yarı yolda bırakmaz. Mevcut liderlerle kıyasladığımızda onu acımasızca eleştirmek vicdansızca. Türkiye’nin Deniz Baykal’ın başbakanlığını görmesi gerek. İnşallah onu sağlayacağız" demişti.
(soL - Haber Merkezi)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel-siyaset Haberleri