SAYIN HAKKI ÜÇER BEY’E…
Bugün yolda gördüm. Yine şık, yine kendine has Ticaret odasını temsil edercesine vakur bir halde caddede yürürken, bende maşallah dedim. Dostluğuna, sıcaklığına, insanlığına tabiki..
Ama Hakkı beyin ince, kılıçtan keskin cümle araları vardır ya, dost acı söyler misali, “yazıların da türkce imla bozukluğu var ama çizimlerini alkışlıyorum,” demesi, bir nevi şu yazdığın yazılarına on kere bak be kardeşim, demenin başka nasıl izahı olacak, hemde bana.
Hayatının uzunca bir yılını Ordu Ticaret odasına adamış olan bu kocaman adamın, ince, zarif ve insani yanına bir dokun bin ah işit.
İçi Ordu için dopdolu, yüreğinde Ordu için yapılmamışların kalın bir cildi andıran birikimleri taşmak üzere. Sayın Üçer ise yinede bu kadar yapılamayanların içinde önemli bir işi, sitres dolu bu yıllar da, Ordu için yapıyorya, bravo..
Onun bizim dönmimizde ve dönemimizin bir çok kişisi yanında yeri her zaman dostca ve içten sevgi ile vardır. Ona kızanlar, onun için binbir dereden su getirenler yokmudur, hemde çok, ama tanıyan, bilen için o , adam gibi bir Hakkı üçer dir.
İşte Hakkı bey bu, yüzüne diyor, yazını düzelt diyor, iyi ve düzenli yaz diyor.
Bunu Nevzat’ta diyor, Erol Karaer’de diyor , başkaları da.
Bundan sonra bakarım, düzgün yazarım ve okurum.
Sağol Hakkı başkan. Çizimlerim kadar yazılarımında okunduğunu biliyorum. O zaman okuyana karşı doğru cümlelerin sıralanmasına özen göstereceğim.
Dostum, çok iyisin.
İyiki varsın, bazen yanına gelipte çay içiyoruz, iki sözünü alıp, senin fikir defterinden besleniyoruz, oda yetiyor.
Hakkı kadeş uyarına teşekkür ederim..Yürürken bile dostlarına faydalısın, ne güzel ..