MASAL ANLATMAK

Ne var ki bunu söylerken Fahri Dayının(Fahri Çelebi) hayatı anlatan kitabı okuduğunda,İl Özel İdaresinin bu binaya hiç para vermeden sahip olduğunu öğrendiğini de itiraf ediyordu.

MASAL ANLATMAK

Bugünlerde ülkemizin gündemini önce “Kürt Açılımı”, daha sonra ise “Demokratik Açılım” olarak tanımlanan bir süreç, neredeyse tamamen işgal etmekdedir.

Yazarlarımız, aydınlarımız, sanatçılarımız ve siyasilerimiz tamamen bu sürece odaklanmış olduklarından, basın ve yayın organlarından her gün onların, bu konu hakkındaki destekleyeci ya da karşıt görüş ve düşünceleriyle karşılaşmaktayız.

Genel Kurmay Başkanı ve Başbakan, Anayasanın değiştirilemez maddeleri ile üniter devlet yapımızın bu açılımın “kırmızı çizgileri” olduğunu belirtiklerine göre bahsedilen açılımda neyin amaçlandığını net olarak anlamış değiliz.

Amaç, Kürt kökenli vatandaşlara bazı kültürel hakların tanınmasını içeriyorsa bu vatandaşlarımızın Kürtçe konuşmaları 2001 yılındaki Ecevit Hükümeti döneminde zaten serbest bırakılmadı mı ?

Kürtçe yayın hakkı desen, TRT"deki bir kanaldan geçtiğimiz yıl yapılmaya başlandı bile...

Artık her yerde Kürtçe şarkı ve türküleri rahatlıkla duymakta ve dinlemekteyiz..

Açılımdaki amaç, bugüne kadar ihmal edildiği iddia edilen Kürtlerin yaşadığı Doğu ve Güneydoğu Bölgelerini kalkındırmaya yönelikse elbette ki buna kimsenin bir itirazı olamaz.

Ancak, bu bölgelerdeki iller dışında bugüne kadar ihmal edilmiş olan diğer illerin de bu durumda bir açılım beklemesi en doğal hakları olmaz mı ?

Örneğin ilimiz Ordu…

Belki de ülkemizde devlet yatırımlarından en az pay alan illerin başındadır gelmektedir.

Nitekim ekonomisin can damarı olan fındık, bugün can çekişmekte olup üretici, uzun yıllardır yaşamadığı bir bunalımın içine sürüklenmiştir.

Devlet fındıktan tamamen desteğini çekmiş olduğundan üreticiyi tüccarların insafına bırakmıştır.

Şırnak ve Iğdır gibi daha yeni il olmuş yerler ve Bingöl için havaalanları devlet programında yer alırken Ordu ve Giresun illerine, ortaklaşa kullanacakları bir havaalanı dahi çok görülmüştür.

Ülkemizde Ordu dışında, transit yolun kentin ortasından geçtiği bir başka il var mıdır, bilemiyorum.

Bugünkü iktidar ilimiz Ordu"ya bir çevre yolunu dahi çok görmektedir.

Önceki akşam TV 52"de Murat Gürsoy"un “İş Dünyası” programına konuk olarak katılan CHP milletvekili Rahmi Güner bu konulara değinirken bir izleyiciden gelen bir mesaj dikkatimi çekti:

Mesaj sahibi izleyici Güner"e, Ankara"daki Ordulular Vakfının kiracı bulunduğu İl Özel İdaresinin mülkiyetindeki hizmet binasından, mahkemece alınmış bir tahliye kararı olmaksızın polis gücü kullanılarak sokağa atılmasının hukuki olup olmadığını soruyordu.

Güner, yılların hukukçusu olmasına rağmen konunun hukuki yönüne nedense hiç değinmedi. Ancak, bu uygulamayı doğru bulmadığını beyan etti.

Ne var ki bunu söylerken Fahri Dayının(Fahri Çelebi) hayatı anlatan kitabı okuduğunda,İl Özel İdaresinin bu binaya hiç para vermeden sahip olduğunu öğrendiğini de itiraf ediyordu.

İçimden müstehzi bir şekilde “helal olsun be !” dedim, kendi kendime…

İbrahim Dizman arkadaşımız Fahri dayı için bir kitap yazmasa, demek ki Rahmi Beyin burnunun dibindeki Ordu Vakfının hizmet yaptığı binanın durumundan hiç haberi olmayacakmış…

Vakıf uluorta sokağa atıldığında iktidar milletvekillerinden hiç biri gelmezken muhalefet milletvekilleri Rahmi Güner ve Rıdvan Yalçın"ın da bu aymazlığa duyarsız kalmaları, bilgisizliklerindenmiş, meğer….

Desenize biz hep boşuna davul çalmışız…

Fındık konusunda “Fındıkta Bana Masal Anlatma” diye kitap yazan vali Ali Kaban, Ordu"dan Ankara"ya zorunlu olarak gelmek durumunda olan fakrı fukara için misafirhane yapmayı tasarladığı ve bu yüzden Vakfımızı sokağa attığı binada, üç ay geçmesine rağmen halen bir tadilat yapmamış.

Şimdi biz de “Misafirhane İçin Masal Anlatma” diye bir kitapçık yazsak, nasıl olur acaba?

İlimiz Ordu, bugüne kadar hak ettiği hizmet ve yatırımları alamamışsa ve bir takım aymazlıklarla karşılaşmışsa biraz da hatayı kendimizde aramalıyız, diye düşünmekteyim

Zira Ordu halkı, basını ve sivil toplum örgütleriyle hiçbir dönem bu kadar duyarsız olmamıştı.

Karadeniz Sahil Yolu yapılırken, yolun sahilden geçmemesi için inançla direnen ve sonunda muvaffak olan Ordulu hemşerilerimizi, bugün artık mumla arar olduk…

Haksız mıyım?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel-siyaset Haberleri